Önümüzdeki kış aylarında, Ukrayna - Rusya savaşının etkilerinin Avrupa'ya hayli sıkıntı vereceği anlaşılıyor. Rus saldırılarının başladığı 2022 şubat sonundan itibaren ABD ve Avrupalı ülkelerin hükümetleri yaptırım uygulamış ve uzantısında başta finans kuruluşları olmak üzere bir çok Amerikalı ve Avrupalı firma Rusya'daki ticareti sonlandırmıştı. Böylece Rusya'yı sıkıştırmayı planlıyordu ve bunu büyük ölçüde başardılar da. Ama bu kış durum tersine dönecek gibi gözüküyor. Avrupalı ülkeler enerji sıkıntısına çözüm için planlar yapıyorlar.
Avrupa'da bütün yaz tartışılan konular arasında Putin'in enerji kaynaklarını kesmesi ve daha da kötüsü bir sabotaj olması durumunda neler olabileceği ve nasıl önlem alınabileceği vardı. Bugünlerde bu daha çok tartışılıyor. Çünkü sorun kapıya dayandı. Avrupa'nın gaz depolarındaki miktarın tarihsel seviyelerin çok altına düştüğü bildiriliyor.
Bir yandan da bu kesintinin enerji fiyatlarında yaratacağı büyük artış sorunu var. Hükümetlerin konutların kullandığı enerji ödemelerine destek olması gerekeceği yorumlarını görüyoruz. İngiltere'de elektriğin karneye bağlanabileceği bile tartışıldı.
Avrupalı'nın pek çok telekom operatörü ülkelerinde meydana gelecek olan elektrik kesintilerine cevap verecek yedekli sistemlerinin olmadığını söylüyor ve bu kış Avrupa çapında mobil haberleşmede sıkıntılar / kesintiler yaşanabileceğini uyarısında bulunuyorlar.
Avrupa'da yaklaşık yarım milyon baz istasyonu var ve bunların çoğunun yaklaşık yarım saat süren akü yedeklemesi var. Yarım saatten sonrası kesinti anlamına geliyor. Bazı bölgeleri güçlendirseler bile yarım milyon baz istasyonunun yedeklemesini değiştirmek hayli zor. Zaten ne kadar süreye çıkartabilirler ki?
Diğer yandan benzer bir sorun "veri merkezleri" için geçerli. Temmuz ayında Google ve Oracle'ın İngiltere'deki Veri Merkezleri, havanın sıcaklığı (yani yine soğutma için yeterli enerji kullanamamak) nedeniyle arızalar ve dolayısıyla kesintiler yaşamıştı. Arkasından da, veri merkezlerine elektrik verilebilmesi için Londra'daki yeni konut inşaatları durdurulmuştu.
Veri merkezi demek, bankalar, e-devlet hizmetleri, e-ticaret hizmetleri, kamu ve özel sektör firmalarının çalışması demek.
Veri merkezi endüstrisindeki dev şirketlerin, olası şebeke ve yakıt tedarik sorunlarına hazırlık olarak dizel rezervlerini -en az 3 gün dayanacak şekilde- artırdığı, İngiltere'nin en büyük ekipman kiralama gruplarından birinin de kışın yüksek talebin gelmesi beklentisiyle fazladan dizel jeneratörler stokladığı belirtiliyor. Yeter mi ayrı soru. En ufak kesintinin finans sektöründe yol açacağı sıkıntılar şimdiden tartışılıyor.
İsveç, Alman ve İtalyan telekom şirketlerinin endişeleri dile getirdikleri bildiriliyor. Avrupalı üreticiler olan Nokia ve Ericsson'un, potansiyel elektrik kesintilerinin etkisini azaltmak için mobil şebeke operatörleriyle birlikte çalıştığı kaydediliyor.
İngiliz Enerji düzenleyicisi Ofgem, Ukrayna'daki savaş nedeniyle bu kış önemli bir gaz kıtlığı riski olduğunu ve bunun da kıştan önce Avrupa'daki gaz stoklarında bir düşüşe yol açtığını söyledi. En kötü senaryoda talebin 6'da biri kadar enerji açığı hesaplanıyor.
Örneğin, gaz sıkıntısının üzerine bu kış havanın çok soğuk olması durumunda, İngiltere'nin ocak ayında dört gün boyunca elektrik kesintisi yaşayabileceği öngörülüyor.
Bu durumda, sanayi tesislerinin, bankaların yanısıra mobil haberleşmenin ve internetin ayakta nasıl tutulacağı önemli bir sorun. İngiliz yetkililer, 1. kademe veri merkezlerine enerji tedariki için öncelik verileceğini kaydediyorlar.
Şirketlerin enerjisi kısılamaz ise, geriye konutların enerjisini kısmak kalıyor ama İngiliz yetkililerin konutların enerji talebini kısmaktan kaçınacakları belirtiliyor. Bunun yerine konutların bu kış enerji kullanımlarını azaltmaya yani tasarrufa teşvik etmek için, cep telefonları mesajları ile bir kamuoyu bilgilendirme kampanyası başlatacaklar. Şimdilik, konutlardan bulaşık ve çamaşır makinalarını daha az kullanmaları ve ısı derecelerini düşürmeleri istenen bir kampanya tartışıldı.
Octopus Energy firması, kullanımın en yüksek olduğu yerde gönüllü olarak enerjiyi kesen ama buna karşılık tüketicinin faturasını eksilten bir hizmet paketini test etti. Ülkenin enerji şebekesini yöneten National Grid bu hizmeti genişletmeyi umuyor. Ancak tedarikçiler ödemelerin tüketicileri memnun etmekten uzak kalacak kadar küçük olabileceğini öne sürüyor.
İngiliz hükümetinin konuyu şu ana kadar hafife aldığı iddiası var. Nitekim ağustos ayında İngiliz bakanlar, ülkenin çeşitli gaz ve enerji sistemleri olduğu ve her türlü olasılığa hazır olunduğu mesajı veriyorlardı. Ama bugünlerde endişelerin yükseldiği ve çeşitli olasılıkların tartışıldığı belirtiliyor. İngilizler Katar ve Norveç ile, büyük miktarlarda gaz satın alımı için 10 yıldan uzun vadeli tedarik sözleşmeleri üzerinde çalışıyor.
Başta da belirttik. Avrupa bu kış Putin'in intikam alacağını, gazı iyice kısacağını ve hatta sabotaj yapabileceğini düşünüyor. Çünkü, ekim başında Baltık Denizi'nin altındaki Kuzey Akımı Rus doğalgaz boru hatlarında bir sızıntı meydana geldi. Avrupa bu sızıntının Rusların sabotajı olduğundan şüpheleniyor.
Rusların bu durumu kullanması ve Avrupalıları sıkıştırması beklenen bir durum.
Avrupa hava tahminleri soğuk bir kış öngörüyor. Bu nedenle sadece İngiltere değil, diğer Avrupa hükümetleri de tüketimi azaltma planları üzerinde çalışıyor.
Almanya gaz kullanımını yaklaşık beşte bir oranında azaltmaya çalışıyor ve tüm şirketlerden ve yerel yetkililerden kış aylarında çalışma alanlarındaki minimum oda sıcaklığını 19C'ye düşürmelerini istedi. Almanya enerji sektörünün çöküşünü önlemek için gaz devi Uniper'i kamulaştırmayı planlıyor.
Fransız yetkililer ise elektrik kesintilerini ancak konutların tasarrufu ile önleyebileceğini düşünüyor ve tüketimin azaltılmasını istiyor. Fransa'nın telekom operatörleri ise en kötüsüne hazırlanıyorlar. Çünkü hükümetten öncelik alamayacakları anlaşılıyor. Bu nedenle acil durum planları üzerinde çalışıyorlar. Fransız yasalarına göre, elektrik kesilirse öncelik hastaneler ve savunma altyapılarında. Orange, Bouygues Telecom, SFR ve Free olmak üzere dört ana operatörün telekom altyapısı, ülkenin toplam elektrik tüketiminin yüzde 1'ini temsil ediyor.
Fransa'da elektrik iletim operatörü RTE'nin yayınladığı yeni rapor, Fransa'nın durumunun zor olduğu gösterdi. Rusya'nın gaz kesmesine ek olarak, elektriğin yüzde 70'inin elde edildiği nükleer santrallerinin yarısından fazlası bakımda ve yaz kuraklıkları yüzünden hidroelektrik barajlardan da ümit yok.
Fransa günlük hava raporu verir gibi, TV'lerde günlük enerji durumu sunuyor. Aşağıda buna dair bir ekran görüntüsü görüyorsunuz.
İsviçre'de UBS Group, enerji tüketimini azaltmak için ofis sıcaklıklarını değiştiriyor. Danimarka bankaları personeline battaniye dağıtıyor.
Sonuç olarak, Avrupa'yı zor ve haberleşmede kesintiler olan bir kış bekliyor gibi gözüküyor. Bakalım nasıl bir kış yaşanacak? Avrupa kış tam soğuğunu ortaya koymadan önce eksik olan enerji kapasitesini başka kaynaklardan
Bu enerji krizi bir yandan hükümetler için bir fırsat mıdır? Yani fosil yakıtlardan uzaklaşan yeni bir enerji düzenleme planı ortaya konulur mu? Önümüzdeki birkaç yıl iklim eylemi için kritik öneme sahip – 1,5°C sıcaklık sınırını tutmak için son bir şans.
Ama maalesef yukarıdaki haber içeriğinden de göreceğiniz üzere yeni bir çalışma bir yana, hükümetlerin tek sözleri konutları tasarrufa çağırmak olarak gözüküyor. Bir yandan da yeni fosil gaz üretimi, boru hatları ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tesisleri için artan çalışmalar var. Bu, bizi yüksek karbonlu başka bir on yıla kilitleme ve Paris Anlaşması'nın 1,5°C sınırını ulaşılmaz hale getirme riski taşıyor.
Halbuki, Enerji düşünce kuruluşu Ember'in geçen hafta yayınladığı verilere göre, 2022'nin ilk yarısında küresel olarak artan elektrik talebinin karşılanmasında yenilenebilir enerji kaynaklarının artışı, fosil bazlı kaynakların artışını geçmiş.
Ama yukarıdaki gelişmelere bakıldığında, Avrupa'nın yenilenebilir enerjiden pek bahsetmediği görülüyor, ya da Avrupa kış tam soğuğunu ortaya koymadan önce eksik olan enerji kapasitesini başka kaynaklardan mı elde edecek? Örneğin İngiltere'nin kömür santrallarını tekrar devreye alması da konuşuluyor. Ama o zaman iklim anlaşması ve karbon ayak izi sözleri ne olacak?
Avrupa'nın yaz aylarında Doğal Gaz ve Nükleer Enerjiyi Yeşil Enerji şeklinde sınıflandırması da başka bir garabet. Oysa Avrupa İklim Yasası uyarınca, AB'nin 10 yılın sonunda sera gazı emisyonlarını en az yüzde 55 oranında azaltması ve 2050′de iklim nötr olması gerekiyor.
Sonuç olarak, Avrupa'yı zor ve haberleşmede kesintiler olan bir kış ve belirsizlik bekliyor gibi gözüküyor. Bakalım nasıl önlemler alacaklar.