Anayasa Mahkemesinin 6552 sayılı torba kanun içine, son anda yani TBMM'deki görüşmeler sırasında AKP'li üyeler tarafından bir manevrayla sokuşturulan 2 maddeyi iptali [1] ile ilgili olarak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan bayramdan önce değerlendirmelerde bulundu ve yasal boşluk oluştuğunu açıkladı (bunları yazının altında okuyabilirsiniz).
Ancak asıl yasal boşluk, bakanın konuşmaları arasında telafuz etmesine karşın AKP hükümetinin 11 yıldır ilgili kanunu çıkartmamak için ayak sürüdüğünü "Kişisel Verilerin Korunması" konusunda.
Anayasa Mahkemesinin 6552[1] sayılı torba kanun içine, son anda yani TBMM'deki görüşmeler sırasında AKP'li üyeler tarafından bir manevrayla sokuşturulan 2 maddeyi iptali [2] ile ilgili olarak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan bayramdan önce değerlendirmelerde bulundu ve yasal boşluk oluştuğunu açıkladı (bunları yazının altında okuyabilirsiniz). Ancak asıl yasal boşluk, bakanın konuşmaları arasında telafuz etmesine karşın, AKP hükümetinin 11 yıldır ilgili kanunu çıkartmamak için ayak sürüdüğünü "Kişisel Verilerin Korunması" konusunda. Kısaca ifade edersek; özel hayatın ya da kişisel verilerin korunması, halühazırda hukuksal açıdan sorunlar taşıyan internet kanununa bir takım "ucube" maddeler ilave etmekle değil, tam tersine "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" çıkartmakla olur. Ama Kişisel Verilerin Korunması, devletin kendisinin fişleme yapmasını da zorlaştıracaktır. Bu nedenle de gündeme getirilmesine karşın kanun çıkarılmıyor. Bakan Elvan'ın iptalini değerlendirdiği maddeler, daha önce 17 aralık operasyonları sonrası, o zaman TBMM'de beklemekte olan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ait bir torba kanun (6518)[3] içine tıkıştırılarak da önümüze getirilmişti. Tepkiler yükselince de, zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu maddeler üzerinde makyaj yaptırmıştı[4][5]. Maddeler geçtiğimiz ay yeni bir torba kanun geçirilirken (6552) takrar pişirilip önümüze sürüldü[6]. İşte AYM'nin iptal ettiği maddeler bunlar ama not edelim; AYM'deki daha önceki başvuru, yani bu yılın başında 5651 sayılı internet düzenleme kanununa 6518 ile büyük değişiklikler getirilen maddelere yönelik diğer başvuru henüz sonuçlandırılmış değil. Şimdi Bakan Elvan'ın son maddelerle ilgili değerlendirmelerini analiz edelim; AYM'nin son torba kanunda iptal ettiği maddeler şunlar;
Bakan Elvan bu 2 konuda "yasal boşluk" olduğu iddiasında. Buna bir de biz bakalım;
Özel hayatın gizliliği çerçevesinde doğrudan TİB tarafından erişim engellemesi yapılabilmesine imkan veren düzenleme, işbu değişiklikle, Kanun’un 8 inci maddesinde yer alan,
hakkında, “Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak” tanınmaktadır. Yani; TİB’in doğrudan erişim engelleme kararı alabileceği haller özel hayatın gizliliğinden, yukarıda sayılan suçları da kapsayacak şekilde, genişletilmektedir. (Maddenin (4) nolu fıkrasında, çocukların cinsel istismarı, müstehcenlik ve kumar suçları halinde TİB’in resen erişim engelleme kararı alabilmesi yetkisi mevcuttur) Dolayısıyla, TİB’in bu değişikliğe dayalı olarak, sayılan suçlar dışındaki bir suç iddiasına dayanarak erişim engelleme kararı alma hak ve yetkisi yoktur. Zira, 8 inci madde sadece katolog suçlarla ilgili erişim engellemeyi düzenleyen, özel bir maddedir. Katalog suçlar olarak tanımlanan 8 inci maddede sayılı sekiz suçun hangi şekilde ve hallerde “milli güvenlikle” ilgilendirilebileceği belirsiz görünmektedir. Buna karşın, Şubat 2014’de yapılan “özel hayatın gizliliği” düzenlemesinde yer alan “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde TİB tarafından erişim engelleme kararı alınabilmesi”ne karşılık olarak, yeni düzenlemede,“Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde” erişim engelleme kararı alınabilmesi şartı vardır. Öte yandan; gerek Şubat 2014, gerekse de yeni düzenlemeleri, demokratik bir hukuk devleti açısından, kabul edilemez bir yaklaşımının ürünüdür. İşbu düzenlemelerle TİB’e tanınan yetki, fazlasıyla yargı kurumlarına (Mahkeme ve savcılar) tanınmış yetkilerdir. Savcı, anılan katalog suçlarla ilgili yürüttüğü bir soruşturma sırasında veya suç ihbarı üzerine, derhal erişim engelleme kararı alma ve uygulatma hak ve yetkisine sahiptir. Suç oluşturan fiillerle ilgili hukuki değerlendirme yeterliliği daha fazla olan yargı organları yerine, TİB’e, giderek genişleyen yetkiler tanınması, ciddi sıkıntılar doğuracaktır. |
İşte AYM'nin iptal ettiği ikinci madde bu anlama geliyor. Yani "özel hayatın korunması" demek oluyor.
|
TİB Yıpranmış ama MİT'e Devredilirse, MİT Dinlemeleri Denetlenebilecek mi? Bakan Elvan, madde iptalleri ile ilgili açıklamaları sırasında TİB konusunda da açıklamalar yaptı. Bunlara da bakalım; TİB ile ilgili hükümet olarak bir karar vereceklerini belirten Elvan, 17 ve 25 Aralık soruşturması öncesinde kurumun üzerinden yapılan bazı dinleme tapelerin basına ve internete sızdığını söyledi. TİB’in bu nedenle yıprandığını belirten Elvan şöyle devam etti:
“Özellikle son 10 aydaki gelişmelere ve sonuçlara baktığımızda TİB’de yasal olmayan bir takım faaliyetlerin yürütüldüğü hem müfettiş hem de savcılıkça tespiti yapıldı. TİB’in kurum olarak bir yıpranmışlığı söz konusu. Bir kamu kurumunun kendi yetkilerini aşarak 17 ve 25 Aralık öncesinde bir takım yasadışı dinlemeler yaptığı ve bu dinlemelerin basına ve sosyal medyaya servis edildiğini görüyoruz. Herhangi bir kamu otoritesinde böyle eylemin yapılması suçtur. Bu suçu işleyenler bunun karşılığını alacaklardır. Mahkemelerimiz bunu yapanları cezalandıracaklardır. Bunun süreci devam etmektedir. Bugün Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında tutulan ses kayıtlarının ikinci bir kaydı hem Jandarma Genel Komutanlığı’nda hem de Emniyette tutuluyor. Biz tek bir yerde kayıt tutulmasını sağlayacağız. Bu kayıt kimin tarafından tutuluyor ve sorumlusu kim bunları ortaya koyacağız. Herhangi bir şekilde gizli yürütülen bir soruşturmanın tapesinin sosyal medyada görülmesi halinde bunun kimin tarafından servis edildiği çok açık şekilde anında ortaya konulabilecek. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Önümüzdeki dönemde Tİb ile ilgili gelişmeleri izleyeceğiz gibi gözüküyor. Ama hatırlatalım; telefon dinlemeleri ve internet yayınlarını düzenleme gibi 2 sevimsiz görevi nedeniyle TİB kurulduğu günden itibaren tepkilere neden olmakla birlikte, aslında Avrupa Birliği üyeliğine önem verildiği günlerde, demokratikleşme yolunda kurulan bir yapıydı[12]. Temel görevi de, Emniyet, Jandarma ve MİT tarafından yapılan dinlemelerin koordine edilmesi ve denetlenmesiydi. Kaldırılması durumunda ise, bu fonksiyonların nasıl düzenleneceği, daha doğrusu MİT'e devredilirse, MİT'in yaptığı dinlemelerin nasıl denetleneceği soru işareti haline gelecek.
Lütfi Elvan'ın Açıklamaları Neydi? ‘Anayasa Mahkemesinin İptal Gerekçesini Merak Ediyorum’ Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından, Torba Kanun'da yer alan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile ilgili düzenlemelerin iptaline ilişkin, "Bizim yaptığımız düzenleme tamamıyla, kelimesi kelimesine Anayasa'nın 22. maddesinden alınmış olan bir düzenlemedir. Dolayısıyla hangi gerekçelerle bu maddenin iptal edildiğini çok merak ediyorum" dedi. Elvan, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, AYM'nin dün, Torba Kanun'da yer alan, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, internet erişiminin engellenmesi yetkisini TİB'e veren düzenleme ile internet kullanımına ilişkin trafik bilgisinin TİB tarafından ilgili işletmecilerden temin edilmesi ve hakim tarafından karar verilmesi halinde, ilgili mercilere verilmesini düzenleyen kanun hükmünü iptal ettiğini anımsattı. Hükümetlerinin hem ulusal güvenliği ve insan haklarını güvence altına almak hem de iletişim özgürlüğü başta olmak üzere bütün özgürlükleri güvence altında tutma amacına yönelik adımlar attığını, atmaya da devam ettiğini dile getiren Elvan, bu adımların adalet, özgürlük, güvenlik dengesi göz önünde bulundurularak atıldığını belirtti. AYM'nin iptal kararını internetten duyurduğunu ancak iptale ilişkin gerekçeleri açıklamadığını ifade eden Elvan, şöyle konuştu: "Anayasamızın 153. maddesi; 'Anayasa kararları kesindir iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz' ifadesine yer veriyor. Ancak şu an iptal kararı açıklanmasına rağmen gerekçesi açıklanmamıştır. Özellikle en son yapmış olduğumuz düzenleme ile almış olduğumuz önlem, yargı kararı ile teyit edilmek üzere ya da ortadan kaldırılmak üzere alınan bir karar özelliğini taşımaktadır. Dolayısıyla geçici bir karardır, sansür ya da yayını engelleme veya iletişim özgürlüğüne müdahale anlamını taşıyan bir düzenleme asla değildir. Bu konuda TİB yetkilendirilmiştir, ancak AYM'nin bu kararı ile yeni bir yasal boşluk doğmuştur. Yayın yoluyla gerçekleştirilecek ulusal güvenliğimiz tehdit eden konular konusunda, özellikle internet ortamında yapılan yayınlar alanında ciddi bir boşluk oluşmuştur diye düşünüyorum." Son yaptıkları yasal düzenlemede, trafik bilgilerinin hangi amaç için kullanılacağının açıkça yer aldığını, bunların mahkeme kararı dışında birilerine verilmesi ya da kullanılmasının söz konusu olmadığını belirten Elvan, düzenlemeyle hakim kararlarına zamanında cevap verebilmenin amaçlandığını söyledi. Bu şekilde, soruşturma ve kovuşturmalarda gecikmelere meydan vermemenin hedeflendiğini anlatan Elvan, iptal kararının internet trafik bilgisi gerektiren adli soruşturma ve kovuşturmaları olumsuz etkileyebileceğini ve gereksiz zaman kaybına neden olabileceğini söyledi. Avrupa Konseyi'nin sanal ortamda işlenen suçlarla ilgili sözleşmesinin, depolanan bilgisayar verisinin süratli bir şekilde tek merkezde toplanması, korunması ve kamu güvencesi sağlanmasını öngördüğünü dile getiren Elvan, "Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamında trafik bilgileri 6 aydan 2 yıla kadar kamu tarafından tutuluyor. Biz şu ana kadar hangi iş ve işyemi yaptıysak açık ve şeffaf bir şekilde yaptık ve tüm iş ve işlemler Anayasa ve yasalara uygun bir şekilde yapıldı. Dünyaya bakıldığında bu tür bilgilerin bir çok ülkede yasal dayanağı olmadan kullanıldığını görüyoruz" diye konuştu. Elvan : Türkiye'deki Uygulamanın Standardı Diğer Ülkelerden Yüksek Anayasa'nın 22. maddesinde milli güvenlik, kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi konularında gecikmesinde sakınca bulunan bir durum söz konusu ise önlem amaçlı olarak haberleşmenin engellenmesinin sağlanabileceğinin ve ilgili kuruma bir kanunla yetki verilebileceğinin ifade edildiğine dikkati çeken Elvan, "Bizim yaptığımız düzenleme tamamıyla, kelimesi kelimesine Anayasa'nın 22. maddesinden alınmış olan bir düzenlemedir. Dolayısıyla hangi gerekçelerle bu maddenin iptal edildiğini çok merak ediyorum" ifadelerini kullandı. Türkiye'deki uygulama standardının diğer ülkelerdeki uygulamaların çok üstünde olduğunu dile getiren Bakan Elvan, ABD, İngiltere ve Almanya'daki uygulamalara yönelik örnekler verdi. Elvan, hemen hemen tüm ülkelerin ulusal güvenlik söz konusu olduğunda bir çok hakkı devre dışı bırakarak, istediğini yapabildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TİB'in kapatılarak yetkilerinin MİT'e devredileceği yönündeki açıklamasına yönelik bir soru üzerine Elvan, şöyle konuştu: "Hükümet olarak TİB ile ilgili bir karar vereceğiz. Özellikle son 10 aydaki gelişmelere bakıldığında TİB'de yasal olmayan bir takım faaliyetlerin yürütüldüğü, hem müfettişlerce hem de savcılıklarca tespit edildi, yasa dışı dinlemeler yapıldığı belirlendi. TİB'in kurum olarak bir yıpranmışlığı da söz konusu. Bir kamu kurumunda yetkiler aşılarak bir takım yasa dışı dinlemeler yapıldığını ve bu dinlemelerin medyaya servis edildiğini gördük. Bu son derece üzücü bir hadise, bu bir suçtur. Bu suçu işleyenler bunun karşılığını mutlaka alacaktır. Mahkemeler bunları mutlaka cezalandıracaktır." Elvan : Tek Bir Yerde Kayıt Tutulmasını Sağlayacağız TİB'le ilgili bir sıkıntı yaşandığını, bu sıkıntıları ortadan kaldıracak, sorunu kökten çözebilecek, güvenilir bir ortam yaratılabilecek çalışmayı yaptıklarını anlatan Elvan, şöyle devam etti: "Bugün TİB'de tutulan ses kayıtlarının ikinci bir kaydı hem Jandarma Genel Komutanlığında, hem Emniyet Genel Müdürlüğünde tutuluyor. Bir kaydın iki yerde birden tutulması doğru bir şey değil. Yeni süreçte tek bir yerde kayıt tutulmasını sağlayacağız. Bu kayıt kimin tarafından tutuluyor, sorumlusu kim bunları net bir şekilde ortaya koyacağız. Gizli yürütülen bir soruşturmanın tapesinin sosyal medyada görülmesi halinde, bunun kimin tarafından sunulduğu, kimin tarafından servis edildiği çok açık bir şekilde anında ortaya konulabilecek. Buna yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz." |
[1] 6552 Sayılı İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN [2] Anayasa Mahkemesi 6552 Sayılı Torba Kanunla Yeniden Devreye Sokulan İnternet Maddelerini İptal Etti [3] 6518 Sayılı AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN [4] Cumhurbaşkanının Onay Bahanesi Olan İnternet Maddeleri de TBMM'den Geçti [5] Beklendiği Gibi Abdullah Gül İnternet Yasasını Onayladı [6] Torba Yasada Orwell Maddesi : İnternet'e Büyük Gözaltı ve Kişisel Mahremiyete Büyük İhlal [7] 6552 Sayılı Torba Kanunla İnternet'e Gelen Yeni Maddelerin Hukuki Değerlendirmesi [8] BTK'dan Mahkeme Kararı Olmadan Dinleme Yapmaya Yönelik Karar (18 Temmuz ve 401 Sayılı Karar) [9] BTK 'Herkes İzleniyor' Haberine Yalanlama Yaptı [10] CHP Milletvekili Umut Oran, Takip/Dinleme Konusundaki BTK Kararı ile İlgili Soru Önergesi Verdi [11] Twitter kullanıcılarının kimlik bilgilerini vermediğini söylüyor. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada vermediğini belirtiyor. Bu bilgileri vermemesinin nedeni ise, kullanıcılarının güvenini kaybetmemek zorunda olması. Çünkü Twitter türü sosyal ağların temel hazinesi kullanıcılarıdır. Twitter'ın hükümet tarafından Türkiye içinde ofis açma zorlamasının arkasında bu bilgilerin elde edilebilmesine yönelik talep bulunmaktadır. [12] Spiegel'in Dinleme Haberleri Bizi Bozmaz; Dinlemeler ve TİB Üzerine Düşünceler...