Darbeler artık bando muzıka yapılmıyor.Tank sesiyle uyanmak yok! Gün doğarken, gökyüzünde savaş uçakları uçuşmuyor.Günümüzde darbeler patırtısız gürültüsüz kapımızı çalıyor.Çünkü seçim sandığından çıkıyor darbeler.Demokrasinin defteri, milletin oyuyla gelenlerin eliyle sessiz sedasız dürülüyor.Demokrasiyi seçim sandığından ibaret görenler haktı, hukuktu, özgürlüktü dilim dilim doğruyorlar.Medya adım adım ele geçiriliyor.Yargı da öyle.Yargıyla medya darbecilerin bir numaralı hedefi oluyor.Yürütme sıkıya alınırken, yasamanın dizginleri ele geçiriliyor.Yargı, yasama derken demokrasinin bel kemiği olan güçler ayrılığı yok ediliyor.Ve tek adam sultası başlıyor.Bir başka deyişle:Günümüzde demokrasinin kaleleri seçim sandığından çıkan darbeciler tarafından teker teker, fazla ses edilmeksizin ele geçiriliyor.Eleştirel sesler nokta atışlarıyla kesiliyor.Bir soruşturma, bir dava, bir hapis cezası derken onlarca, yüzlerce, binlerce kişi sindiriliyor, korkutuluyor.Başım belaya girmesin duygusu her tarafta, her geçen gün yaygınlaşıyor.Tek adam korkusundan, despot korkusundan kimsenin sesi soluğu çıkmıyor.İnsanlar kapalı kapılar arkasında konuşur hale geliyor.Eleştiri ya susuyor, ya da fısır fısır belirtiliyor.Bunun adı korku imparatorluğu.Darbe derinleştikçe, dal budak saran bir imparatorluk bu.Üniversitelerin üniversite kimliğini yok eden de bu korku imparatorluğu.Üniversitelerde kışla düzeni hakim kılınıyor.Özgür düşünce, eleştirel düşünce yalnız üniversitelerden değil, bütün eğitim sistemininden sökülüp atılıyor.Sürgün kapısı ardına kadar açılıyor, Avrupa'ya, Amerika'ya doğru korkunç bir beyin göçü yaşanıyor. Seçim sandığından çıkan darbecilerde göze batan bir başka belirgin özellik daha var. Asıl darbeciler, kendilerine muhalefet eden saflardan darbeci çıkarmak için uğraşıyorlar.Malum bir Bolşevik taktiği.Kendi yaptığını muhalefete yıkmak ve bu yolla muhalefeti temizlemek.Darbeciler böyledir.Ayaklarının altındaki zemin kayınca, yargı eliyle darbeci imaline yönelirler .Olmadık kişilerden darbeci çıkarmak için inandırıcılıktan tümüyle yoksun davalar açılır mahkemelerde.Böylece, kendi darbe düzenlerinin üstüne perde çektiklerini sanırlar.Muhalefeti darbecilikle suçlarken, kendi darbelerini derinleştirmek için uğraşırlar.Ve düğmeye basılır.Yeni baskı ve zulüm dalgaları kabarır.Farkındayım.Sıkıcı bir yazı olmaya başladı.İyisi mi kısa kesmek.Yine o malum Bolşevik taktiğini vurgulayarak noktalamak istiyorum yazıyı. Kendi darbeni gizlemek için ya da kendi darbeni derinleştirmek için muhalefet saflarından darbeci imal etmek...Nafile bir gayret...İnandırıcı olamazsın.Aynaya bak, asıl darbeciyi göreceksin!