Koronavirüs salgını, bize internetin anlamını daha güçlü gösterdi. Yani internetin sadece eğlence olmadığını, tam tersine hayatın ta kendisi olduğunu; iş, ekonomi ya da eğitim hayatının sürdürülebilirliğini, hayatta kalmayı (dışarı çıkmayı azaltarak bulaş riskini azalttığı için) sağladığını gösterdi.Dolayısıyla internetin savunucularının neyi savunduklarını da. Dün 11 Temmuz 2020 ve tam 5 yıl önce, internet aktivistlerinden Özgür Uçkan’ı, kanser nedeniyle Paris'te kaybettik [1].Uçkan şunu ifade eden bir adamdı [2] :“Teknoloji nötrdür. Ama herkesin erişimine açık, bilginin adil paylaşımı ve özgür dolaşımına dayanan demokratik teknoloji kullanımı, ekonomik ve insani kalkınma için verimli bir fırsat olabilir.”
Bilişim-telekom sektöründeki konferanslarda, konuşmacının birisinin mutlaka "Sanayi devrimini kaçırdık, bari bilişim trenini yakalayalım" dediğini duyarsınız. Ama yukarıdaki sözleri söyleyen Uçkan bunu seneler öncesi ne kadar öz bir şekilde görmüş ve ifade etmiş.Özgür gitti ve biz internette hâlâ aynı yerdeyiz. Onun bıraktığından bu yana 1 adım ileri gidemedik, tam tersine geri gitmeye zorlanıyoruz; düşük kalite bir internet altyapısı, pahalı bir internet, rekabeti engelleyerek yok edilen ya da küçük bırakılan firmalar (dolayısıyla yurtdışına kaçırdığımız beyin gücü ve elde etmekte zorlandığımız ya da kaybettiğimiz yüksek know-how), zaten mevcut olan sansürü daha nasıl artırsak diye bakan bir hükûmet.Dolayısıyla 12 Nisan'da Türkiye'de 27.yılı dolan internet için eski masallardaki deyişle; "Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, bir de arkaya baktık, 1 arpa boyu yol gitmişiz" bile diyemiyoruz. Çünkü ülkeler ileri gidiyor, biz yerimizde durduğumuz için internet hızlarında geriliyoruz. Sansürde ise ilerliyoruz.
Özgür Uçkan'ın mücadelesi bunlaraydı [3]. Dediğimiz gibi şimdilerde hala aynı yerdeyiz ya da gerideyiz.Nisan başında, yine bir torba kanunun içine tıkıştırılan [4] ve sonra çıkarılan, arkasından mayıs ayında MHP'nin güldüren "sosyal medyaya kimlik no ile girilsin" teklifi ile yeniden gündeme gelen [5] ve en son geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "sosyal medyayı kapatacağız" demesini hatırlatarak başlayalım [6].
Çünkü aynı konuda 9 yıl önce büyük bir protesto gösterisi düzenlenmişti. Yine internete sansür getirme çabaları mevcuttu. Yukarıdaki resime bakın; bu 50 bin kişinin katıldığı "Elini İnternetim'den Çek" yürüyüşüydü.
Çok başarılı ve organize bir etkinlikti. Etkili oldu. O zaman getirilmek istenen uygulamalarda geri adım atıldı.Bu etkinliğin düzenleyicileri çok sayıdaydı ama Özgür Hoca başı çekenlerden birisiydi [7].
2001 yılında zamanın hükûmeti, RTÜK Kanunu içine interneti sokmaya kalktı. turk-internet.com o günlerde başlayan internet yayıncılığı için "hukuk"un önemini anladığı için "İnternet ve Hukuk Çalıştayları" ilan etti [8]. Bunlar ülkemizde bu konuda yapılan ilk etkinliklerdi. Bir tanesine zamanın Adalet Bakanı da katılmıştı.
Özgür, bu toplantıların devamlı katılımcılarından birisiydi. Çalışkan ve fikir üreten birisi olarak da çalıştayların önemli bir üyesi oldu. Sonradan bunu ileriye götürdük ve hep birlikte "İnternet ve Hukuk Platformu (İvHP)" kurduk [9]. iVHP işlevini 5-6 yıl sürdürdü. O arada Özgür'ün önerisi ve rahmetli Tuncer Üney'in büyük çabaları sonucunda Avrupa Birliği'nin Siber Yasası'nı da Türkçe'ye kazandırdık. Bu daha sonra Ankara Barosu tarafından kitaplaştırıldı.
Özgür ondan sonra da, internet için yaptığı çalışmalarla gündeme geldi. Bir ara ilişkiyi kessek de, sonradan yollarımız yine kesişti. Çeşitli konularda fikir üreten bir insan olduğu için de, kendisiyle bir çok haber ve röportaj yaptık [10].Üstelik Uçkan sadece internetçi değildi. Ülkemizde çoklu konuda merakı olan insan sayısı ne yazık ki az. Uçkan iyi bir felsefeciydi [11]. Bir ara kendisinin felsefe seminerlerine de katıldım ve sunuş tarzı beni bir hayli şaşırtı (bağlantılar kurarak, farklı bir anlatım tarzı vardı).
'Oyun Teorisi', Özgür Uçkan'ın yıllarca üzerinde çalıştığı konulardan en önemlilerinden biriydi. Sorbonne Üniversitesi'nde doktora tez konusunun başlığı "Oyunun dışı var mı!" başlığını taşıyordu. Eşi İlhan Uçkan'la tanışmalarına konu olan da yine İlhan Uçkan'ın da Oyun Teorisi üzerine çalışıyor olmasıydı. Özgür Uçkan'ın Fransızca olarak hazırladığı tezi İlhan Uçkan aracılığıyla Türkçe'ye çevrilecek.Bilgi Üniversitesi'nde bilgi ekonomisi, yaratıcı endüstriler, enformasyon tasarımı gibi farklı konularda lisans ve lisans üstü dersler veriyordu.
İsmail Polat da bu nedenle kendisi için "derya deniz" tanımı yapıyordu [12].
Kendisini, Avrupa TV Ödülleri Jüri Üyesi olarak her yıl eylül ayında gittiğim Paris'te hep ziyaret ettim. İnternet üzerine sohbet ettik. Son gidişimde epeyce kötü görünüyordu. Eşi İlhan, bir sonraki yıl vefatından 3-4 gün önce, iyi durumda olmadığını haber verdiğinde de çok üzülmüştüm. Kıymetli bir insanı kaybettiğimizi biliyordum. Türkiye'nin internetine katkısı olacaktı, olamadı. Arkasında kitaplarını, eşi İlhan Uçan ve kızını bıraktı.
Vefatının 5. yılı nedeniyle 17 Temmuz 2020 gecesi saat 20.00'den itibaren YouTube üzerinden yayınlanacak olan bir etkinlikle Özgür Uçkan'ı anacağız.Bu etkinlikte Uçkan'a, turk-internet.com'un bu yıldan başlayarak her yıl vereceği "Türk İnternet'ine Katkı" ödülünü de veriyor olacağız.Eşi İlhan Uçkan, sınıf arkadaşları, internet aktivist arkadaşlarının katılacağı toplantının linki "Sosyal Kafa" ve "turk-internet.com YouTube Kanalı" üzerinden yayınlanıyor olacak.
[1] Türk İnternet’inin Mücadeleci İsimlerinden Özgür Uçkan’ı Kaybettik[2] Dijital Kültür, Dijital Eşitsizlikler ve Yaşlanma[3] Özgür hoca kavga ederdi, biz de edeceğiz![4] Torba Taslakla Geçirilmek İstenen Sosyal Medya Değişiklikleri Ne Anlama Geliyor?[5] MHP, T.C.Kimlik Numaralarımızı Amerikalı Sosyal Medya Şirketlerine Vermeyi mi Teklif Ediyor?[6] AKP’nin Sosyal Medya Düzenlemesinde Neler Var?[7] Dilbaz : ‘İnternetime Dokunma Eylemi’ Fikri 1 Kişi ya da 1 Gruptan Değil, Pek Çok Kişiden Çıktı[8] İnternet ve Hukuk Sivil Platformu Kuruldu[9] Internet Ve Hukukun Birleştiği Nokta[10] Özgür Uçkan : Wall Street İşgalcilerinin ‘Biz % 99’uz’ Sloganı En Güzel Slogan – 3[11] Özgür Uçkan’dan Sanat Felsefesi Söyleşileri[12] Özgür Uçkan’ın Cenazesi İkindi Namazında Teşvikiye Camii’nden ….