Steve Jobs’ın iPhone’u ve iPad’i piyasaya sürmesi ve App Store’un devreye alınması –Jobs’ın karşı çıkmasına karşın, herkesin uygulama koyduğu bir dükkan olması-- ile alevlenen mobil internet pazarı, internet sektörünü, özel hayatları, iş dünyasını her şeyi değiştiriyor. Etkilerini sadece iletişimde değil, taksi bulma gibi basit gündelik ortamda ve bankacılık, perakende gibi iş dünyasında ve her yerde görüyoruz.
İnternet’in ve sonrasında mobil internetin bu karakterine “disruptive” yani bir anlamda “eskiyi yerle bir edici” deniliyor [1]. Mesela taksi uygulamalarına bakın, Atatürk Havalimanından aldığı turisti, 2 boğaz köprüsünden geçirerek Sultanahmet’e getiren taksiciye son veriyor. Ya da Armut.com’a bakın, sizden nasılsa bir daha iş almayacağı için sipariş aldığı mobilyaları 3 ay geciktiren, badanayı beter yapan adamlar artık azalıyor, çünkü müşteri yorumlarının, bir sonraki müşteriyi etkilediğini biliyorlar. Ama bu “disruptive” etki sadece interneti alıp, işinde kullanan insanlar için değil, bu hizmeti veren yani “İnternet Erişimi Sağlayan (ISS) firmalar için de geçerli. Onların da 10 yıl önceki iş modellerini bir kenara çoktan atmaları lazım. Bunu 3 hafta önce yayınladığımız “Oyun Sektörü” ile ilgili yazıda da belirtmiş ve Türkiye'deki Mobil Telefon Operatörlerin üzerindeki ataletten bahsetmiştik. Oyunlar başta olmak üzere, o yazımızda, Mobil operatörlerin içerik konusunu atladığını anlatmıştık [2]. Çünkü mobil operatörlerinin tarifelerine bir göz atın, hala sadece basit --konuşma+veri+SMS-- bazlı tarife paketleri sunuyorlar. Halbuki dünya değişiyor. Üstelik araştırma raporlarına bakarsanız, bu değişim yeni değil, 2-3 yıldan bu yana zaten yazılıp çiziliyor[3][4].
Böyle derken, geçtiğimiz hafta sonu, bu alanda bir değişiklik oldu. Vodafone, Bodrum'da düzenlediği bir etkinlik serisi [5] ile yeni tarife paketlerini tanıttı. Şirketin data tarife paketleri sürerken, üzerine gelen yeni paketler ilk defa içerik mantığı üzerine kurulmuş. Mail vs için kullandığınız normal paketiniz üzerine satın alabiliyorsunuz. Sosyal medya, İletişim (whatsapp vs), Müzik ve Video için kullanım miktarı sınırsız paketler bunlar. Diğer bir deyişle, mobil internet kullanıcısının değişen ihtiyacını gören tarifeler. Tarifelerin ne olduğuna, firmanın web sitesinden bakarsınız, amacımız bunları anlatmak değil. Ama --hükümetin hala düzeltemediği-- sabit internetteki fiber yatırım eksikliği rezaleti bir yana, mobil internet ve hatta mobil katma değerli servis veren firmaların ataleti, ellerinde dünyanın en son teknolojilerini içeren pahalı telefonları olan Türk kullanıcıları üzüyor. Geçtiğimiz haziranda yayınlanan Ericsson raporunda yer alan aşağıdaki şekile bakarsanız; 2016-2020 arasında mobil internet kullanıcılarının yüzde 50'si video, yüzde 38'i sosyal medya, yüzde 34'ü ses kullanıyor. Ericsson video kullanımının 2022 yılında yüzde 75’e varacağı tahmini yapıyor [4].
Yani cep telefonları artık “birisini aramak için kullanmanın” dışında başka bir şey oldu. İşlerinizi ve özel hayatınızı yönettiğiniz bir nevi “cihaz” haline geldi. Diğer bir araştırma her ekimde yayınlanan –dolayısıyla 2017’si henüz yayınlanmadı) ve 2015 verilerini sunan GSM Intellegience raporu [3]; orada da İngiltere için, 18-34 ve 35-54 yaş grubuna göre ayrılan rakamlara göre, gençlerin yüzde 60'a yakını (orta yaşta bu rakam yüzde 40 civarı) her gün sosyal medya kullanıyor, Yine aynı oranda yani yüzde 60'a yakını IP mesajlaşma uygulaması kullanıyor. yüzde 45'i canlı video seyrediyor.
Anlayacağınız, artık telefonlarımız "ses iletimi" aracı olmaktan ziyade bir eğlence ve yazılı iletişim “cihazı” haline dönüştü.
Türkiye’de 2010 sonrasında fiber yatırımları durmuş durumda. Bunun hükümetten kaynaklanan nedenleri var ve çeşitli yazılarımızda anlattık. Fiber yatırımlar sadece sabit telefon görüşmeleri ve sabit internet için değil, yanısıra mobil operatörlerin altyapısı açısından da önemli. Belki biraz bundan da kaynaklanıyor, mobil operatörlerimiz içerik konusuna dahil olamadılar. Google ve Apple uygulama dükkanlarından indirdiğimiz uygulamalar var ama operatörlerin içerik konusuna daha ciddi yöneldiklerini, mesela digital oyun konusunda anlamlı işbirlikleri yaptıklarını pek göremiyoruz. Vodafone’un geçtiğimiz hafta tanıttığı yeni tarife paketleri bu açıdan önemli [6]. Arkasından 2 gün sonra da “oyun” sektörüne yönelik yeni faaliyetleri tanıtıldı –ki “Oyun” internet üzerinde en çok tüketilen 2ci içerik durumunda—[7]. Bunun sonucunda, Vodafone yeni tarifeleri ve oyun konusundaki atağı ile yeni müşteriler cezbedecek gibi gözüküyor. Zaten BTK raporlarına bakıldığında, 2015 yılından bu yana abone sayısının 2,5 milyon artmış. Toplam mobil abone sayısı aynı dönemde 3,68 milyon arttığına göre, Vodafone toplam mobil abone artışının 2/3’ünü almış gözüküyor. Bu hafta içinde, Turkcell ve Avea'nın da aynı tarifeleri takip etmesini bekliyorduk. Çünkü geçmişte böylesine bir rekabet vardı. Birisi bir şey ilan ettiğinde, diğer, ertesi gün basın toplantısı ile takip ederdi ama henüz yok. Belki gelecek haftalarda olur. Ama şimdilik "Siz hala anneninizin margarinini mi kullanıyorsunuz?" diyeceğimiz eski moda tarifelerle devam ediyorlar. Ama 2 hafta önce yazdığımız oyun yazısında olduğu gibi, artık çağ değişti. Bunu görmeyen kaybeder.
[1] Türkiye’de Distruptive Teknolojilerin Neresindeyiz? Ne Yapmalıyız? [2] GSM firmaları mobil oyun pazarında ne yapıyor? [3] Global Mobile Trends - October 2016 [4] Ericsson Mobility Report - June 2017 [5] Vodafone Yeni 'Pass' Tarifesini Bodrum'da Özel Bir Gecede Tanıttı [6] Vodafone Yeni Tarife Paketlerini Duyurdu [7] Vodafone Freezone, e-Spor Pazarına 5 Yılda 30 Milyon Tl Değerinde Destek Planlıyor