İlk insan gökyüzüne baktı, bir önsezi ile sorularının yanıtını orada bulacağını biliyordu.
Yaratıcısını orada aradı, oraya konumladı, geleceğini oraya bakarak öğrenmeye çalıştı.
Yanlış değildi, bugün geldiğimiz noktada birçok sırrın kapısı orada aralandı, birçok sorunun yanıtı orada bulundu, ancak çok daha fazlası sırada yanıtlanmayı bekliyor.
Bu kez daha gelişmiş araçlarla yeni sırların peşinde soruların yanıtlarını yine gökyüzünde arıyoruz.
Eski Yunanlılar, ince bir şerit halinde gözüken Samanyolu Galaksi'sine Tanrısal bir anlam yüklediler ve ona Tanrıça Hera’nın geceye saçılmış ak sütü adını verdiler. Milky Way (Süt Yolu) adı buradan geliyor.
Biz niye Samanyolu diyoruz? Adı üzerinde, samandan bir yolu andırdığı için olmalı.
Ama onun bir yıldızlar kümesi (gökada/galaksi) olduğu çok çok sonraları anlaşılacaktı.
Sorular elbette gökyüzü ile sınırlı değildi. Yaşam da en az gökyüzü kadar gizemliydi ve sorgulandı.
Biz kimiz, niye varız, nasıl olduk, ilk kıvılcımı kim ateşledi vs vs?
Sadece bu da değil: Su-ateş-toprak nasıl oldular, madde nedir, en küçük parça nasıldır? Binlerce soru.
Maddenin derinliklerine doğru inildikçe başka sırların gizlendiği bir sonsuzluk denizi ile karşılaşıldı.
Gizler çözülmek için vardır ve bir gün mutlaka ortaya çıkarlar.
Öyle de oldu.
2 milyon yıllık yaşamlarının son 40 bin yılında bunları sorgulayan insanlar, ilmek ilmek düğümleri çözerek geldiği 20. yüzyılın başında baş döndürücü bir hızla sorularına yanıt bulmaya başladı.
Bir patlama dönemi ve buluşlar arka arkaya birbirini tetikleyerek yağıyordu. İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar çok.
Atom, atom altı parçacıklar, quark’lar birbiri peşi sıra saklandıkları yerlerden çıkarak bizlerle tanıştırıldılar.
Öte yandan gelişmiş cihazları ile gökyüzüne bakan diğerleri, en büyük sorularına yanıt ararken kendilerini 13,7 milyar yıl öncesinde, evrenin doğumunu izlerken buldular.
Ve orada quarklar, atomaltı parçacıklar ve yoğun bir enerji onları karşıladı.
İlginçtir gökyüzüne bakanlarla maddenin derinliklerine dalanları karşılayanlar aynıydı: Işık hızında parçacıklar ve enerji.
Gizem bitti mi? Elbette hayır.
Soruların binlercesi sıraya girmiş durumda, bekliyorlar.