Kasım ayında, Orta Doğu ve Afrika’nın en büyük altıncı telekomünikasyon şirketi olduğu kaydedilen Katarlı şirket Ooredoo'nun, Türk Telekom'un yüzde 55 hissesine sahip Ojer Telekomünikasyon A.Ş. (OTAŞ) firmasının satın alımı için görüşmeler yaptığı duyulmuştu. Şimdi Ooredoo firmasının Katar borsasına 5 gün önce yaptığı açıklamaya bakılırsa bu iş gerçekleşememiş [1].
Duyumlarımız, OTAŞ'ın dolaylı olarak yüzde 35 hissesine sahip olan Saudi Telecom'un Katar'lı firmanın bu alımı yapmasına karşı çıktığı için gerçekleşemediği şeklinde.
Katarlı telekom şirketi Ooredoo'nun açıklamasına bakıldığında, OTAŞ'tan hiç bahsedilmediği, doğrudan Türk Telekom'dan söz edildiği görülüyor. Özelleştirilmenin yapıldığı tarihte Türk Telekom gibi dünyanın en büyük operatörlerinden birisi sayılan bir şirketin çoğunluk hisselerini almak için uzmanlığı olup olmadığı sorgulanan Oger Telecom firmasının, o günlerde Güney Afrika'da Cell C isimli firma ve Lübnan'daki şirket dışında pek bir operasyonu yoktu. Firmanın o günden sonra geliştiği görülmedi . Saudi Telecom'a yüzde 35 hisse satarken de, en büyük varlığı Türk Telekom'du. Bugün ise artık ismi bile yok sayılıyor. Katarlı firmanın açıklamasında, Türk Telekom hissesi alımı ile ilgili ön görüşmeler yapıldığını ancak bu ön görüşmelerin pazarlık aşamasına geçemediğini belirtiyor.
Katarlı telekomünikasyon şirketi Ooredoo'nun, Türk Telekom’un temerrütteki ana hissedarının payını almakla ilgilendiği kasım ayında basına yansımıştı. Ooredoo, ana sahibi iflas etmiş olan Otaş’a teklif vermeye karar vermişti. Karşı tarafta ise OTAŞ’ın yüzde 65 hissesini, borcun 750 milyon $'lık kısmını nakit ödeyerek, 4 milyar $'lık borcunu yapılandırmayı taahhüt eden Saudi Telecom vardı. Ancak OTAŞ'ın borçlarının bu kadar olmadığı da duyuluyordu.
Şimdi gelinen noktada OTAŞ’ın borcu ve satışı konusunda, ne Saudi Telecom, ne de Ooredoo bir ilerleme kaydedebilmiş değil.
Zaten bildiğiniz gibi bugünlerde Katar ile Suudi Arabistan arasında haziran 2017'den bu yana bir restleşme mevcut. Suudi Arabistan dışındaki Körfez ülkeleri (Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır) Katar'ı terörizmi finanse etmekle suçluyorlar.
Ooredoo Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Asya'da 10 ülkede içerik, mobil ve sabit networklerle servis sağlıyor. Geçen yıl (2016'da) 9 milyar $ ciro yaptı. OTAŞ üzerinden Türk Telekom hisselerini alarak müşterisini ve cirosunu yükseltmeyi hedeflemiş gözüküyor. Öyle ki şirketin müşteri portföyü geniş olmasına karşın, Türk Telekom'un satın alınması mümkün olsa cirosunu neredeyse yüzde 50 arttırıyor olacak.
Türk Telekom'un yüzde 55 hissesine sahip olan OTAŞ, 2007'de Türk Telekom'un geri kalan ödemesini peşin yapmak için aldığı 4,3 milyar dolarlık kredinin 3,6 milyar dolarını ödeyemediği için 2013 yılında yeniden kredi almıştı. Bugün konuştuğumuz 4,75 milyar $'a eşdeğeri bu kredi karşılığında Türk Telekom hisseleri rehin verilmişti. Halen kredinin de eylül 2016'dan bu yana üç ödemesi yapılamamış durumda.
2013 yılında 29 yerel ve uluslararası bankadan alınan 4,5 milyar dolar + 200 milyon Euro (toplam 4,75 milyar dolar eşdeğeri) kredinin en büyük alacaklılarının Akbank 1.5 milyar dolar, Garanti Bankası yaklaşık 1 milyar dolar, İş Bankası ise yaklaşık 500 milyon dolar olarak açıklanmıştı. Alacaklı bankaların borcun ödenmesi için, OTAŞ adına karşı tarafta yer alan Hazine ve Saudi Telecom ile görüşmeleri sürdürmesi adına Lazard Ltd. ve Raiffeisen Investment'ı firmalarını görevlendirdiği kaydediliyor.
Hazine OTAŞ firmasına borcu ödemesi için 60 gün süre vermişti. Ama Türk Telekom'un hisseleri rehinli olan bu borcun ödenmesi --ana sahibi iflas etmiş olan-- OTAŞ tarafında mümkün gözükmüyor. Bu borcun ve --duyumlara göre diğer borçların-- herhangi bir satın alma durumunu rahatlatmadığı, aksine zorlaştırdığı da biliniyor. Bakalım bu zor durumun içinden nasıl çıkılacak.
Kullanıcılar tarafından sıkıntılı olan şu; içinden çıkılmayan durum, Türkiye'nin zaten zor durumda olan telekom altyapısının hâlâ aynı şekilde kalmasına yani gelişememesine neden oluyor.
Üstelik duyumlarımıza göre, Türk Telekom'un kendisi, hisseleri satın alacak firmaların elini rahatlatmak için 2026'ya kadar verilmiş olan "altyapı imtiyazını" uzatmaya ve hatta "sonsuza çevirmeye" uğraşıyor. Ancak geçmişteki operasyon görüldüğünde, herkesin düşüncesi, eğer buna müsade edilirse, Türkiye'ye iyilik edilmeyeceği, başkalarına iyilik edileceği şeklinde. Dolayısıyla bakalım, sonuç ne olacak?
[1] Clarification from Ooredoo (Q.P.S.C)