TÜİK, beklentileri boşa çıkarmadı ve dün sabah 10’da Ocak ayı
işsizlik oranının %15.5’lik rekorunu tescil etti. Bu da yetmedi,”
tarım dışı işsizlik oranı %19 oldu” dedi. Aşağıdaki tablo Ocak 2008-Ocak 2009 döneminde istihdam piyasamızın durumunu gösteriyor. Gördüğünüz gibi, yaz aylarında %8.9’a kadar gerileyen işsizlik oranı, daha sonra artmaya başlıyor ve son iki ayda şu ana dek gördüğü en yüksek değerlerine ulaşıyor. Evet dün açıklanan işsizlik oranı bir rekor ve 2001 krizinde dahi, işsizlik oranı bu kadar yüksek olmamıştı. Mayıs’ta 2.16 milyona kadar gerileyen işsiz sayısı dün itibarıyla 3.65 milyona ulaştı. Bu da ikinci rekor. Ocak ayı, aynı zamanda, işsiz sayısında en fazla artış görülen ay olma özelliğine sahip. Verilere göre bu ay işsiz sayısı 376 bin artmış. Bu, üçüncü rekor. Dikkat ederseniz, ekonomik verilen bir çoğu geçmiş yılın aynı ayına göre değerlendirilir. Örneğin, geçen hafta açıklanan sanayi üretim endeksi için bütün haberlerde
“%23.7 geriledi” ifadesi kullanıldı. Bu sanayi üretim endeksinin bir aydaki gerileme oranı değil, son bir yıldaki (geçen yılın aynı ayına göre) gerileme oranı idi. Ancak, işsizlik için böyle bir karşılaştırma yapılmıyor. Ben size iki cümle ile yapayım isterseniz: “Türkiye’de Ocak ayı işsizlik oranı hemen hiç bir yıl %12’nin üzerine çıkmamışken, bu yıl %15.5’e yükseldi. Oran geçmiş yılın aynı ayına göre 4.2 puan yükseliş gösterirken, aynı dönemdeki işsiz sayısındaki artış oranı %42 oldu.
Dün yazdım, kısaca tekrarlayayım: Mevsimsel etki, verilerin gecikmeli gelişi ve krizin etkileri nedenleriyle, önümüzdeki ay işsizlik oranında yeni bir rekor daha gelebilir.
Şimdiye kadar okuduklarınız madalyonun bir yüzüydü. Şimdi gelelim diğer yüzüne. Madalyonun Diğer Yüzü İşsizlik, şüphesiz, Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu. Geçmişte öyleydi, bugün de öyle. Krizden önce, Ocak 2008’de işsizlik oranı %11.3 iken, Ocak 2009’da %15.5’e yükseldi. Söylemeye çalıştığı şu: “Evet, bu çok yüksek bir oran, fakat zaten daha önce de yüksekti.” Bu krizde, istihdam piyasası, Türkiye kadar hatta Türkiye’den daha kötü etkilenen ülkeler de var. Mart 2008-Ocak 2009 döneminde, Türkiye’de işsizlik oranının artış hızı %45 olmuş. Aynı dönemde işsizlik oranı artış hızı, Litvanya’da %170, Estonya’da %127, Letonya’da %131, İrlanda’da %79, İspanya’da %54, Danimarka’da %42. Yani bu ülkeler de işsizlik açısından en az Türkiye kadar kötü etkilenmiş.
Dikkatinizi çekmek istediğim çok önemi bir nokta daha var. Aşağıdaki tabloda son üç ayda, hangi sektörde kaç kişinin çalıştığını görüyorsunuz. Bu ay işsizlik ve işsiz sayısı rekor kırmış olsa da, sanayi ve hizmetler sektörlerinde çalışanların sayısında bir azalma yok, tersine artış var. Yani krizin en kötü günlerinde bile bu iki ana sektörde istihdam daralmamış görünüyor. İstihdamdaki en büyük daralma tarım sektöründe.
*** İşte, işsizlikte iyisiyle kötüsüyle son durum böyle...