BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu), 2000 yılında, Türk Telekom'un özelleştirilmesi planları uzantısında, o zaman Telekomünikasyon Kurumu (TK) adıyla kuruldu. Normalde görevi, özelleştirilmiş ve serbestleştirilmiş bir telekom ortamında tüketiciye daha iyi iletişim olanakları sağlamaktır. Bu amaçla sektördeki firmaların hareket ortamını düzenler. Bir anlamda Rekabet Kurumu'nun işini yapar. Farkı, henüz oluşmamış-yeni oluşmakta olan bir ortamdaki rekabeti ve diğer tüketici lehine kuralları düzenlemesidir.
Bu işini yaparken de, devletten etkilenmemesi gerekir. Bu nedenle, tüm dünyadaki benzerleri gibi, bütçesini devletten almaması, telekom firmalarının gelirlerinden alması tercih edilir. İlaveten kurul üyelerinin atamalarının da devletten etkilenmemesi ve sektörün firmaları, tüketiciler vs tarafından seçilerek yapılması istenir.
Bunlar tabii ki "olması gerekenler" ama görüldüğü gibi bu AKP döneminde hiç olmadı. Binali Yıldırım'ın Ulaştırma Bakanı olmasından kısa bir süre sonra atamalarda hem devlet gücü kullanıldı, hem de liyakata aldırmamazlık öne geçti. Öyle ki, kuruma "tüketici temsilcisi" bile her seferinde bakanlık tarafından atandı. Dolayısıyla zaman içinde iyice telekom sektöründen olmayan insanların çalıştığı bir kurul ve kurum haline geldi. Bugünkü başkanı da İBB BELBİM'den oraya geçen yazılım kökenli bir kişidir. Öncesinde telekom tecrübesi yoktur.
BTK günümüzde sektörle teması olmayan -sadece devletin hisselerini taşıyan iki şirket olan Turkcell ve Türk Telekom ile ilişkileri yürüten- bir garip kurumdur. Bu iki şirket dışındaki şirketlerin ya da derneklerin yaptığı başvurular, orada "Dursun'a söyledik" gibi durur. BTK'nın son 5-6 yıldır ne yaptığını bilinmez.
Bu atamaların ve hareketlerinin sonuçlarını günümüzde pahalı fiyatlı ve kalitesiz iletişim ortamı ile ağır bir şekilde yaşıyoruz. Sadece fiber optik altyapının zayıflığından bahsetmiyorum. Örneğin cep telefonu sektöründe, dünyanın 100 dolarlara aldığı giriş modelleri, doların 8 TL'lerde olduğu yaz aylarında bile 2000-2500 TL bandındaydı. Yeni oluşacak fiyatları göreceğiz. Ama dünyanın en alt düzey telefonlarını, en pahalı düzeyde alıyoruz. Üstüne kaçakçıları önlemek amaçlı olarak 2005'te kurulan MCKS (mobil cihazları kayıt sistemi) bile adeta kaçakçıların emrine verilmiş gibi 7 yıllık kayıtları içeriyor. Ülkede klonlama tüm hızıyla sürüyor.
Bunları düşünürken, 2022 BTK bütçesi gözümüze çarptı. Dediğimiz gibi BTK bütçesini devletten almıyor. Bizlerin iletişiminin belli bir yüzdesinden ve operatörlerin lisans paralarından alıyor. Peki karşılığında ne yapıyor ya da yapmıyor?
Telekomla ilgili tüm dikey ve yatar sektörleri "düzenlemeleri" ve bu yolla tüketiciye "Anayasal hak" olan iletişim konusunda "ucuz", "kaliteli", "hızlı" sistemlerinin kurulmasını sağlaması gereken Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan "bir tüketici olarak ne bekliyoruz ve alamıyoruz" derseniz, kısa bir liste bile şöyle:
Yukarıdaki tabloya benzer aksaklıkları sayıp döken pek çok sektör uzmanı şöyle diyor:
"Bu sektörü kendi haline bıraksaydık, bugünkünden ileride olurdu."
Ve bu BTK, önümüzdeki üç yılda cebimizden toplam 25 milyar TL almayı planlıyor. 2022 bütçesine bir göz attık. Acaba BTK cebimizden ne kadar para alıyor ona bakalım istedik. Yukarıda belirttiğimiz gibi BTK yani Türkiye'de interneti, cep telefon sektörünü, sabit telefon hizmetlerini, kablo ve uydu hizmetlerini yöneten Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, yaptığımız sesli ya da internet üzerinden iletişim için ödediğimiz paraların bir yüzdesini alarak, çalışanlarının maaşlarını, yemek-benzin-elektrik gibi giderlerini öder. Üstüne de artanı devlete öder.
Öyle az-buz bir para da değildir bu, tek başına kendisi dışındaki 10 üst kurulun devletten aldıkları bütçelerin toplamının iki katı kadar bütçe ile rekor kırar. Aşağıda 2022-2023-2024 için bütçe teklifindeki rakamları görüyorsunuz[1]. Rakamlara bakılırsa (ödenek kolonuna bakın), 3 yılda BTK'nın devletten değil, halkın konuşmalarından, internetinden alacağı yüzde ile toplayacağı rakam 24,6 milyar TL olacak.
BTK dahil 11 üst kurulun 3 yılda toplayacağı toplam ise 35 milyar TL. Gördüğünüz gibi BTK yani devletten ödenek almayan tek üst kurulun bütçesi, tüm üst kurulların 3 yıllık bütçesinin yüzde 82si ediyor. Nasılsa halk ödüyor.
Aşağıda 2022 ve sonrası için yapılan 3 yıllık bütçeden BTK rakamlarını görüyorsunuz[1].
Bu listelerden, BTK'nın internet, mobil telefon görüşmeleri ve sabit telefon görüşmelerinden önümüzdeki 3 yılda toplayacağı toplam parayı çekelim:
Bu parayı nereye harcadığını görmek için yine 2022 bütçe çalışması içinden 40'ıncı sayfadaki 2023 giderleri rakamına bakalım….
Bu tablodan BTK'yı çekelim:
Özerk olması yani sektörü düzenlerken, hükümetin etkisinde kalmaması ve tüketicinin iyiliği için çalışmasını temin etmek amacıyla parasını telekom operatörlerinden alan BTK, günümüzde halkın iletişim harcamalarının sırtına binmiş bir kambur durumunda. Öyle ki, sadece çalışmasını teminen masraflarını yani (297,5 + 113) = 410 milyon TL'yi toplaması gerekirken, 2023 için planlanan para tam 7 milyar TL. Yani çalışması için gereken paranın 17 katını topluyor. Bunun yüzde 79,2'sini devlete (gizli vergi) olarak aktarıyor. yüzde 14,9'u ile ise "sermaye gideri" başlığı altında, ne alıyor bilmiyoruz. Örneğin İBB'den ayrılan çok yüksek sayıda personelin bankamatik memuru olduğu iddiaları sektörde konuşuluyor.
Telekom sektöründen devletin aldığı vergi, pay ve diğer gelirler bütçede aşağıda gördüğünüz gibi özetleniyor.
Yani devlet 2022 içinde telekom sektöründen kurumlar vergisi, KDV vs. haricinde 15 milyar TL çekecek. Üstüne de 7 milyar TL BTK katkı payı alacak. Toplam 22 milyar.
Telekom sektörünün 2020 gelirleri 77 milyar TL olarak raporlandı (2021 henüz çıkmadı). Buradan hareketle 2022 için 100 milyar TL gelir olsa, bunun 22 milyarını devlete verdiği anlaşılıyor. Yani yüzde 20'si.
Bunun içinde kurumlar vergisi, temettü dağıtımı sonrası aldığı gelir vergisi gibi kalemler yok. Ya da telekom cihazlarından aldığı yüzde 82 düzeyindeki vergiler bile yok. Üstüne bu rakamın içinde partizanlık adına telekom sektörünün orasında burasında çalıştırılan ve aslında telekomla alakası olmayan insanların kazandığı maaşlar/bonuslar/primler de yok.
Şimdi neden internet pahalı anlayabiliyor musunuz? Çünkü görüşmelerinizin üzerinden alınan fahiş paralarla bir şeyler finanse ediliyor. Tıpkı fahiş elektrik faturalarında olduğu gibi.
Devlet telekom sektöründen aldığı paraları biraz azaltsa,
İnternet trafik değişim noktasını (IDN) 20 yıldır yazıyoruz[3]. Bu trafiği rahatlatacak bir unsur. BTK 22 yıldır bu konuya yanaşmıyor. Çünkü dolaşan trafikten en çok parayı Türk Telekom kazanıyor. Son yıllarda önemi anlaşıldı. Bu nedenle 11.kalkınma planında ve 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde"yapılacak" denildi. Ama hâlâ yok!
Dikkatinizi çekmeyen bir husus da şu: Telekom sektörün içindekiler, fiber optik altyapı dışında, şebekenin çalışmasını sağlayan network cihazlarının çok eskidiği fikrinde. Yeni son teknoloji modelleri almak bir yana, artık miadını doldurmuş cihazlarla yürünmeye çalışıldığını ve bu nedenle arızanın çok olduğunu iddia ediyorlar.
Bu çok dikkat çekici. Devletin tüketicinin ihtiyacı ya da operatörlerin durumu ile ilgilenmedikleri ve sektöre, "sen tüketiciyi sağ ve sağdıklarını bana ver" gibilerinden bir şey dediği anlaşılıyor.
Hâlâ içinde olduğumuz salgın döneminde, önemli bir sorun "çocuklarımızın eğitimi" idi. Ne gördük, bir çoğunun internete erişemediğini ve bilgisayarlarının da olmadığını. Üstüne Milli Eğitim Bakanlığı'nın online eğitim altyapısının da yetersiz olduğunu. Eski bakan Ziya Selçuk'un istifa etmeden önce bu konuda bir miktar çalıştığı anlaşılıyordu ama o gittikten sonra kapasitenin salgının sürmesine karşın hiç düzeltilmeye çalışılmadığı görülüyor.
Oysa bu kadar paralar toplanıyor. Bunların bir kısmı çocuklarımızın lehine kullanılamaz mıydı? Evrensel Hizmet Fonu denilen şey tam da bu. Yani hizmet götürülemeyenlere yönelik toplanıyor o fon. Nereye harcandığı belirsiz. Deprem fonu gibi.
Bütün bunlara bakıp, bir an önce BTK'nın aldığı payı, internetin ucuzlatılması ve operatörlerin yatırım yapması için tahsis etmesini ve fiber şebekelerin önünü açmasını öneriyoruz. Bu önerimizi tabii ki BTK dinlemez. Ama hep birlikte organize olarak bunu tüketiciler olarak farkında olmalı ve yüksek sesle talep etmeliyiz.
Bir sonraki yazımızda telekom sektörünün yatırım miktarını dile getirmeyi düşünüyoruz. Ayrıca cep telefonları cihaz sektörünün içinde bulunduğu saçmalıkları da bir başka yazımızda dile getireceğiz.
[1] 2022 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUN TEKLİFİ VE BAĞLI CETVELLER Sayfa 180-181-182
[2] BÜTÇELENEN VE GERÇEKLEŞEN TUTARLARIN KARŞILAŞTIRMA TABLOSU