Anayasa Mahkemesi (AYM) kamuoyunda uzun tartışmalara rağmen Meclis Genel Kurulu tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren internet yasası ile ilgili olarak CHP milletvekilerinin 121 imza ile 2014 nisanında yaptığı iptal başvurularını, yaklaşık 1,5 yıl sonra 3 Aralık Perşembe günü yapacağı toplantı ile karara bağlayacak.[1]. Anayasa Mahkemesi kısaca İnternet Kanunu olarak bilinen 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile ilgili değişiklikleri esastan görüşecek. Gündemde bu maddeler;
2014/87 İstanbul Milletvekili M. Akif HAMZAÇEBİ, Sinop Milletvekili Engin ALTAY, Yalova Milletvekili Muharrem İNCE ile birlikte 121 milletvekili başlığı altında 5651 sayılı kanunla ilgili değişikliklere istenen iptaller şu şekilde belirtildi:
- 85. maddesiyle, 4.5.2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 2.maddesinin birinci fıkrasına eklenen (n) ve (r) bentleri ile (o) bendinde yer alan “...ve benzeri yöntemler kullanılarak...” ibaresinin,
- 86. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’un 3. maddesine eklenen (3) numaralı fıkranın,
- 87. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’un 4. maddesine eklenen (3) numaralı fıkranın,
- 88. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’un 5. maddesine eklenen (3), (4), (5) ve (6) numaralı fıkraların,
- 89. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’un 6. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ç) ve (d) bentlerinin,
- 90. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’a eklenen 6/A maddesinin,
- 91. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’un 7. maddesinin; a- Değiştirilen (2) ve (3) numaralı fıkralarının, b- Eklenen (4) numaralı fıkrasının,
- 93. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’un başlığıyla birlikte değiştirilen 9. maddesinin (5), (8) ve (9) numaralı fıkralarının,
- 94. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’a eklenen 9/A maddesinin,
- 97. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’un ek 1. maddesine eklenen (5) numaralı fıkranın birinci cümlesinde yer alan “...hâkim ve savcılar ise kendilerinin...” ibaresinin,
- 100. maddesiyle 5651 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3.maddenin, iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebi.
5651 sayılı kanun ilk kez 2007 yılında yayınlanmıştı[2]. Bu kanunda AKP tarafından 2013 sonunda büyük değişikliler yapılmak istendi ve bu değişiklikler toplumda tepki ile karşılandı[3]. Ancak buna rağmen meclisten geçirildi ve CHP bazı maddeler için 2014 nisan ayında Anayasa Mahemesine başvurdu[4]. Perşembe günü görüşülecek maddeler bunlar. Hangi maddeler için değişiklik istendiğine bakılırsa[5]; CHP 2 konuya odaklanmış bir başvuru yapmış durumda;
CHP Başvurusunda, 6527 sayılı kanunla değiştirilen maddelerle TİB'e verilen yeni görevler ve haklar için itiraz ediliyor. Hatırlanacağı üzere 18 aralık 2012 tarihli AİHM Ahmet Yıldırım kararında "TİB’in erişim engelleme uygulamasının keyfi olduğu ve yargısal denetimin de ifade özgürlüğünün ihlalini engellemekte yetersiz kaldığı" belirtilmişti.
CHP başvurusunda Erişim Sağlayıcılar Birliği'ne (ESB) itiraz ediliyor. Bu itirazın da pek çok açısı var. Bir tanesi mevcut sektöre yeni bir koşul getirilmesi, diğer bir tanesi örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmiş olması, ve yine bir diğeri, sivil inisiyatif diye sunulmasına karşın üye olma zorunluluğu getirilmesi gibi konular. Ama asıl facia şu; arada geçen sürede, sektörün meslek derneği olan Telkoder'in de Danıştay'a yaptığı bir başvuru vardı. Bu başvuruda ESB'nin kuruluş tarzına itiraz ediliyordu (Telkoder 100'den fazla üyenin imzaladığı bir tüzük hazırlamasına karşın, BTK tarafından hazırlanan tüzük ve 45 üye ile kurulmuştu). Danıştay bu başvuru için 2015 ocak ayında ESB'ye yönelik durdurma verdi. Ancak 2014'de alelacele kurulan ESB faaliyetlerini durdurmak bir yana, ESB'nin yasal dayanağı alelacele bir kanun değişikliği ile ve eskiye teşmil edilen bir kanun değişikliği ile sağlanmaya çalışıldı. Yani hukukta yeri olmayan bir uygulama --eskiden geçerli olacak kanun değişikliği-- yapıldı. Bu durumu Danıştay, Anayasa Mahkemesine şu ifade ile taşıdı[6];
"Anayasanın 2 inci maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturacağı belirtilerek; "..Dolayısıyla, iptali istenen düzenlemeler, yukarıda açıklandığı gibi, bir yetki saptırmasını örneklemekte ve yasama erkinin kamu yararına değil belli bir özel çıkarı korumaya, bunun için yargı kararlarının uygulanmasını engellemeye yönelik olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır…"sonucuna varılmıştır.
CHP'nin başvurusunda bir madde de, TİB'in organizasyonu ile ilgili. 6518 sayılı Kanunla 5651 sayılı Kanunun Ek madde 1’ine eklenen (5) nolu fıkra ile, hakim ve savcıların TİB “emrinde” görevlendirilmesi getiriliyor. Bu da yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı anlamında önemli bir sorun.
Anayasa Mahkemesinin bu gündemi içinde olmamakla birlikte, konu madem 5651 değişiklikleri. Bir konuyu vurgulamadan geçemeyeceğiz. Bu internet kanunu ile ilgili önemli bir sorun da, engelleme kararlarının ESB üzerinden doğrudan ilgili erişim sağlayıcı firmaya gönderiliyor olması. Yani içeriği sakıncalı bulunan siteye bilgi verilmiyor ve hatta savunma hakkı da verilmiyor. 1,5 yıldır tek taraflı bir işlem yürüyor.
CHP'nin başvurusunda diğer konular da URL erişim engelleme ya da servis sağlayıcıların sorumlulukları gibi konularla ilgili. Yine bu gündem içinde olmamakla birlikte, önemli bir sorunu not edelim; erişim sağlayıcılar halen loglama yapıyor. Bu loglamanın "metadata" denilen; "bağlanan IP, zaman ve saat bilgileri" normal bütün dünyadaki loglama içinde, ancak Türkiye'de ilaveten "girilen sitelerin bilgileri" gibi bir bilgi de depolanıyor. 5651'in bu konudaki bölümünü Anayasa Mahkemesi daha önce iptal etmişti ama halen bu sürüyor. Benzer bir konu olması açısından hatırlatalım; ABD'de NSA de bunu yapıyordu. Ama Amerikan Kongresinin bunun durdurulması yönündeki kanunu ile (Paris olayını hatırlatarak uzatma isteyen milletvekillerine rağmen) bu hafta sonunda NSA, bu tür bilgileri toplamaya son vermek zorunda kaldı. Bakalım Türkiye'de toplanan bu bilgilere birileri dur diyecek mi?[7] Sonuçta yarın Anayasa Mahkemesi, muhalefetin bu kanunla ilgili iptal istemlerine karşı ne karar verececek beklerken biz bir başka konuyu hatırlatalım;
5651 sayılı kanun ile yapılmaya çalışan içerik yönetimi bir yana, internet üzerindeki en önemli engel fiber yatırım yapılmasının önünün açılmayışı. Aşağıda 2 ülke örneği görüyorsunuz. Bunlar orta düzey bir Avrupa ülkesi olan Portekiz ve gelişmiş bir ülke olan Güney Kore. Bu ülkelerdeki fiber yatırımlarını ve karşılığında Türkiye'deki fiber miktarını görüyorsunuz.
Tablonun alt bölümünde ise, o ülkelerdeki ile aynı miktarda fiber olsaydı, ülkemizde ne kadar fiber olacaktı bilgisi var.
Özetle
Yani Türkiye'nin toplam fiber bağlantı miktarı sadece 250.000 km dir. Diğer ülkelerin yüzölçümü ile kıyaslandığında bunun en az 2 milyon ve hatta 4 milyon km düzeyinde olması beklenirdi. Özellikle de 2023 yılında 10cu ekonomi olmayı hedefliyor isek. Bunu da bir not olarak iletelim. 5651 sayılı kanunda yapılanları takip etmek kadar, internet - telekom altyapısını da takip etmek gerekiyor.
[1] 3 Aralık 2015 Perşembe Günü Saat 09.30’da Yapılacak Mahkeme Toplantısı Gündemi
[2] Sezer Online Yayıncılık Yasasını Onayladı