Her ay TÜİK verileri ile Türkiye dış ticaretindeki son durumu izliyoruz. Biliyorsunuz, 2012’de 152.6 miyar dolarlık bir mal ihracatı yapıldı. Peki hiç dünya mal ihracatının ne kadar olduğunu düşündünüz mü? Dünya Ticaret Örgütü, her yıl yaptığı gibi bu yıl da dünya ticaret verilerini açıkladı. Bugün sizle kısaca 2012 ticaret verilerini paylaşacağım
2012’de dünya mal ihracatı 2011’e göre neredeyse hiç değişmedi (binde 2 arttı) ve 18.3 trilyon dolar oldu.
Ticaretin 2012’de dünya genelinde gösterdiği bu zayıf performansın temelinde tahmin edeceğiniz gibi Euro Bölgesi krizi var. 6.5 trilyon dolar ile dünya ithalatının yüzde 36’sını yapan Avrupa’da dış talep 2012’de yüzde 6 gerilediği için bu, tüm dünya ihracatının da hız kesmesi ile sonuçlandı.
Dünya genelinde ithalatın gerilediği tek bölgenin de Avrupa olduğunu söylersem, sanırım Avrupa’daki düşüşün dünya ticaretindeki artışı durduracak kadar önemli bir etkiye sahip olduğunu daha açık ifade edebilirim.
2012’de dünya genelinde 99 ülke ve bölgenin ihracatı, 127’sinin ise ithalatı arttı. 99 ülkede ihracatta, 66’sında ise ithalatta azalma yaşandı.
En fazla ihracat yapan ilk 3 ülke Çin, ABD ve Almanya oldu. Çin 2 trilyon 49 milyar ile dünya ihracatının yüzde 11.2’sini gerçekleştirdi. ABD 1 trilyon 547 milyar dolar, Almanya ise 1 trilyon 407 milyar dolar ihracat yaptı.
İthalatın ilk 3’ü ise ABD, Çin ve Almanya oldu. 2 trilyon 335 milyar dolar ile ABD dünya ithalatının yüzde 12.6’sını gerçekleştirdi. Çin 1 trilyon 818 milyar dolar, Almanya 1 trilyon 167 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi.
Türkiye 2012’de dünyada en fazla ihracat yapan 32. ülke oldu, en fazla ithalat yapan 21. ülke oldu. AB ülkelerinin kendi aralarında yaptığı ticaret hariç tutulduğunda sıramız ihracatta 22, ithalatta 15’e yükseliyor.
2013’te de geçen yıl olduğu gibi zayıf bir ticaret artışı yaşanması bekleniyor. Gelişmiş ekonomilerin ihracatının 2013’de reel olarak yüzde 1.4, gelişmekte olan ülkelerin ihracatının ise yüzde 5.3 oranında artacağı tahmin ediliyor. Gelişmiş ekonomilerin ithalatının 2013’te yüzde 1.4, gelişmekte olanların ise yüzde 5.9 büyüyeceği düşünülüyor.
Yılın ilk 3 ayında dünya ekonomisinde yaygın olan iyimser hava, son haftalarda önce Güney Kıbrıs ve Slovenya, ardından da parasal genişlemelerde sonra gelindiği endişeleri ile yerini kötümserliğe bıraktı. Piyasalardaki bu iyimserlik/kötümserlik değişimi biraz gecikmeli olarak etkisini ticarette de gösteriyor. Ancak, ortadaki net resim şu: Avrupa’da talep canlanmaya başlamadığı müddetçe dünya ticaretinin de kriz öncesindeki canlılığına dönmesi zor.