Milli Eğitim Bakanlığı Koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen eğitimin evlerden devam etmesi kararı aldı. Ama hazırlıklı olmadıklarından sistemde çok sayıda eksiklik var.
Öncelikle EBA TV içeriği zayıf olduğu yani uzaktan eğitime yönelik olmadığı için aksıyor. Yanısıra sunucu ya da Türkiye’nin altyapısı zayıf olduğundan, sık sık donmalar yaşanıyor. Ama daha önemli sorun, interneti ve bilgisayarı olmayan ve de bunları alacak para da bulamayan çok sayıda çocuk mevcut.
EBA TV zaten uzaktan eğitim için planlanmış olmadığından, içerik konusunda, 3 gün aynı içeriği tekrarladı. Böyle olunca da özel okullar kendi içerikleri üzerinden devam ettiler. Öğretmen forumlarından görüldüğü kadarıyla veliler kapış kapış online eğitim paketleri satın alıyorlar. Devlet okullarında ve hali vakti yerinde olmayanların durumu ise soru işareti.
Cihaz-bağlantı tarafında ise sorun bilgisayar ve internet hattında. Şöyle ki;
Yani Milli Eğitim Bakanlığı'nın EBA projesi patlak. Sistem "uzaktan eğitimi" içermediği gibi sadece "connected çocuklar" yaratıyor. Onların da sayısı az. Sistemin nasıl çalıştığına dair bazı fotoğrafları sizler de görmüşsünüzdür. Biz sosyal medyada rastladığımız bir fotoğrafı ekleyelim.
Gerçi bir başka görüş de şu; velilerin çoğu çalışmasa bile sisteme karşı minnet duyuyor. Eğitimler yararlı olmasa bile en azından evdeki çocuklar için bir meşguliyet yaratılmış oluyor.
Burada şöyle bir yorum da ekleyelim; Bilişim çağında, "Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri"nden yararlanmak artacağına, azalıyor. 2012 yılından bu yana "Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri" ders sayılarının azaltıldığından, yeterince kadro verilmediğinden bahsediyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı "Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri"nden zamanında destek alsaydı, bugün durum daha iyi olabilirdi.
Milli Eğitim madem böyle bir proje yapıyor; bilgisayarları kısa zamanda sağlayamasa da, keşke çocukların internet paralarını karşılasa ya da operatörlere "ücretsiz internet verin" dese. Bunun kaynağını da daha önce yazdık, "Evrensel Hizmet Fonu"[1]. Bu fon zaten "dijital uçurum" denilen şeye karşı kitlelere interneti ücretsiz ya da makul ücretlerle sağlamaya yarar.
İnternet hattı konusunda, Ankara halkı belediyeden yardım isteyince, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuda bir çabaya girdiği ve operatörlerden parayla satın alacağı interneti Ankaralı öğrencilere tahsis etmeye karar verdiği anlaşılıyor.
Ancak operatörlerin yaklaşımı gerçekten utandırıcı. Böyle bir durumda bile "fahiş fiyat" teklifleri verdikleri gözüküyor. Biz bu firmaların bu fiyatlarla, iyi niyetli olduklarına nasıl inanalım. Oysa en azından "Biz Bize Yeteriz" kampanyası çerçevesinde bu çocuklara internet ücretsiz verilmeli.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, operatörlerin belediyeye fahiş fiyat verdiği şikayetini kişisel Twitter hesabı üzerinden dile getirdi ve Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom'u etiketleyerek şöyle dedi :
Umarız, Milli Eğitim Bakanlığı ya da hükümet bu konudaki ayıbını kısa sürede çözer ve çocuklara ücretsiz internet sağlar. Ama sağlamayacaksa da, Mansur Yavaş'ın ne kadar büyüdüğü, bu zor zamanda bir daha görülüyor.
Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde de benzer bir yaklaşım olacağını düşünüyoruz. Çünkü pek çok yerdeki öğrenciler sıkıntıda. Örneğin GaziOsman paşalı öğrenciler...
Bir de notumuz var; çocukların internetini karşılamayan Milli Eğitim Bakanlığı 17 nisanda 18 bin adet etkileşimli tahtanın ihalesini yapacak. Okulların henüz açılmadığı bir dönemde bu da ilginç bir olay. Bu ihalenin bilgilerine burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
[1] Haberleşme Ayakta Tutulmalı ve Evrensel Hizmet Fonu ŞİMDİ Kullanılmalıdır