Çok tempolu başladı maç. Bu ne kadar devam edebilirdi bilemiyorduk. Bu dakikalarda Arjantin tamamiyle rakip alana yerleşti ve kanatları iyi kullanarak dikine ve hızlı inerek hamle üstülüğünü de aldı.
8'de Messi'den gelen topu Di Maria içeri kesti rakipten falso alan top Higuain'in önüne volelik yükseklikte geldi. Higuain de gelişine çok iyi vurdu ve Arjantin'i rahatlatan jeneriklik golü attı. Çabuk dönmenin, çabuk topu kullanmanın mükafatını görmüş oldu Tangocular.
Arjantin 2-4-4 gibi dizilerek saldırırken Belçika ise kendini 4-1-4-1 gibi dizilerek savunmaya almıştı.
Zaten Arjantin'in ilk on beş dakikada kaleyi bulan dört topuna karşı Belçika'nın bir tane bile yoktu.
Oysa ki kağıt üzerinde Belçika'nın orta alanına baktığımızda Arjantin'den eksiği yok hatta fazlası var gibiydi. Ama futbolda hamle üstünlüğünü kazanmak istediğinizi yapmak için en önemli şey. İşte Arjantin'in rakibine üstünlüğü de buradan geliyordu.
Kadrolara baktığımızda Arjantin'de sol bekte sakat olan Rojo'nun yerine Basanta'nın forma giydiği gördük. Gago'nun yerini de daha mücadeleci olan Biglia almıştı. Belçika'da ise yırtıcı kanat oyuncusu Mirallas ilk kez ilk on birde yer sahaya çıkmıştı. Geçtiğimiz sezon Premier Lig'de Everton formasıyla başarılı bir sezon geçirmişti Mirallas.
Belçika kadro genişliği içinde ilk on biri yeni yeni oturtmaya çalışıyor. Problemleri de bu. Uzun süre bir arada oynayan on birleri yok henüz.
İlk dakikaların fırtınası dindi ve on beş dakikadan sonra Arjantin yavaşladı. Messi ve Higuain takımın gerisinden koptu. Belçika da 3-5-2'ye dönüp rakip alana daha rahat inmeye başladı. Ve bu tabloda Arjantin hızlı oyuncularıyla kontra atak şansı aramaya başladı.
Oyun Arjantin kalesi önüne yıkıldı. Nitekim 25'de De Bruyne uzaktan sert vurdu, kaleci önledi. 28'de bu kez Messi'nin derin kontra pasıyla Di Maria buluştu ama o da şansını kullanamadı.
33'de Arjantin hız faktörü Di Maria'yı sakatlığından ötürü kaybetti. Bu Arjantin adına şanssızlıktı.
Neyse ki bu maçta Arjantin yardımlaşarak oynamaya başlamıştı. Arkadaşları Messi'nin yükünü azaltmaya çalışıyorlardı. Higuain bile gerilere çıkıp top alıyordu.
Aslında temponun düşmesi Arjantin'in işine yarıyordu. Skor zaten lehineydi. Ayrıca kazanacağı frikikleri teknik oyuncularıyla iyi değerlendirme şansı da vardı.
Bu durunda Belçika'nın oyunu hızlandırmaktan başka çaresi yoktu.
Nitekim 41'de Belçika birden hızlanması sonucunda neredeyse Mirallas'la istediği gole ulaşıyordu.
İkinci yarıda Belçika'dan farklı bir oyun bekliyorduk. Ama tam tersine çok moralsiz ve çok dirençsiz başladılar ve rakibi kendi alanlarında karşılamaya çalıştılar.
55'de tam Belçika atağa kalkmıştı ki kaptırılan topu Higuain rakip kaleye çok iyi taşıdı ve şutunu da attı ama top direkten döndü.
Bundan sonraki dakikalar bu şekilde geçecek gibiydi. Yani Belçika'nın her atağı Arjantin'in tehlikeli kontra ataklarına yol açacaktı.
59'da Mirallas ve Origi'yi çıkarıp, Mertens ve Lukaku'yu alarak turnuva başındaki on bire döndü Belçika hocası Wilmots. Hazard ortaya geçti Fellaini forvetin ortasına girdi. Ve Belçika Arjantin sahasında daha çok göründü.
Özellikle son on-on beş dakika Belçika'nın şuursuzca saldırdığını gördük. Öyle şuursuzcaydı ki bu baskıdan doğru dürüst bir pozisyon çıkmadı.
Uzatmaların da son dakikasında Messi kaptığı topla Belçika kalesine hızla indi ama kaleci Courtais gole izin vermedi. Ardından Belçika yakaladığı pozisyonla gole ve beraberliğe çok yaklaştı.
Tamam, Belçika son dakikalarda dağınık ve bilinçsizce saldırıyordu ama Arjantin'in buna müsaade etmesi de çok riskliydi.
Sonuçta Messi'si markaj altında kalsa da Arjantin takım olarak tempoyu düşürüp rakibi oynatmayarak turu geçmiş oldu. Ne ki bu futbol ne Messi'nin ne de Tangocular'ın ününe yakıştı.
Belçika ise rakibin yavaşlatma oyununu bozacak kararlılığı ve gücü gösteremedi. Özenilecek oyuncuları olmasına rağmen hala uyumlu bir takım olamamışlar. Bir "lig takımı" kimliğine ulaşırlarsa bundan sonraki turnuvaların favorisi olurlar.