Netflix "2019 Çevresel Sosyal Yönetişim Raporu" adını taşıyan ve dünya çapında 20 ülke ve 15 Amerikan eyaletinde toplam 167 milyon abonesi bulunduğunu bildiren bir rapor yayımladı[1]. Bu raporda Netflix
Örneğin 2019 yılında doğrudan 94.000 megawatt saat elektrik kullandığını kaydediyor. İçerik dağıtım amacıyla Amazon Web Servisleri ya da Google Cloud gibi servisler üzerinden kullanılan dolaylı elektrik kullanımı ise 2019 yılında 357 bin megawatt saat olmuş.
Netflix işgücünün yüzde 49 kadın, yüzde 7 siyah amerikalı, yüzde 7 Latin kökenli, yüzde 24 Asya kökenli kullanıcısı olduğunu raporluyor. Yönetimde ise, yüzde 49 kadın, yüzde 7 siyah Amerikalı, yüzde 5 Latin ve yüzde 15 Asyalı olduğunu ve üyelerine hizmeti daha verimli kılmak için işgücünde çeşitliliğe önem verdiğiniz söylüyor.
Yine bir başka bilgiye göre ise, 2019 yılında orijinal Amerika menşeli Netflix filmlerinin yüzde 20'sini kadın yönetmenler çekmiş. İngilizce dışı seyredilme ise yıllık bazda yüzde 23 yükselmiş. Zaten, raporda Netflix yeni ilk defa film çekenlere ve farklı ülkelerden farklı hikâye ve film çekicilerine önem verdiğini de -Türkiye'yi de belirterek- kaydediyor.
Diğer yandan Şirket 2015-2020 arasında çeşitli hükümetlerin talebi üzerine 9 içeriği yayından kaldırmış. Bu filmler sadece ilgili ülkede yayından kaldırılıyor.
Netflix, yayın hakları dolan ya da yayıncısı tarafından geri çekilen filmleri yayından alıyor. Bu normal bir durum. Örneğin Disney+ kendi yayınına başlayacağı için Marvel gibi çeşitli dizilerini yayından çekmişti [2].
Ama bu seferki açıklama gösteri dünyasının kendi yayın kuralları ile ilgili değil hükümetlerin talebi doğrultusunda da yayından kaldırılan içerikleri gösteriyor.
Tabii Netflix'in hükümetlerin talebine uymadığı da olmuş. Örneğin yakın zamanda Brezilya hükümeti, 'The First Temptation of Christ (İsa'nın İlk Günahı)' isimli filmin yayından kaldırılmasını talep etti. Brezilyalı komedi kanalında Porta dos Fundos isimli grup tarafından yapılan ve Netflix'te 3 aralık 2019'da yayına alınan bu komedi filmde İsa Peygamber'in eşcinsel olarak gösterilmesi, Brezilyalı vatandaşları kızdırmıştı. Çok yoğun katılımlı protestolar oldu. Ama Brezilya Anayasa Mahkemesi'ne başvuran Netflix davayı kazandı ve içerik platformda kalmaya devam ediyor [3].
Ancak bu film, Singapur'un dinsel uyumluluk yasalarına takıldı ve yayından kaldırıldı. Singapur zaten 5 film kaldırma talebiyle Netflix listesinde birinci sırada.
Netflix, 2015-2020 yılları arasında, hükümetlerin isteği doğrultusunda 9 film ve program içeriğini platformdan kaldırdığını açıkladı.
Platformun yayından ilk kaldırdığı içerik, Yeni Zelanda hükümetinin talebiyle "The Bridge" filmi olmuş.
Netflix, raporunda bu filmle ilgili olarak 2015'te Yeni Zelanda Film ve Video Etiketleme Kuruluşu'ndan yazılı bir talebe uyduğunu açıkladı. "Köprü", Yeni Zelanda'da "sakıncalı" olarak sınıflandırılmıştı. Bu, Netflix'in devletin yayından kaldırma talebine uygun ilk örneği oldu. Köprü; San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü ve intiharlardaki artışlarla ilişkisi hakkında bir belgesel film. Yeni Zelanda'da medyada intihar bildirimi konusunda katı yasalar olduğu için yayından kaldırma yükümlülüğü vardı. Ülkemizde de 5651 sayılı kanun internet üzerinde "intihara yönlendirici içeriği" yasaklıyor.
Yayından kaldırılan 2. film, Stanley Kubrick'in Vietnam savaşı ile ilgili filmi olan Full Metal Jacket.
Vietnamlıların bu filmin yayından kaldırılmasını istemelerinin nedeni, efsanevi liderleri Ho Chi Minh'in filmde tasvir edilme şekli. Ho Chi Minh bir asker değil ABD'nin Vietnam'daki savaşı kazanamamasının arkasındaki fikir adamı [4]. 2017'de Vietnam Yayın ve Elektronik Bilgi Otoritesinden (ABEI) yazılı bir talep üzerine film orada yayından kaldırılmış. O da şu sahne:
1987 tarihli film çok eleştirilen Vietnam savaşını üzerinden etik değerler, kişilikler ve özgür irade üzerine felsefe yapıyor. Bir grup acemi deniz piyadesinin Vietnam'a gönderilmeden önce temel eğitim almaları ve sonra Vietnam'a gönderilmelerini anlatıyor.
Bu tüm zamanların en önemli Zombie filmi. Daha doğrusu Zombie'lerle ilgili bir film serisinin başı. George A.Romero'nun ilk kez 1968'de başlattığı 6 filmlik bir diziden bahsediyoruz. Romero'nun Zombie filmleri neden çektiği ile ilgili ilginç bir söyleşisi var. Bugünkü dünyayı anlamak açısından yararlı.
Filmin telif hakkı olmadığı için çok sayıda kopyası üretilmiş. Orijinali ise ABD'de Modern Sanatlar Müzesi ve Film Vakfı tarafından, 2015'de eldeki negatifler ve ses elemanları kullanılarak 4K dijital restore edilmiş. YouTube'de filmin tamamı bulunuyor. Yukarıdaki de zaten filmin tamamı.
Alman Gençleri Koruma Komisyonu (KJM) George Romero'nun zombi klasiğinin bir versiyonunun kaldırılmasını istedi. Çünkü film Almanya'da 50 yıldır yasak. Netflix 2017'de yazılı talebe uydu ve hizmetten kaldırdı.
Bunu daha önce yazmıştık. 2019 yılında Suudi İletişim ve Bilgi Teknolojileri Komisyonu'nun talebiyle bu film yayından kaldırıldı [5]. Hasan Minhaj bir standup'cı. Yani komedyen.
Suudilerin kaldırttığı bölüm ise gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ı eleştirdiği bölüm. Bu hareketi ile Netflix "ifade özgürlüğü"ne çok da aldırmıyor izlenimi verdi.
Netflix raporuna göre devletten kaldırma talebinin en fazla olduğu ülke, 5 ayrı film ile Singapur.
2018 yılında Singapur Infocomm Media Development Authority (IMDA) yazılı talebi ile yayından uyuşturucu kullanımını özendiriyor ve teşvik ediyor gerekçesi ile 3 film yani 420 efsanesi, Tutarsız ve Yüksek Pişirme isimli filmler kaldırılmış.
Yine IMDA talebiyle 2019 yılında kaldırılan diğer bir film "İsa'nın Son Günahı" adını taşıyor. Film İsa Mesih'in Meryem Magdalene ile ilişkisi olduğunu tasvir ettiği konusunda tartışmalar yaratmıştı. Tahmin edeceğiniz üzere dini gerekçelerle kaldırtılmış.
2020'de ise Brezilya'da mahkeme kararı ile yayında kalan "İsa'nın İlk Günahı (Last Hangover)" Yine IMDA talebiyle Singapur'da yayından kaldırılmış. The Last Hangover, Brezilyalı komedi topluluğu Porta dos Fundos tarafından üretilen bir film. Yukarıda anlattığımız Brezilya'da protestolara neden olan grubun yapımı. Netflix tarafından 21 Aralık 2018'de yayınlandı.
Hükümetlerin "yayından kaldırılma" talepleri sosyal medyanın yükselmesi ile birlikte ortaya çıkan bir gelişme oldu. Twitter başta olmak üzere Facebook, YouTube ve ülkemizde olduğu üzere Wikipedia ve EkşiSözlük gibi içeriğini kullanıcıların oluşturduğu platformlara genellikle devlet kurumlarından bu tür talepler geliyor. Bu tür taleplerin nedenleri belirli türdeki içeriği yasaklayan yerel yasalardan, telif haklı materyallerin engellenmesine ve tabi ki sansür girişimlerine kadar uzanıyor.
Sosyal platformlar ise buna karşılık olarak "şeffaflık raporu" ismi verilen ve içinde hükümetlerin kendilerine kaç tane başvuruda bulunduğunu ve kendilerinin bunun ne kadarını gerçekleştirdiklerini gösteren raporlar yayınlıyorlar. Bunlara bir tür "kendini aklama" raporu da denilebilir. Ancak bu platformlar arka planda, Snowden'in açıkladığı Amerikan hükümetinin sınırsız erişiminden bahsetmez.
Netflix raporunda şunları belirtiyor:
"İçerik oluşturuculara tüm dünyadaki kitlelere ulaşma olanağı sunuyoruz. Ancak kataloğumuz, telif hakları da dahil olmak üzere ülkeden ülkeye değişmektedir. Bazı durumlarda, devletin yayından kaldırma talepleri nedeniyle belirli ülkelerdeki belirli başlıkları veya başlık bölümlerini de kaldırmak zorunda kaldık."
Netflix, bundan sonraki yıllık şeffaflık raporunda yayından kaldırma taleplerini her yıl bildirmeye devam edeceklerini söyledi.
[2] Netflix Çok Sayıda Diziyi Yayından Çekiyor
[3] Brazilian supreme court rules Netflix allowed to show gay Jesus film
[4] Ho Chi Minh