Bir 21. yüzyıl diktatörü...Adı, Viktor Orban.Avrupa Birliği üyesi Macaristan'da Başbakan.2010'dan beri tek adam.Liberal demokrasi düşmanı.Macaristan'da liberal olmayan bir rejim,illiberal demokrasi kurmakla övünüyor.Devlette demokrasiye karşı, "illiberal devlet"ten yana.Yargı bağımsızlığının canına okudu.Üniversitenin özü olanakademik özgürlükleri yerle bir etti.Özgür medyayı cendereye aldı, neredeyse canını çıkarttı.Bir 21. Yüzyıl Diktatörü...Adı, Viktor Orban.Macaristan'da mülteci istemiyor.Sloganı:Macaristan Macarlar'ındır!LGBT haklarını kabul etmiyor, hareketi yasa dışı sayıyor.Çok kültürlülük, ilericilik denince tüyleri diken diken oluyor.Viktor Orban için siyasal tartışma; zaman israfı...Hristiyan değerleri, Hristiyan demokratlığı savunuyor.
Bir 21. yüzyıl diktatörü...Adı, Viktor Orban.Devlet Denetleme Ofisi tamamen elinin altında, başsavcılık da öyle.Böyle olduğu için de, ülkede son derece yaygın olan rüşvet ve yolsuzluk haberleri dipsiz kuyularda yitip gidiyor.Neredeyse tüm medyayı kontrol ettiği için de rüşvet ve yolsuzluk haberleri haber olamıyor, kamuoyuna ulaşamıyor.Viktor Orban 2010'da iktidara geldiğinde Macaristan'ın 10 milyon olan nüfusubugün 1 milyon azalmış durumda.Macarlar kapağı Batı'ya atıyor, büyük bir beyin göçü yaşanmakta... Bunun arkasındaysa ekonomik baskı politikaları yatıyor.İlginç olan bir nokta var:Viktor Orban, gazetecileri hapse atmıyor, muhaliflere işkence yapmıyor.Ama onların geçim kanallarını tıkayarak, onları işsiz bırakarak onları sessizliğe mahkum ediyor, özgürlüklerinde yoksun kılıyor.
Bir 21. Yüzyıl Diktatörü...Adı, Viktor Orban.İktidara geldiğinde kamu sektöründe çok büyük bir temizlik yaptı.Ekonomide devlet ve özel kesimleri büyük bir titizlikle taradıve kendi zihniyetine karşı olanları işlerinden attı.Avrupa Birliği fonları ve devlet ihalesi olmadan ayakta durması mümkün olmayaniş dünyası, Orban'ın kara listesinde olanlara iş vermedi.Ekonomik kıskaca alınan üniversiteler de büyük bir beyin göçü yaşadı.Kısacası:Viktor Orban tek adamlığını ekonomik baskı yoluyla, "para"yı kullanarak kurdu.Refah devleti, işsizlik sigortası onun iktidarında yok edildi.Sadece tek bir turnusol kağıdı vardı Macaristan'da:Viktor Orban'a bağlılık!Ayakta kalmanın başka yolu yoktu.
Bir 21. yüzyıl diktatörü...Adı, Viktor Orban.Her şeye rağmen, bütün olumsuzluklara rağmen bu diktatörü seçim sandığında yıkmak için muhalefet partileri birleşmeye çalışıyor.Seçimler gelecek yıl, 2022'de.Soldan sağ uca kadar altı muhalefet partisi, Orban'ı halkın oylarıyla alaşağı etmek için bir ittifak oluşturma çabasında.Muhalefetteki Sosyalist Parti eski Komünist Partisi.Ama eski Komünistler, Viktor Orban'ın Fidesz Partisi'inde...Bazı liberal partilerle Yeşiller de muhalefet blokunda.Kendini biraz merkeze çekmiş eski neo-Nazi Jobbick Partisi de Orban'a karşı muhalefetle birlikte hareket ediyor.Öyle bir seçim sistemi var ki, muhalefetin eli uzlaşmaya mahkûm...Kritik bir nokta daha var:Seçim sistemi öylesine yapılmış ki, muhalefet bloku seçim sandığında Orban'ı yense bile,memleketi yönetmesi kolay olmayacak (*)Uzun lafın kısası:Macaristan'ın ya da Avrupa'nın 21. Yüzyıl Diktatörü Viktor Orban'dan kurtulması hiç de kolay olmayacak.
Peki ya Türkiye'nin Tayyip Erdoğan'dankurtulması kolay olabilecek mi?Sanmıyorum.Eninde sonunda kurtulacağız ama kolay olmayacak.
Nasıl gidecek?Erdoğan'dan doğacak boşluk nasıl dolacak?Bir "başka Erdoğan" gelebilir mi?Demokrasi kapısı açılabilecek mi?Yoksa bizi bir KAOS mu bekliyor?
Kolay yanıtları olmayan sorular...Son bir soru yine aklıma takılıyor:AB, değerlerini bir diktatörle,Victor Orban'la yaşamakta olanAvrupa Birliği sizde ne kadar heyecan uyandırıyor?Ben eski heyecanımı çoktan yitirdim."Orban'ı bağrına basabilmiş bir AB'ye Türkiye üye olmuş olmamış ne fark eder" diye soruyorum kendime...Ve kim bilir kaçıncı kez tekrarlıyorum: Demokrasi bizim kendi işimiz,bu konuda kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
* Bu yazıyı The New Yorker dergisinin son saysında çıkan "Why Conservatives Around the World Have Embraced Hungary’s Viktor Orbán" başlıklı, Isaac Chotiner imzalı makaleden özetledim.