Heyy sen, farkında mısın? Ayşe Öğretmen hapse giriyor. 1 yıl 3 ay hapis yatacak. Üstelik bebeğini hapiste doğuracak. Sekiz aylık hamile. Heyy sen, farkında mısın? Ayşe Öğretmen, "Çocuklar ölmesin!" dediği için hapse atılıyor. Hapis cezasına rağmen sözlerinin arkasında duruyor. Bütün dünyada çocukların ölmesine neden olan çatışmaları, savaşları lanetliyor. Nâzım Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiirinin “Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler” dizelerini anımsatıyor.
"Çocuklar ölmesin!" diyen Ayşe Öğretmen bebeğini hapiste doğuracak
Heyy sen, farkında mısın? Ayşe Öğretmen, "Cezaevine gireceğimi bilseydim çocuk doğurmazdım" diyor. “Çocuğumu tabii ki daha iyi şartlarda ve planladığım gibi dünyaya getirmek isterdim" diye ekliyor. Şu sözler de Ayşe Öğretmen'in: "Adaletsiz bir dünya da yaşadığım ve böyle bir durumda bırakıldığım için, vicdandan yoksun, zalim ve kötü insanlıktan utanıyorum.”
Heyy sen, farkında mısın? Cumhuriyet muhabiri Seyhan Avşar'a şöyle diyor öğretmen Ayşe Çelik: "Çocuklar ölmesin’ demenin suç olabileceğini düşünmedim, hâlâ da düşünmüyorum. Bir aydan kısa bir süre sonra anne olacak biri olarak her zaman, her yerde tekrarlayacağım. Vicdan sahibi hiçbir birey çocuklar ölsün istemez."
Heyy sen, farkında mısın? Diyor ki Ayşe Öğretmen: "1 yıl 3 ay ceza gerekçeleriyle yüzüme açık açık okunurken yüreğim sızladı. Bu karar gerçek olamaz, olmamalı dedim. Kendime, çocuklar ölmesin demenin cezası olur mu, diye sordum." Diyor ki Ayşe Öğretmen: "Cezamın Dünya Çocuklar Günü'nde onaylanması da ayrı bir trajedi..."
Heyy sen, farkında mısın? "Anneler ağlamasın, çocuklar ölmesin!"’ diyen Ayşe Öğretmen bebeğini hapiste doğuracak.
Heyy sen, farkında mısın, artık özgür bir ülkede yaşamıyoruz
Heyy sen, farkında mısın? Yüzlerce akademisyen hakkında dava açılıyor. Gerekçe, "terör örgütü propagandası..." Hepsi için 7.5 yıl hapis isteniyor. Tam sayı henüz belli değil. 11 Ocak 2106 tarihli "Suça ortak olmayacağız!" başlıklı bidiride 1128 akademisyenin imzası vardı. İmza sayısı daha sonra 2 binin üzerine çıkmıştı. İddianamede, "Suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiri, sözde barış bildirisi diye niteleniyor. Heyy sen, farkında mısın? Üniversite üniversite olmaktan çıkarılıyor. Akademik dünyaya korku salınıyor. İstenen, akademisyenlerin bu korku ikliminde sorgulamayı bir yana bırakmaları. Eleştirel düşünmekten vazgeçmeleri. Akademisyenlerden, gerçeğin bir değil, bin yüzü olduğunu unutsunlar isteniyor, üniversitenin gerçek anlamını unutsunlar isteniyor.
Heyy sen, farkında mısın? Hedefleri çok açık: İlk ve orta öğretimden sonra üniversiteye de, "medrese kafası"nı egemen kılmak... Farklı düşünceleri sindirmenin, farklı sesleri susturmanın peşindeler.
Hedefleri çok açık: İlk ve orta öğretimden sonra üniversiteye de, "medrese kafası"nı egemen kılmak
Heyy sen, farkında mısın? Bunun içindir ki, "Çocuklar ölmesin" diyen Ayşe Öğretmeni de hapse atıyorlar. "Bu suça ortak olmayacağız" diye barış bildirisi yayınlanan akademisyenler hakkında da 7.5 yıl hapis cezası istiyorlar.
Heyy sen, farkında mısın? Artık özgür bir ülkede yaşamıyoruz. Demokrasi de yok, hukuk devleti de.
Heyy sen, farkında mısın? Buna karşı tepki koyanlar da var. Sessiz kalmayanlar da var. İzmir’de üniversiteden ihraç edilen, haklarında idari ve adli soruşturma açılan akademisyenlerin çığlığını duydun mu? Aç kulağını! Kurdukları "dayanışma akademisi"nde 2017-2018 eğitim yılının ilk dersinde Prof. Dr. Ayşen Uysal demiş ki:
Biz tüm bu baskı ve yıldırma politikaları karşısında dayanışma ve mücadelemizi büyüterek yolumuza devam edeceğiz. Bu yola devam ederken, bu suça ortak olanları da unutmayacağız. Bu suça ortak olanları tarihe not düşmek, boynumuzun borcu olacaktır. Zira onlar, birlikte yaşamın, üniversitelerin ve bilimin köküne kibrit suyu koyanlardır. En az büyük karar alıcılar kadar suçludurlar ve bu suça ortaktırlar.
Heyy sen! Sen farkında olmasan da, bu memlekette demokrasi, hukuk ve özgürlük için mücadele eden dürüst, ahlaklı insanlar her zaman varolacaktır. Aç kulağını: Yıldıramazsın. İyi pazarlar!