Önceki gün açıklanan Orta Vadeli Programa göre bu yıl ekonominin %6 küçülmesi bekleniyor. Yıl sonunda, bu beklentinin gerçekleştiğini ve %6 küçüldüğümüzü varsayalım. “Gelecek yıllarda hızlı büyür arayı kapatırız” demenin mümkün olmadığı bir durum bu. Çünkü her şeyden önce içinde bulunduğumuz krizden bir anda çıkış görünmüyor. Kriz tüm dünyanın krizi olduğu için, ülkemizin önceki krizlerde yaptığı gibi dış kaynak bulmasıyla atlatabileceği bir süreç de değil. Dünkü tahminlerde gördünüz; işsizlik üç yıl sonra bile kriz öncesi düzeyinin 2-3 puan üzerinde seyrediyor olacak.
Diyelim ki; bunların hepsini aştık ve gelecek yıl %3,5 olan büyüme beklentisinin çok üzerinde-örneğin %6- büyüdük. Bu bile, 2008 yılındaki milli gelirimize ulaşmamızı sağlayamayacak. Daha basit ifade etmeye çalışayım: 2009’da %6 küçüldükten sonra, 2010’da %6 büyümek bizi 2008’deki düzeyimize ulaştırmaz. Kaldı ki; 2010 için büyüme tahmini sadece %3,5.
Şöyle basit bir hesap yapalım. 2008’deki milli gelirimiz 100 olsun. Bu yıl %6 küçülürsek bu 94’e düşecek. Gelecek yıl %3,5 büyüme ile 97,3’e yükselecek olan milli gelir, 2011’de %4 büyüme ile 101,2’ye ulaşacak. Yani beklentiler gerçekleşirse, bu kriz bize tam üç yıl kaybettirecek. 2009 kriz yılı, sonraki iki yıl toparlanma. Tabii, 2008’in ikinci yarısının da ekonomimiz açısından çok da parlak geçmediğini hatırlatmakta fayda var.
Geçen yılsonu itibarıyla Türkiye’de, kişi başına düşen gelir ilk kez 10.000 ABD dolarının hafifçe üzerine çıkmıştı. Kriz nedeniyle kişi başına gelirde yaklaşık 200 dolar gerileme var. Bu da ayda kişi başına yaklaşık 250 TL eder. Demek ki; ekonomideki daralmanın kişi başına maliyeti şu ana dek 250 lira. Bildiğiniz gibi bu herkesin cebinden bu miktarda para çıktığı, ya da bu kadar daha az para girdiği anlamına gelmiyor. Bazıları kat kat daha fazlasını kaybederken, bazıları ise gelirlerini artırdılar. Bu, ülkemizde son bir yılda devlet ve özel sektör tarafından yapılan mal ve hizmet üretiminin azaldığını ve bu azalışın kişi başına düşen miktarının 250 TL olduğunu gösteriyor.
Bir de ihracata bakalım. 2008’de 132 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracatın bu yıl 95 milyar düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bunu daha önce detaylarıyla açıkladığım için şimdi özetleyerek geçeceğim. İhracatımızda %30’u aşan bir gerileme var. Fakat bu reel anlamda ihraç ettiğimiz mal miktarının %30 gerilediğini göstermiyor. Miktar bazında gerileme %13 düzeyinde. Geriye kalan ise, malların maliyetleri ve fiyatlarındaki keskin gerileme ile Euro/Dolar paritesindeki düşüş.
Öyle ya da böyle bu yıl ihracatımızda büyük bir gerileme var. Bu alanda bizden daha kötü durumda olan pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke olduğunu da hatırlatarak şunu söyleyeyim: ihracatta 2008’deki 132 milyar doların yakalanması da en az iki yıl alacaktır.
Özetle, bu kriz 1994 ve 2001 krizleri gibi derin değil fakat; etkilerinin geçmesi için birkaç yıl gerekecek.