Facebook perşembe günü, çok sayıda Rus bağlantılı hesap, sayfa ve grubu kapattığını açıkladı[1]. Üstelik ilk defa olmuyor. Daha önce bir kaç kez –İran, Rus vs.- daha benzer kapatmalar yapmıştı [2]. Çünkü Facebook, Google, Twitter CEO'ları hatırlayacağınız üzere bir kaç kez Amerikan senatörlerinin önüne çıkıp bu konuda savunma yaptı [3][4][5]. Olay, Amerikan kamuoyunun ya da Batılı devletleri kamuoyunun sosyal medya üzerinden yayınlanan haberlerle etkilenme olasılığı.
Bu paranoyanın temelinde Trump'ın seçilmesi yatıyor. 2016 Başkanlık seçimi ABD‘nin üst tabakasında/entelektüel kesiminde yüksek oranda rahatsızlık yarattı ve Amerikalıların ve Avrupalıların hayatına “sahte haber” tartışması soktu. Facebook’un üzerinde reklama yönelik olarak “mikro hedefleme” yani 1-10 kişiye kadar bile hedefleyebilme yeteneği, iddiaya göre Trump’ın Cambridge Analytica firmasının yardımı ile seçimi kazanmasına neden olmuştu. Ama daha önemli bir tartışma “Rusların Trump lehine olmak üzere, Facebook ağırlıklı olarak sahte haber yaydıkları” şeklindeydi.
Hemen örnekleyelim; “PizzaGate” skandalını hatırlıyor musunuz? [6] Amerikan başkanlık seçim kampanyaları sırasında Barack Obama, Bill Clinton ve Hillary Clinton’a danışmanlık yapan John Podesta’nın, ticaret ve yüksek bürokrasi çevresinden kimselerle Comet Ping Pong adında bir pizzacıda düzenlenecek “pedofili” organizasyonuna ilişkin mail alışverişi Wikileaks üzerinden sızdırılmıştı. Yani Başta Hilary Clinton olmak üzere demokratların güya Washington DC’de bulunan bir pizzacı üzerinden göçmen çocukları ABD’ye getirdikleri ve pedofil amaçlarla kullandıkları iddia edilen bir komplo teorisiydi ve tabii ki sahte bir haberdi. Ama ilk okuduğunuzda "Vay canına... Olabilir mi?" diye düşündürüyordu. Öylesine detaylı yazılmıştı.
Bunların ve bazı başka haberlerin suçlusu olarak Ruslar gösterildi. Trump’ın seçilmesine katkıda bulundukları iddia edildi. O zamandan bu yana da Batı dünyasında giderek artan bir “Ruslar ve sahte haber” paranoyası görüyoruz.
Öyle ki, Fransız ve Alman seçimlerinde önlemler alındı. Hatta Estonya sınırına NATO görevi ile giden Danimarka askerlerine özel eğitimler verildi [7].
Tabii tersine iddialar da var. Örneğin kasım ayında sızdırılan belgelere bakılırsa, İngilizler -ABD ve BM parasal desteğiyle- kurdukları bir dernek üzerinden çeşitli ülkelerde -mesela İspanya'da- Ruslar aleyhine sahte haber ve dezenformasyon yayıyorlardı [8][9].
Bütün bunlar ilginç gelişmeler ve bize "Pandora'nın Kutusu"nu hatırlatıyor. Çünkü Batılılar şimdi kendi stratejilerileri ile karşı karşıya. Ülkemizin çok kötü bir trajedi yaşadığı Kahramanmaraş ve Çorum olayları böyle "sahte haber" propogandası ile yapılmıştı. Aynen 6-7 Eylül olayları da öyle.
Diğer yandan, Stephen Kinzer'in sonunu "Bu darbe bizim açımızdan 1950'de başarıydı, 1960'da ve 70'de hâlâ başarıydı ama 1980'de tersine döndüğünü gördük" diye tanımladığı İran darbesi yani İran petrollerini yılda 20 bin altın karşılığında çıkaran İngilizlere bunun değişmesi ve yarı yarıya paylaşılması teklifi yapan ve "parya" muammelesi ile karşılaşan Başbakan Musaddık'ın petrolleri kamulaştırması üzerine CIA tarafından devrilmesi de aynen böyle sahte haber ile yapılmıştı [10]. CIA'in kuruluşunun bu olayla (MI6 İran'dan dışlandığı için CIA'i eğitmiş) başladığı söylenir. Kitaba göre, İran'da o zaman çok popüler olan bir pehlivan (300 dolar ödenmiş) ve bir şeyh (10 bin dolar almış) üzerinden sahte haberler ve karmaşa yaratılmış ve bu ortam kullanılarak da Musaddık devrilip yerine Şah geçirilmiş.
Ama zaten 2. Dünya Savaşı da sahte haberlerin uçuştuğu bir ortam. Murat Yetkin'in son kitabında anlatılan iki olay bunu gösteriyor. Bir tanesinde meşhur Normandiya çıkarmasında yapılan sahte yanıltma, diğeri ise İspanyol bir balıkçının denizde bulduğu cesedin -aslında Londra sokaklarında ölen bir evsiz- bileğindeki çantadan ortaya çıkan belgelerle Nazilerin İtalya çıkartması konusunda yanıltılmasıdır.
Yani anlayacağınız "sahte haber" olayı yeni bir olay değil. Önceki yüzyıllara gidersek, oralarda da benzer yanıltmalar buluruz.
Şimdi olan ise, Batılıların kendilerini bu cehennemin içinde bulmaları.
Ama asıl mesaj bize, kendimize... Kahramanmaraş, Çorum ve diğer pek çok olayı yaşayan bizler bu konuda çok dikkatli olmak zorundayız. İnternette her bulduğunuza inanmayın. Her gördüğünüze de atlamayın. Örneğin son #10YearChallenge (10 yıl meydan okuması) konusunda "başörtülü kızlar, başörtüsünü çıkarmış"tan daha önemli bir durum var. O da bu olayın, gitgide önem kazanan "yüz tanıma" teknolojisini geliştirenlerin bir oyunu olabileceği iddiası. Gazeteci Kate O'neill bizi bu konuda uyarıyor.
Me 10 years ago: probably would have played along with the profile picture aging meme going around on Facebook and Instagram Me now: ponders how all this data could be mined to train facial recognition algorithms on age progression and age recognition
— Kate O'Neill (@kateo) 12 Ocak 2019
[1] Facebook Rus Bağlantılı Hesapları ve Sayfaları Yayından Kaldırdı
[2] Facebook Yüzlerce Rus ve İranlı Hesapları Kapattı
[3] Amerikan Senatörler, Zuckerberg’i Fena Zorladı, Seçimlerde Dikkatli Olunması Konuşuldu
[4] Google CEO’su Pichai Amerikan Senato’sunda “Siyasi Aramaların Yönlendirilmesi” Konusunda Sorgulandı
[5] Google, Facebook, Twitter Başkanları Yine Amerikan Senato İstihbarat Komisyonuna Çağrıldı
[6] Pizzagate conspiracy theory
[7] Danimarka Askerleri Rus Siber Yanıltmalarına Karşı Eğitildi
[8] İngilizlerin Ruslara Karşı Dezenformasyon Birimi Kurduğu İddia Ediliyor