"Altılı Masa" olarak tarihe geçen Millet İttifakı açısından dün önemliydi.
Hemen hemen hemen tüm partilerde yoğun bir mesai vardı.
Gözler bir yandan da İYİ Parti'deydi.
Millet İttifakı, CHP ve İYİ Parti tarafından kuruldu. Altılı Masa'nın bileşenleri uzunca bir süre "ittifak" kelimesini açıklamalarında kullanmamaya özen gösterdiler. Özellikle parlamenter sisteme geçiş yol haritası ve mutabakata varılan diğer çalışmalar kamuoyuna açıklandıktan sonra altılı masa için "Millet İttifakı" ismi kullanılmaya başlandı.
Millet İttifakı'nın mimarlarından İYİ Parti olmadan yapılan ilk yuvarlak masa toplantısında ev sahibi Saadet Partisi'ydi.
İddia edildiği gibi Saadet Partisi'nden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e dünkü toplantı için özel bir davet olmadı. Akşener'in sert açıklamalarla Altılı Masa'yı devirmesinin ardından beş lider, pazartesi günü yapılacak toplantı öncesinde birlikte görüntü vermenin önemi üzerinde durmuşlar ve önceki akşam bu konuda mutabakata varmışlardı.
Kulislere yansıyan bilgiler, dünkü beşli masa toplantısının çok yapıcı diyaloglarla gerçekleştirildiği yönünde.
Beş partinin liderlerinin gelinen noktada seçimin kazanılmasından yana tereddüt duymadıklarını söyledikleri, işler zorlaşmış görünse de sonucun değişmeyeceği yönündeki görüşlerini aktardıkları ifade ediliyor.
Toplantıda ağırlıklı olarak kamuoyuna yapılan açıklama üzerinde durulmuş. Açıklamadaki kelimeler özenle seçilmiş. İYİ Parti lideri Akşener'in aksine yapıcı dili sürdürmenin doğru olduğu yönünde bir karar birliğine de varılmış.
Elbette İYİ Parti'deki baş döndürücü trafiğin de yakından izlendiği söyleniyor. Yapılan açıklamaların, beşli masaya yönelik mesajların takip edildiği ifade ediliyor.
Ancak İYİ Parti'nin beklentisinin aksine, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dışında bir aday ismi üzerinde herhangi bir değerlendirme yapılmadığını vurgulamak gerekiyor. Gelen bilgiler, liderlerden hiçbirinin, "İYİ Parti'nin söylediği koşulları değerlendirelim" yönünde bir yaklaşım sergilemedikleri yönünde.
Buna rağmen kullanılan yapıcı dil, "kapının kapatılmadığının" işareti. Açıklamaya yansıyan, "kaybedeni olmayan zafer" ifadesi de öyle...
Buna karşılık, pazartesi günü yapılacak toplantıya Akşener'in katılması beklenmiyor. Gelmesi için ikinci bir özel davet de düşünülmüyor. En azından toplantıda bu yönde bir karar alınmış değil.
Kılıçdaroğlu'nun, Akşener'in açıklamasından sonra verdiği mesajlar, masadaki boşluğun doldurulabileceği şeklinde yorumlandı.
Ancak masanın bileşenleri için bu da tartışma konusu değil. Bir yıldır yürütülen ve mutabakatla sonuçlandırılan çalışmaların seçime kısa bir süre kala yeniden masaya yatırılması söz konusu değil. Bu nedenle de masanın genişlemesi başlığı da toplantının gündemlerinden biri olmadı.
Masa formel olarak genişlemeyecek, ancak diğer muhalefet partileri ve HDP'nin başında olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı ile diyalog kurulacak. Nitekim Kılıçdaroğlu Sol Parti ve TİP ile bu süreci başlatmış, "sofrayı büyüteceklerini" açıklamıştı.
Açıklamada, pazartesi günü Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının açıklanacağı belirtilerek, daha önce yapılan planlamaya sadık kalındı.
Kapının açık tutulmasıyla da amaçlanan Akşener'in pazartesi günü toplantıya katılmasından çok ilerleyen süreçte İYİ Parti'nin görüş değiştirmesi durumunda hareket alanı bulabilmesi. Özellikle de İYİ Parti seçmeninin küstürülmemesi.
Artık pazartesi günü Kılıçdaroğlu'nun adaylığının açıklanması bekleniyor. Sonrasında kampanya dönemi her parti için başlayacak.
Toplantıda gündeme gelmedi ancak kulislerdeki iddialar Kılıçdaroğlu'nun kampanya sürecinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile kol kola olacağı yönünde. Yeni dönemde her iki ismin etkin olacağı mesajının verileceği konuşuluyor.
Toplantı sırasında İYİ Parti'den yapılan açıklamaları da yakından takip eden beş liderin tutum değiştirmemesi net bir mesaj.
Bu nedenle kulislerdeki bir diğer beklenti, Kılıçdaroğlu ismi açıklandıktan sonra Akşener'in de kendi adaylığını açıklaması. Ancak Akşener'in bunun için son noktaya kadar bekleyeceği, farklı isimleri de kurmaylarıyla tartışacağı ifade ediliyor.
Beşli masanın beklentisinin de bu yönde olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Pazartesi günkü toplantı öncesinde liderler elbette Ankara'daki hızlı trafiği yine yakından takip edecekler. Ankara'da her an her türlü gelişmenin yaşanması mümkün. Beklenmedik görüşmelerin yapılması, kamuoyuna yansımamasının özen gösterilen temasların kurulması da…
Ancak bu gece, gelinen son nokta için tabloyu şu başlıklarda özetlemek mümkün:
Gökçer Tahincioğlu kimdir? Gökçer Tahincioğlu, 1997'den 2018'e kadar Milliyet Gazetesi'nde yargı muhabirliği, Ankara Haber Müdürlüğü, köşe yazarlığı yaptı. Haber, yazı ve fotoğraflarıyla Musa Anter, Metin Göktepe, Abdi İpekçi gibi isimlerin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü ödüllerine layık görüldü. Bu Öğrencilere Bu İşi mi Öğrettiler?: Öğrenci Muhalefeti ve Baskılar (2013, Kemal Göktaş'la birlikte), Beyaz Toros: Faili Belli Devlet Cinayetleri (2013) ve Devlet Dersi: Çocuk Hak ve İhlallerinde Cezasızlık Öyküleri (2016), Çünkü Umurumuzda adlı mesleki kitaplara imza attı. Yaralı Hafıza ve Kayıp Adalet adlı derleme kitapların editörlüğünü üstlendi. İlk romanı Mühür, 2018'de yayımlandı. 2020'de yayımlanan ikinci romanı Kiraz Ağacı ile Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı. 2018'den bu yana T24 Ankara Temsilcisi olarak çalışıyor. |