Bugün İngiltere’de Avam Kamarası için seçimler yapılıyor.
Bugün İngiltere’de Avam Kamarası için seçimler yapılıyor. Sabah 7’de başlayıp, gece 22’ye kadar sürecek oy verme işlemlerinin ardından, İngiltere’nin müstakbel başbakanının kim olabileceğini konuşmaya başlayacağız.Yıllardır İngiltere seçimlerinde iki parti yarışır: Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi. Ancak, önceki seçimlerin aksine, bu yılki yarış üç parti arasında geçiyor. Liberal Demokrat Parti, bu seçimlerin sürpriz partisi. Her üç partinin liderinin de ilk kez bir genel seçime katılacak olması, bu seçimi ilginç kılan başka bir özellik.Kamuoyu yoklamaları, Muhafazakar Parti’yi diğer partilerin önünde gösteriyor. Yapılan araştırmalara göre, partinin yüzde 35 civarında oy alması beklenirken,1997’den beri (3 dönemdir) iktidarda olan İşçi Partisi’nin yüzde 29 civarında oy alacağı tahmin ediliyor. Liberal Demokratlar ise yüzde 26 ile üçüncü sırada görünüyor. Seçim bu ve benzeri bir oy dağılımı ile sonuçlanırsa, yeni hükümet büyük olasılıkla bir koalisyondan oluşacak.Tony Blair’in istifasının ardından, üç yıla yakın süredir Başbakan olan Gordon Brown’un bu seçimde işi gerçekten çok zor. Blair’den imajı yerle bir olmuş bir parti devralan Brown’un İngiltere’si, özellikle konut sektörünün ve mali sektörün ABD ile büyük benzerlikler göstermesi nedeniyle küresel krizden en fazla zarar gören ülkelerden biri oldu. İşsizlik ülke tarihinin en üst düzeyine çıktı. Ekonomi 2009’da yüzde 4.9 küçüldü.Bütçe açığının gayrısafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 11.5’e çıktı.Dahası, para birimi sterlini, AB’ye kurban etmemek için Euro Bölgesi’nin dışında tutmasına rağmen, küresel krizde yüzde 25 değer kaybetmesine engel olamadı. “Bunun nesi kötü! Parası değer kaybederse, ihracatı artar” derseniz haklı olurdunuz ama, ihracat yaptığı ülkelerin durumu kendi kadar kötü olduğu için henüz İngiltere’nin ihracatında bir iyileşmeden bahsetmek mümkün değil.Avrupa’nın en borçlu ülkelerinden biri olsa da, 2009 toplam borç yükü içinde kamunun payı (yüzde 68.1) çok da yüksek değildi. Ancak, devletin borçlanma ihtiyacının artıyor olması nedeniyle bu oran iki yılda yüzde 90’a yaklaşacak.Eğer bu seçimi Cameron öncülüğünde Muhafazakar Parti kazanırsa, bugünden bakıldığında, bir sonraki seçimi de kazanma olasılığı oldukça zayıf. Krizin yaralarını sarmak için elini sıkı tutmak zorunda kalacak olan hükümetin bu nedenle ömrü kısa olabilir. Bence Liberal Demokrat Parti’nin herhangi bir koalisyona kapılarını peşinen kapatmasının temel nedeni bu. Başkan Nick Clegg, hem Muhafazakarların hem de İşçi Partisi’nin kuracakları koalisyonla daha da zayıflamalarını ve sonraki seçimde kendi partisinin daha büyük avantaj elde etmesini umuyor olmalı.Bakalım seçim sonuçları ne gösterecek?