Yılın başından bu yana İnternet camiasının tartıştığı konulardan olan Twitter ve YouTube engellemeleri konusunda Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar [1][2] herkesi rahatlattı ama Mahkemenin önünde daha önemli bir karar henüz bekliyor.
19 şubatta yürürlülüğe giren 6518 sayılı kanunla 5651 sayılı kanuna eklenen ama altyapılar tamamlanmadığı için henüz etkisini fazla hissetmediğimiz yeni maddeler, interneti “nereye gitsen kafanı vuracaksın” şekline dönüştürecek şeklinde yorumlanıyor. Bu nedenle CHP’nin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru (sadece muhalefet partisi ya da 110 milletvekili imzası ile başvuru yapılabiliniyor) çok önemli. [3]
CHP’nin yaptığı başvuruda 2 konuya odaklanılmıştı. Bir tanesi erişim engellemeler, diğeri ise İnternet Erişim Sağlayıcılar Birliği konusuydu.
İnternet Erişim Birliği konusundaki gelişmeleri aktarmadan once, konuyla ilgili olduğu için “TİB’in erişim engelleme yetkisi” için Anayasa Mahkemesinin son YouTube gerekçeli kararında[4] ne söylediğini hatırlatalım;
“TİB’e erişimin engellenmesine yönelik olarak verilen yetkinin kanuni dayanağının kanunilik ilkesinin asgari şartı olan kanunun anlaşılır, açık ve net olması zorunluluğunu karşılamaması nedeniyle kapsam ve sınırlarının belirsiz olduğu görülmektedir.”
Buradaki ifadeden hareketle, “Şahin görünümlü Doğan” benzetmesi gibi “Sivil İnisiyatif görünümlü Devlet Kurumu” diyeceğimiz İnternet Erişim Birliği’nin yetkileri de tartışılmalıdır. Üstelik bu kurumun ileride neye döneceği konusunda bazı karamsar tahminler de bulunmaktadır.
Şimdi Erişim Sağlayıcılar Birliği konusuna bakalım;
6518 sayılı kanunla ortaya gelen yeni bir konu; İnternet Erişim Sağlayıcılar [5] Birliği (ESB), şimdilik sansür birliği görünümünde olan, ama giderek istihbarat yapılanması olmasının önü açık görülen bir yapı.
ESB güya sivil inisiyatif ama bizzat BTK(TİB) tarafından kurulup, tüzüğü BTK(TİB) tarafından yazıldı ve yine BTK(TİB) tarafından onaylandı.
ESB 12 firma ile kuruldu. Ankara Sanayi Odasının olduğu binada bir yer de kiraladı. Genel Kurulu’nu yaptı ve 1 yıl süreyle ESB’yi yönetecek olan başkan ve yönetim kurulu seçildi.
Ama bu kuruluşunda pek çok hukuki sorunlar olduğu belirtiliyor.
Bu hukuki sorunlardan birisi, bir kanunun, bir idari kararla değiştirilmesi olarak veriliyor. BTK(TİB) erişim sağlayıcılar tanımına giren 325 firmayı davet ettiği toplantıya “siz hazırlamakta zorluk çekersiniz diye biz hazırladık” diyerek getirdiği tüzüğü zorla onaylatmaya çalıştı.
Onaylatamayacağını gördüğü andan sonra da, kanuna idari bir karar getirdi ve tanıma giren firma sayısını 46 olarak yorumladı. Çünkü internetin baskı altına alınmasına yönelik hükümet baskısı yoğun olduğu biliniyor. Sanırız BTK(TİB) da kendisine verilen görevi yerine getirmek için aşırı bir çaba gösterdi.
Dolayısıyla tüzüğün onaylanma sayısı olan ¼ için 82 firma yerine 12 firmanın imzası yeter hale geldi.
Hukuki sorun olan diğer bir konu da bu; ESB 12 mayısta onaylanan tüzükle kurulmuş oldu. Genel Kurulu 15 mayısta alelacele yapıldı ve nereye duyurulduğu pek belli değil. Ama BTK bu ESB’yi 17 mayısta yani Genel Kurul’dan sonra bir tarihte duyurdu[6]. Dolayısıyla bir çok firma katılımı zorunlu olan bu birliğe katılamadı ve yönetim seçimine de müdahil olamadı. Seçilen yönetim 1 sene boyunca da idare edecek. Telkoder bu konuyu şöyle yorumluyor;
“Kanun herkesi eşit sayarken, ESB’de yönetim büyük cirolu firmalara bırakılıyor. Küçük ve Orta ölçekli firmaların beklenmedik bir yatırım rakamı ile karşılaşma olasılıkları var çünkü yönetimde söz hakları yok”
Dolayısıyla bu konu çok hassas ve rekabet açısından küçük ve orta ölçekli firmaları bitirici yönde kullanılabilir deniliyor.
Bir başka konu da, mobil ve uydu firmalarının listede yer almıyor olmaları. Bunun açıklaması belirsiz. Ama soralım; yani mobil ya da uydu firmalarının müşterileri erişim engellemeden muaf mı olacaklar?
ESB ile ilgili olarak bahsettiğimiz hukuki sorunları telekom sektöründe alternatif işletmecilerin derneği olan Telkoder, mahkemeye taşıdı.
Telkoder, BTK(TİB)’in hazırladığı tüzüğe 12 firma imza atarken, 118 imza toplamış durumda. Bu imzalara 46 firma yönünden bakarsak bile 20 kadar firmanın Telkoder tüzüğüne imza attığı bildiriliyor.
Bakalım Telkoder’in dava sonucu ne olacak?
Telkoder Başkanı Yusuf Ata Arıak konuyla ilgili olarak; “Kanun yapmayı yönetmelik yapmayı ve düzen kurmayı bilmek gerekir” diyor. Yıllardır BTK’nın yaptığı bazı yönetmelikler mahkemelerden dönüyor. Arıak bunu kastediyor.
Ancak mahkemeden dönen bu yönetmelikler konusunda sektörde bazı yorumlar var. AB’ye girişte ya da serbestleşme dönemi gerektirdiği için yıllar içinde yapılan yönetmelikler, mahkemeye veriliyor ama bu sürede “atı alan Üsküdar’ı” geçiyor. Dolayısıyla bu durum, “danışıklı döğüş mü?” diye yıllardan beri tartışılır.
ESB tarafına da bakalım; birlik kuruldu ama hala ne yapacağını bilir durumda değil. Bir erişim sağlayıcı firma bize konuyla ilgili olarak şunu söyledi;
“Üye olmak için başvuru yazdık. Daha sonra ESB’yi aradığımızda başvuru yazımızın ulaştığı ancak daha sonraki aşamaların henüz belli olmadığı, filanca beyi aramamız gerektiği belirtildi. Filanca bey ise yönetim kurulunun salı günü toplanacağı ve başvuruların değerlendirileceği, daha sonra bilgi verileceğini söyledi.
Üye olmak mecburi olduğu için değerlendirme yapmanın ne anlama geldiğini anlayamadığımı söylediğimde ise, TİB’den lisansımız olup olmadığına bakılacağı bilgisi verildi. Şimdi bekliyoruz”
Burada bir konuyu vurgulayalım. Servis sağlayıcı firmalara TİB değil BTK lisans veriyor ve bu lisanslama da “bazı şartların yerine gelmesi gereken bir süreç” anlamına gelmiyor, 2007’den bu yana firmalar tarafından BTK’ya “biz bu alanda çalışıyoruz” şeklinde bildirim yapılıyor. Böylece lisans alınmış oluyor.
Bu anlattıklarımız, BTK tarafından regüle edilen, dolayısıyla söyledikleri her şeyle ceza görebilen firmaların yerine getirmeye çalıştıkları koşullar.
Bir yandan da anladığımız kadarıyla internet erişim sağlayıcılar birliği, firmalar tarafından bir anlamda meslek kuruluşu gibi görülüyor. Ama internet özgürlükçüleri aynı fikirde değil; böyle bir kuruluştan rahatsız. Çünkü bu kuruluş, trafiğin merkezlileştirilmesi ve giderek kişisel bilgilerin bir profilleme için kullanılabilir hale gelmesi anlamını taşıyor.
Tabi erişimin merkezi engellenmesi konusundan bahsetmiyoruz bile.
[1] http://www.turk-internet.com/portal/yazigoster.php?yaziid=46422 Twitter Açıldı
[2] http://www.turk-internet.com/portal/yazigoster.php?yaziid=47080 - Youtube Açıldı
[3] http://www.turk-internet.com/portal/yazigoster.php?yaziid=46629 - CHP'nin İnternet Kanunu için Anayasa Mahkemesi Başvurusu 'Site Engelleme' ile 'Erişim Sağlayıcılar Birliği'ne Odaklandı
[4] http://www.kararlaryeni.anayasa.gov.tr/BireyselKarar/Content/e08bbc9d-6949-4951-9bac-3b51ddf0004c?wordsOnly=False (madde 63) – Anayasa Mahkemesi Gerekçeli Kararı
[5 ] http://www.turk-internet.com/portal/yazigoster.php?yaziid=45547 - Torba Kanun'daki Erişim Sağlayıcılar Birliği, Olması İstenen Trafik Exchange Point mi? .... Ya TNAP?
[6] http://www.turk-internet.com/portal/yazigoster.php?yaziid=46958 Erişim Sağlayıcılar Birliği Kuruldu mu? Kurulmadı mı?