Anlaşılan VPN konusunda, en bilgili ülkelerden birisinin Türkiye olması kaçınılmaz. Eskiden sadece teknik insanların bildiği “VPN” ya da “TOR” sözcükleri, artık Türkiye’de interneti kullanan hemen herkes tarafından biliniyor. Ama telekom sektörü BTK’nın VPN konusunu anlayamadığı ya da birilerine laf anlatamadığı görüşünde.
Bunun nedeni ise, BTK’nın VPN engelleme konusunu yakından takip etme isteği.
Bir ay kadar önce BTK'nın erişim sağlayıcılara gönderdiği mesaj ile bazı VPN servislerini bloklamalarını istediklerini haber yapmıştık. Bloklanması istenen VPN servisleri genellikle “PPTP” ve “L2TP” protokolları olanlardı; Tor Project, VPN Master, Hotspot Shield VPN, Psiphon, Zenmate VPN, TunnelBear, Zero VPN, VyprVPN, Private Internet Access VPN, Espress VPN, IPVanish VPN[1]. Şimdilerde ise, BTK tarafından erişim sağlayıcılara gönderilen bir dosya ile, aldıkları önlemleri yani yukarıda isimleri kaydedilen VPN servislerinin hangilerinin bloklanmış olduğunu haftalık olarak TİB'e yazılı bildirmeleri istendi. Yani BTK, VPN bloklaması konusunda ısrarcı.
VPN’nin ne olduğunu ve neden kullanıldığını geçen ay yazdığımız bir yazıda anlatmıştık [2]. Özetle, internet ortamında “dinlenmesi” ya da “içinin görülmesi” istenmeyen mesajlar –ki, bunlar finansal bilgiler, ticari sırlar vs olabiliyor—için üretilmiş bir haberleşme şekli. Bir tünel açıp, içindeki bilgileri de şifreleyerek gönderiyor. Finansal kurumlar ya da şirketler tarafından tercih ediliyor.
Güvenlik sağladığı yani gönderilen mesajları şifrelediği için gitgide tüm firmalar tarafından kullanılıyor. Bugün Facebook, Gmail vsvs servisler de artık kendiliğinden VPN’li. Opera ismi verilen tarayıcı içinde VPN gömülmüş geliyor. “Let’s Encypt” adını taşıyan inisiyatif de, bu konuyu daha genişletmek için çalışıyor.
Bu nedenle “VPN engellenemez” deniliyor. Peki o zaman BTK neden “engelle” diyor ve hatta “engellemeyi yaptın mı bakalım?” diye ısrarla sormaya devam ediyor?
Bu durumu, “VPN'lerin bloklanması işe yarar mı?” başlığı altında inceleyelim:
O zaman BTK ne yapmaya çalışıyor? Bu konuda da teoriler var;
Freedom House'un dünyadaki tüm ülkeler için hazırladığı "İnternet Özgürlüğü Derecesi (İnternet Freedom Score)", 2016 yılı için yüzde 61 ile "Özgür Değil (Not Free)" şeklinde özetleniyor [4]. Bu derece 2015 yılında "Kısmi Özgür" diye sınıflandırılmış ve 3 puan daha iyi imiş yani yüzde 58. Yukarıdaki grafikten göreceğiniz üzere, "İnternet Özgürlüğü", "derece" hesaplaması yapılmaya başlanan 2009 yılındaki "42" puandan bu yana her sene 2-3 puan gerileyerek, bu yıl yüzde 61 özgür değil haline dönüştü. Yani dünyada internet özgürlüklerini engelleyen 3cü dünya ülkelerinin arasında sayılıyoruz. Diğer yandan "aman dövizlerinizi bozdurun" günleri yaşadığımız için olayın başka bir tarafını da hatırlatalım; VPN kullanımı ya da sunucu kiralamak 3-5 $ gibi gözükse de, çok sayıda insan tarafından uygulandığında, ülkenin döviz sıkıntısına katkıda bulunacak bir harekettir. Zaten yıllardır, peering (trafik değişim) noktası olmamasından kaynaklanan içeriğin yurtdışına kaçması, operatörlerin trafiğinin yurtdışından dönmesi gibi çok sayıda yanlış uygulama yüzünden ülkemizin kaybettiği paralara ek olarak BTK şimdi de insanları, VPN ve sunucu kiralamaya iterek para kaybettirmektedir. Acaba farkında mıdır? Üstelik bu özgürlük puanını düşüren ve para kaybettiren kısıtlamalar, gerçekten internetin engellenmesine yarayabilir mi? Yukarıda da belirttiğimiz üzere, bu da mümkün değil. Tam tersine inatlaşma haline dönüşüyor. Öyle ki, 2008 yılında, zamanın başbakanı Tayyip Erdoğan bile, uzunca bir zaman boyunca süren YouTube yasağı sırasında "Ben giriyorum, siz de girin" ifadesini kullanmıştı [5].
[1] VPN'lere Engelleme Geldi, Peki VPN Kullanan Şirketler, Bankalar, Noterler için Durum Nedir? [2] VPN Nedir, ne işe yarar, kimler kullanır, engellenebilir mi, tehlikeleri nelerdir? [3] Opera, iOS'dan Sonra Android için de Bedava VPN Servisi Başlattı [4] The Struggle for Turkey's Internet [5] Başbakan Tayyip Erdoğan : Ben Youtube'e Giriyorum, Siz de Girin