Eren Keskin'in tweeti yüreğimi burkuyor:
Ailenin genç ferdi, "Abla biz çok korkuyoruz"demişti.
Korktukları daha bir hafta geçmeden başlarına geldi. Bütün aile, "Sizi buralarda yaşatmayacağız" diyenler tarafından katledildi.7 kişiye 19 kurşun sıkılmış...
Yaşar Dedeoğlu... Barış Dedeoğlu... Serpil Dedeoğlu... Serap Dedeoğlu... İpek Dedeoğlu... Metin Dedeoğlu... Sibel Dedeoğlu...
Kars'tan Konya'ya, Meram ilçesine yıllar önce göç etmiş Kürtler...Hayvancılıkla uğraşıyorlardı.Daha önce de birçok kez sözlü, fiili saldırıya uğramışlardı,"Sizi buralarda yaşatmayacağız!" diyenler tarafından...Geçen haftaki saldırı sonrasında o aileden biri, İnsan Hakları Derneği Başkanı Eren Keskin'e, "Abla çok korkuyoruz" demişti.Bir başka yere gidemez misinizsorusuna da hüzün verici şu yanıt gelmişti:
Nereye gidelim abla,15 yıldır burdayız,burası bizim evimiz artık...
Sözü uzatmak gerekmiyor.Dedeoğulları ailesi Kürt oldukları için katledildiler.HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancartelevizyonda konuşuyor:
Bir süredir devam eden ırkçı saldırıların en korkunç örneklerinden birine Konya Meram'da tanık olduk. İktidarın nefret ve tahrik dili bu katliamın başlıca sorumlusudur. Bu iktidar, HDP üzerinden Kürtleri hedef gösteren nefret dili kullanmaktadır. Bu dil, bu zihniyet ortak yaşamı zehirleyen bir zihniyetin ürünüdür. Ortada bir kaos planı olduğunu Deniz Poyraz yoldaşımız katledildiğinde de söyledik.”
Saray kendi iktidarını kurtarmak içinher yolu mübah görmekte.
Nefret dili... Tahrik dili...Kutuplaştırma... Cepheleştirme...
Cumhur İttifakı'nın oy tabanı küçüldükçe,seçim araştırmalarından AKP ve MHP için kötü haberler gelmeye devam ettikçe, bir yandan muhalefeti sindirmek, yok etmek için her yolu denerken, siyaseti de gün geçtikçe daha beter kutuplaştırıyorlar. Bu kutuplaşma ortamı da, durumdan vazife çıkaranlara yolu açıyor.Mithat Sancar'ın şu sözlerinin altını çiziyorum:
Kim bu saldırıların ırkçı bir temele dayandığını, iktidarın ayrımcı ve ırkçı politikalarından cesaret aldığını, beslendiğini gizlemeye kalkarsa, iktidarın politikalarına ortak olmuş demektir. Bunlar öyle kişisel husumet, kişisel çıkar ya da münferit öfke ile açıklanabilecek olaylar değildir. Tersine, sistematik bir planın adım adım hayata geçirilen vahşi uygulamalarıdır.
"Abla çok korkuyoruz!" sesi kulağımdan gitmiyor,içimi acıtmaya devam ediyor.Çıra gibi yanan ormanlarımızın acısı...Afgan göçmenlerinin, Suriye göçmenlerinin derin acısı...Söyleyin Allah aşkına,
Göz yaşları hiç dinmeyecek mi bu memleketin?..Hep gözü yaşlı mı yaşayacağız bu ülkede?..