Birkaç gündür Yeni Şafak gazetesi, Facebook'un kendi sayfalarını blokladığına dair haber yapıyordu. Sonunda durum aydınlandı. Çünkü Facebook olayın ne olduğuna dair bir açıklama yayımladı. Açıklama şu şekilde;
"Facebook olarak, insanların Facebook sayfaları ile ilgili deneyimlerinin gerçek, samimi ve anlamlı olmasını sağlamak için çalışıyoruz.
Ekibimiz Yeni Şafak’ın üç Facebook sayfasındaki bazı beğenilerinin kazanılma biçimiyle ilgili düzensizlikler tespit etti ve bu gibi durumlarda izlediğimiz olağan sürecin bir parçası olarak söz konusu sayfaları bir süreliğine dondurdu. Sayfalar dondurulduğundan beri ekiplerimiz, düzensizlikleri düzeltmek ve sayfaları sadece gerçek beğeni sayıları ile birlikte geri açmak konusunda uygun çözümü bulmak için Yeni Şafak ile iletişim halinde oldu.
Bugün Yeni Şafak'ın söz konusu sayfaları, bazı gerçek olmayan beğeni sayılarının kaldırılması ile birlikte geri açıldı. Ekiplerimiz konuyu incelemeye devam ediyor. Bu sayfaların veya Facebook’taki herhangi başka bir sayfanın Topluluk Standartlarımızı ihlal etmediğinden emin olmak için her zaman ek aksiyonlar alabileceğimizi belirtiyoruz.
İlkelerimizi anlamak ve kurallarımızın ihlalini önlemek için herkesi Topluluk Standartlarımızı ve politikalarımızı okumaya teşvik ediyoruz."
Yeni Şafak da, Facebook sayfasında bir karşı açıklama yayınladı. O da şöyle;
Tüm kamuoyunun bildiği üzere Facebook, Yeni Şafak'ın toplamda 10 milyona yakın takipçisi olan Türkçe (3.4 milyon), Arapça (4.5 milyon) ve spor (1.8 milyon) sayfalarını hiçbir gerekçe göstermeden ve bildirim yapmadan 15 Mart Salı günü kapatmıştı.
10 gündür sansürlenen hesaplarımız bu sabah itibari ile Facebook tarafından açıldı, ancak kapatılma sürecine ilişkin soru işaretleri devam ediyor. Tamamen Facebook kurallarına göre ve Facebook tarafından onaylanan işlemlerle edindiğimiz takipçilerimizden yaklaşık 2.5 milyonu silindi. Sayfalarımız kapatıldıktan ancak 2 gün sonra iletişime geçebildiğimiz Facebook, bugüne kadar yönelttiğimiz sorulara hala cevap vermiş değil. Bugün sayfalarımızın açıldığını duyuran Facebook'un Türkiye Direktörlüğü ise sansürün devam ettiği 10 gün boyunca Yeni Şafak ile hiçbir şekilde iletişime geçmemiş ve herhangi bir bilgilendirmede bulunmamıştır. Facebook bugün yaptığı açıklamada, yaptığımız tüm işlemlerin kendi çalışanları tarafından manuel olarak işleme alınmasına rağmen Yeni Şafak'ı düzensiz kullanımla suçlamıştır. Facebook, imkân tanıdığı ve onayladığı birleştirme işlemlerine “gerçek olmayan beğeni" demektedir. Türkiye'de ve dünyada çok sayıda medya kuruluşunun yapmış olduğu birleştirme işlemi Facebook tarafından sansür gerekçesi yapılmıştır. Milyarlarca kitleye hitap eden ve toplumların üzerinde büyük etkileri olan sosyal medya şirketlerinin keyfe keder uygulamalarla bu tür sansürlerde bulunuyor olması iletişim özgürlüğü açısından endişe vericidir. Facebook bugün yaptığı açıklamada ayrıca başka sayfalar için de benzer sansürlerin olabileceğini ima ederek endişelerimizi artırmıştır. Sansüre uğradığımız süre boyunca Yeni Şafak'a yoğun bir destek veren başta okurlarımıza, Türkiye kamuoyuna, devlet ve hükümet yetkililerine de açıklamalarından ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bütün kanuni haklarımız saklı kalmak kaydı ile maruz kaldığımız sansür sürecinin takipçisi olacağız.
Yeni Şafak açıklamasında, "Tamamen Facebook kurallarına göre ve Facebook tarafından onaylanan işlemlerle edindiğimiz takipçilerden yaklaşık 2,5 milyon silindi" ifadesi yer alıyor. Bu ifadeye bakıldığında, sanki Yeni Şafak takipçi işlemlerini kendisi yapıyormuşcasına emin. Oysa normal süreçte, her kullanıcı kendi başına kaydolur. Bu ifade yadırgatıcı. Diğer yandan Facebook açıklamasında, işlemler "düzensiz" olarak verildi deniliyor ama Facebook açıklamasına baktığımızda "düzensiz" değil "sahte" ifadesi kullanılıyor.
Online ortamda "sahte beğeni", "sahte tıklama" ya da "sahte takipçi" satın almak mümkün. 2000'li yıllarda becerilerini göstermek isteyen virüs/trojan geliştiriciler zamanla bu işi gelire dönüştürmenin yolunu keşfettiler. Önce reklam ve okunurluk tıklamaları, sonra gelişen sosyal medya sitelerindeki “like” ya da “takipçi” benzeri uygulamalar için sıkıntıda olanlara ihtiyaçlarını satmaya başladılar. Ama bunun için önce bilgisayarlara mailler, trojan içeren siteler, tarayıcı açıkları ya da başka yollarla trojan bulaştırdılar. Bu trojanlara verilen emirler sayesinde, bilgisayarlar sahibi farketmeden, bazen belli hedeflere dDOS saldırısı yapar ama bazen de tam tersine bilgisayar sahibinin farkında olmadığı yerlere beğeni yapar, sayfa ya da reklam tıklar ya da takipçi haline gelebilir. Daha önce yayınladığımız haberleri hatırlayacaksınız. Bu bazen ünlülerin satın aldığı sahte tıklamalar ya da beğeniler de olabiliyor. Bu rakamlar bir zamanlar çoklu bin $’lardı ama şimdilerde maliyetlerin çok daha aşağılara yani saati 25 $'lara düştüğü bile görülüyor. Sahte işlem yapılan pek çok uygulama var. Bazen Wikipedia'da sahte hesapla, müşterisi olan firmaları öven yazılar koyan halka ilişkiler firmaları görülüyor. Google sıralamasında müşterilerini öne geçirmeye çalışan SEO firmalarına ABD'nin ceza kestiğini biliyoruz. Ama son zamanlarda YouTube videolarında sahte tıklama görülüyor. Bu konuda Niran Ünsal ve prodüktörünün yaptığı bir açıklamayı da yayınlamıştık[1]. Bu arada reklam için yayınlanan banner'lara yönelik hareketler de mevcut. Örneğin 2000'lerden 2010'lara kadar Türkiye'de banner ölçüsü gibi kullanılan "Alexa" bu tür bir olaya muhataptı. Çeşitli yazılımlar, istenen para ödenirse yeni bir siteyi sanki yeterli sayıda tıklama yapılmış gibi ilk 1.000 ya da 10.000'e filan çıkarabiliyordu [2]. Birçok gazetenin portali bunu kullandılar. Sonralarda banner / reklam / okunurluk sayılarının, dDOS saldırıları için kullanılan Botnet'ler kullanılarak yükseltildiğini gördük. İlk zamanlarda aynı IP'den yapıldığı için tespiti kolaydı. Ama zaman içinde trojan bulaştırılan bilgisayar arttıkça, tespiti de zorlaştı.
Sahte beğeni / tıklama ya da takipçi satın alanlar ise, genellikle "daha çok beğenildiği" ya da "takip edildiği" izlenimi yaratmak isteyenler. Bu tür hareketler doğal (bilgisayar dilinde organik) olanı bozuyor. Bu nedenle sosyal medya şirketlerinin ya da diğer internet devlerinin (Google gibi) verileri gerçeği değil, sahteyi gösteriyor durumuna düşüyor. Yani işlerini dosdoğru yapamamış oluyorlar.
Bu nedenle sosyal medya şirketleri ve internet devleri, "sahte tıklama" ya da "sahte beğeni" ya da "sahte takipçi" konusuyla mücadele ediyorlar. Sahtecilikle mücadeleyi ilk başlatan Google olmuştu. Sıralama Algoritması olan "Page Rank" formülasyonu gizli tutulmasına karşın, yapılan tahminlerle kısa zamanda SEO adı altında yanıltılmaya başlayınca, algoritma değiştirdi. O günden bugüne de algoritma defalarca değişti. Google bir süre önce, "köprü sayfalar" nedeniyle Hürriyet, Milliyet, Mynet gibi portalleri bu nedenle engellemişti [3]. Facebook'un "sahte like" mücadelesi 2013 yılında başlamıştı. Google ise bir süre sonra YouTube videolarındaki sahte izlenme sayılarına karşı mücadele başlattı. Sonuçta, eskiden "tiraj" ya da "rating" konusunda daha rahat bir ortam vardı. Sahte rakamlar ya da bayiye çıkan rakamlar rahatlıkla atılabiliyordu. Ama bugün online ortamda herşey ortada. Buna karşın, her geçen gün yeni bir "atlatma" modeli çıkıyor. Ama internet devleri de boş durmuyor. Yeni yeni yöntemler bularak sahte hareketleri tespit etmeye çalışıyorlar. Bu dünya böyle bir dünya.
Bu tür olaylarda bilgisayar ya da mobil kullanıcıların kaynakları habersizce kullanılıyor diyoruz. Peki ne yapmalı? Sosyal medya hesaplarınıza bakıp, sizin kendi beğeninize uymayan "beğeni"ler mevcutsa, bu bilgisayarınızda "trojan" var anlamına geliyor. İlk işiniz bilgisayarınızdaki trojanı bulmak ve temizlemek, sonra ikinci işiniz sosyal medya profillerinizde size ait olmayan "beğeni"ler varsa, onları silmek. Çünkü, bu beğenilerin sizin durumunuzu / kişiliğinizi ifade etmiyor olması bir yana, bilgisayarınızın ve bağlantınızın (bandwidth) kaynaklarını harcıyor. Yani daha bilinçli bir kullanıcı olun. Hemen şimdi !!