Amerikan demokrasisi uçurumun kenarından döndü mü?ABD'de demokrasi taraftarları rahat bir nefes aldı mı?Öyle gözüküyor.Geleceğe dönük dertler bitmedi ama kötüye dur denildi.Demokrasi açısından kötü olan eski Başkan Trump'dan başkası değil. Ara seçimin kaybedeni Trump oldu.Oysa, ABD'de ara seçimleri genellikle Beyaz Saray'ın sahibi kaybeder.Bu sefer öyle olmadı. Başkan Biden memnun:
Demokrasi içinAmerika için güzel bir gün.
Seçimler öncesinde beklenti,"büyük bir Trump dalgası"nınkabaracağı ve Amerika'yı kıpkırmızı (Cumhuriyetçiler "kırmızı"dır, Demokratlar da mavi) yapacağıyolundaydı.Trump umduğunu bulamadı.Biden ise beklentilerin üzerine çıktı.NY Times'ın köşe yazarı Thomas Friedman'ıokuyorum:
Kırmızı dalga beklentisi gerçekleşmedi.Bu seçimler bir işaretse,en azından uçurumun kenarındandöndük. Amerikalılar Trump'ınyalanlarından, şikayetlerinden,fantezilerinden uzak durabildi.Özetle, temiz bir sağlık raporualamamış olsak da, beyaz hücrelerimizseçim sistemimizi yok etmek isteyen metastas tehlikesini geri püskürttü.Ama (demokrasiye kasteden) enfeksiyon henüz sönmüş değil.Doktor, "Güçlen ve 24 ay sonra(bir dahaki başkanlık seçimi yılı)tekrar kontrole gel" diyor.
Amerikan demokrasisinin uçurumun kenarından döndüğünü belirten Thomas Friedman'ın NYTimesyazısında şu ilginç satırlar da var:
Başkan Biden, Çin Başkanı Şi'nin iki yıl önce başkanlığını kutlarkenkendisine şunları söylediğini duyurdu:"Demokrasiler 21. yüzyılı artık çıkaramaz.Bundan sonra dünyayı demokrasiler değil otokrasiler yönetecek. Neden? Çünkü her şey çok çabuk değişiyor.Demokrasiler konsensüs gerektiriyor.Bu da zaman alıyor, oysa zamanın yok."
Thomas Friedman şu yorumu eklemiş:
İşte tam da bu nedenledir ki,Salı akşamı kaybedenler arasındaÇin Başkanı Şi, Rusya Başkanı Putinve İran'ın ruhani lideri de var.Çünkü, bizim siyasetimiz ne kadar istikrarsız ve vahşi hale gelirse,bizim memlekette de iktidarın barışçıl yoldan el değiştirmesi o kadar zorlaşır ki, bu da Şi'lerin, Putin'lerin işine gelir, onların değirmenine su taşır. (Thomas Friedman, 10 Kasım 2022 tarihli NYTimes)
Amerikan medyasında başlıklara bakıyorum,biri şöyle:
Seçim sonuçlarıTrump'ı çıldırttı!
Uzun süre Trump'ın arkasında duran New York Post gazeteside Ara Seçim'den sonra Trump'a sırtını döndü, eski başkanı İngiliz ninnilerindeki yumurta Humpty Dumpty'ye benzetti
The Economist'in değerlendirmeleri:
Demokratlar beklendiğindendaha iyi sonuç aldı.O beklenen büyük Cumhuriyetçi dalga kabarmadı. Başkan'ın Partisi ara seçimlerde genellikle kötü sonuç alır. İç Savaş'tan beri yapılan 39 ara seçimin 36'sında,Beyaz Saray'ı kontrol eden parti hep sandalye kaybetmiştir.
Amerikan seçimleri yalnız ABD değil,bütün dünya için önemlidir.Amerikan demokrasisi ne kadar zayıflarsa,dünyada da demokrasiler o kadar güç kaybeder.Amerika'da Trump'lar ne kadargüç kazanırsa, dünyada da otokratlar,diktatörler zil takıp oynamaya başlar.Şimdilik durum fena değil.Ama Amerikan demokrasisine dönük tehditlervarlığını koruyor.İsrailli tarihçi Yuval Noah Hariri,bu yakınlarda çıktığı bir Amerikan televizyonunda şöyle diyordu:
Amerikan demokrasisinin sorunlarıo kadar çok ki, bundan sonraki başkanlık seçimi ABD tarihininson demokratik seçimi de olabilir.(Gillian Tett, Notebook, FTWeekend, 5/6 November, 2022)
Hasan Cemal kimdir? Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013’ten beri T24’te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. Bir dönem Bilgi Üniversitesi’nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal’in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: - Tank Sesiyle Uyanmak (1986) - Demokrasi Korkusu (1986) - Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) - Özal Hikâyesi (1989) - Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999) - Kürtler (2004) - Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) - Türkiye'nin Asker Sorunu (2010) - Barışa Emanet Olun (2011) - 1915: Ermeni Soykırımı (2012) - Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014) - Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014) - Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018) - Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var. |