D_Masthead_970x250
FED toplantısının sonuçları dün akşam açıklandı. Beklendiği gibi faizler yüzde 0-0.25 aralığında tutuldu.
Piyasaların haftalardır beklediği FED toplantısının sonuçları dün akşam açıklandı. Beklendiği gibi faizler yüzde 0-0.25 aralığında tutuldu. Ancak merak edilen konu faizlerden ziyade FED’in yapacağı açıklamaların ne yönde olacağıydı. Zira son toplantıdan bu yana ekonomiye yönelik çok sayıda olumsuz veri açıklanmıştı. İşsizlik başvuruları, tüketici güveni,  dayanıklı mal siparişleri, fabrika siparişleri, ikinci çeyrek büyüme oranı ve son olarak geçen Cuma açıklanan istihdam verileri beklentilerden kötü gelmişti. Bu noktada akıllardaki soru: “Acaba FED, para arzının genişletilmesi yoluyla yeni bir canlandırma teşviği  verir mi?” idi. Bir süredir dile getirilen bu soru piyasaların son günleri iyimser geçirmesinin nedenlerinden biriydi. Zira iki haftadır gelen kötü veriler borsa endekslerini düşürmüyordu. İki gün önce ise bu konuda oluşan beklentilerin getirdiği iyimserlikle dış piyasalar hatırı sayılır bir yükseliş yaşadılar.  Gelişmiş ülke ekonomilerinin son aylarda krizden çıkış hızlarını kaybetmeleri nedeniyle ikinci bir resesyona girilme olasılığı aylardır sorgulanıyor. Ancak, ABD ve diğer ekonomiler faiz oranlarını dip seviyelere çektiği için daha fazla faiz indirimi gibi seçenek gündemde değil.  O zaman başka bir alternatife yönelmek gerekiyor. Bu da; devletin daha fazla harcama yaparak piyasaya para sürmesi. Ancak daha fazla harcamak için daha fazla borçlanmak gerekiyor. Sorun şu ki; kamu borçları o kadar yükseklerde ki; yeniden borçlanmak hem devletler hem de piyasalar için bir risk unsuru haline geliyor. ABD için konuşursak, bu senaryoda FED’e düşen rol faizlerde daha fazla indirim yapamayacağına göre devlet tahvili almak. FED Bir Süredir Kötümser 2007 ortalarında yüzde 5.25 düzeyinde olan faiz oranlarını kısa süre içinde 0.25’e kadar çeken ABD Merkez Bankası, bu alanda en atik davranan bankalardan biri oldu. Fakat faizlerin yaklaşık 20 aydan bu yana dipte kalmasına rağmen sağlam bir canlanma yaşamayan Amerikan ekonomisi, bunun üzerine bir de son aylarda gelen kötü veriler eklenince FED’i karamsarlığa itti. FED Başkanı Ben Bernanke’nin son günlerde yaptığı konuşmalarda altı çizilen iki ifadesi var: “Ekonomik görünümde alışılmadık bir belirsizlik var” ve “Tam anlamıyla toparlanma için katedilmesi gereken uzunca bir yol var”. İşte bunlar, bir taraftan FED’in algısını ortaya koyarken, bir taraftan da yapılması gereken yeni şeylere ihtiyaç olduğunu ima ediyordu. Bu çerçevede toplantıda çıkması beklenen sonuçlardan biri ABD ekonomisinin gelecek döneme ilişkin beklentilerinin aşağıya çekilmesiydi. Beklenen Oldu Dün akşam saatlerinde biten toplantının ardından göze çarpan ilk açıklama “Ekonomik iyileşmenin hızı kısa dönemde beklenenin altında kalacak gibi görünüyor” oldu. Buna paralel olarak faizlerin uzunca bir süre daha sıfıra yakın düzeyde tutulacağı söylendi. Bu vaat, Mart 2009’dan beri her toplantı sonrasında dile getiriliyor. Hatırlar mısınız bilmem ama 2009 yılı başında bir yıl içinde FED’in yeniden faiz artırımına geçmesi bekleniyordu. Artık  beklentiler 2011 sonunda faiz artırımı olacağına  yönelmiş durumda. Ancak, açıklamada  öne çıkan bir nokta var ki; bu biraz sürpriz oldu. FED kriz döneminde hem devlet tahvili hem de yüklü miktarda mortgage kredileri üzerine çıkarılmış tahviller almıştı. Dün geceki açıklamada bundan sonra devlet tahvili alımı yoluna gidileceği söylendi. Piyasalarda Ne Olacak? Herkesin merak ettiği soru bu açıklamaların piyasaları nasıl etkileyeceği. Açık olan sonuçlardan biri Amerikan tahvillerinin faizlerinin düşeceği.  'Bu bizi ilgilendirmiyor' dediğinizi duydum. Bizi ilgilendiren kısmına geleyim. Açıklamadan sonra borsa endeksleri kayıplarının bir kısmını geri aldı ve hafif düşüşlerle kapandı. Ancak önümüzdeki günlerde endekslerde gerileme yaşanma olaslığı yüksek. Bu, açıklamanın doğrudan bir sonucu değil zira açıklamanın içeriğinde olumsuz  şeyler yok. Ancak bu açıklama, FED’in de ekonomik iyileşmede bozulma olduğunu kabul etmesi ve bu bozulmaya rağmen borsa endekslerinin yükseliyor olmasının mantıksızlığını ortaya koyması açılarından önemliydi. Beş gün önceki (6 Ağustos tarihli) yazımın son cümlesini tekrarlayarak bitireyim: Borsa endekslerinde ve petrol fiyatının gerileme göreceğimizi ve doların diğer paralara karşı yeniden güçlenmeye başlayacağını düşünüyorum. Euro/Dolar paritesinde ise kısa vadede 1.27’ye kadar  gerileme yaşanma olasılığı yüksek görünüyor.

İlgili İçerikler