Başkanlık galibiyetinden bir yıl sonra seçimin kaybedilmesi, zaten diken üstünde olan Obama’nın elini biraz daha zayıflattı...
Henüz birinci yılını doldurmasına rağmen Barack Obama, kendi ülkesinde başka bir başkanın maruz kalmadığı ölçüde sert eleştiriler alıyor. Obama, geçen bir yıl içinde, Japonya İmparatoru ve Suud Kralı önünde eğildiği, İsrail’i Orta-Doğu’da yalnız bıraktığı iddiası ve yasalaştırmaya çalıştığı sağlık reformu nedenleriyle, özellikle medya tarafından, önceki Başkan George Bush’a yapılandan çok daha ağır baskı görüyor. Şimdi bunlara bir de geçen hafta bankaları konusundaki açıklamalar eklendi.Geçen haftanın son üç gününde borsa endekslerindeki gerileme, neredeyse bir yıldır görülmemiş bir şiddet ve büyüklükteydi. Biliyorsunuz, sadece Amerikan değil, tüm dünya piyasaları bundan etkilendi, dolar diğer para birimlerine karşı değer kazandı.Bakalım, piyasaların Obama’ya verdiği sert cevabın nedeni neymiş…Piyasalar geçen haftaya zaten karamsar başlamışlardı. Özellikle Pazartesi öğlen, Almanya’dan gelen ZEW endeksi moralleri bozmuştu. Ama akşama doğru gelen bir haber (Demokrat Parti’nin, ABD’nin Massachusetts eyaletinde yapılan Senato seçimlerini kaybettiği), sağlık reformunun yasalaşmasını zora sıkacağı beklentisi ile piyasalarda doping etkisi yarattı. Bu geçici ve temelsiz etki, Salı ve izleyen günlerde yerini Obama’nın yeni banka planına bıraktı.Piyasalarda tansiyon, Salı günü Obama’nın yeni bir krizin yaşanmasını engellemek için, bankaların büyüklüklerine sınır getirme ve hedge fonlar gibi riskli yatırımlara girmelerini yasaklama gibi bir öneri getirmesiyle yükselmeye başladı.Obama’nın endişesi haklı bir nedene dayanıyor. Zira, krizin çok sayıda nedeninden biri de, bankaların kendi uzmanlık alanına girmeye alanlarda aşırı risk alarak yüksek getiri elde etme çabalarıydı. Yatırım bankalarından Bear Stearns, Lehman Brothers ve Merrill Lynch buna en iyi örnekler. Bankaların riske attığı fonlar mevduat sahiplerinin yatırdıkları paralardan oluşuyor. Yani bankaların zarar etmesi, mevduat sahiplerinin paralarını kaybetmesi demek.Ayrıca, bankaları kurtarma için akıtılan trilyon dolarlara rağmen, ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde de banka çalışanlarına ödenen devasa prim ve ikramiyeler de mali sektöre karşı öfkeyi artırıyor. Sadece Goldman Sachs, geçen Salı günü bu amaçla 16.2 milyar ödeme yapacağını açıkladı.Obama’nın bu teklifinin, Massachusetts seçim yenilgisinin hemen ardından gelmesi manidar.Seçim yenilgisinin Demokrat Parti için bir hayal kırıklığı olduğuna şüphe yok. Hele ki; Başkanlık galibiyetinden bir yıl sonra seçimin kaybedilmesi, zaten diken üstünde olan Obama’nın elini biraz daha zayıflattı. Halk nezdindeki kabulü de erimeye başlayan Başkan’ın çok kısa zamanda ciddi bir başarı elde etmesi gerekiyor. Bu açıdan ‘banka’ hamlesi Obama için kritik bir adım.Fakat sorun bunun başarılı olup olamayacağı. Çünkü Obama’nın karşısında, bütün dalgalanmalara rağmen yıllardır varlığını sürdüren, her taşın altından çıkan, eski çalışanları kritik devlet pozisyonlarında oturan, komplo teorilerinde liste başı olan bir Goldman Sachs var.