Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl'a hayrandır.Necip Fazıl onun için "Büyük Üstad"dır.Bu yıl sekizincisi yapılanNecip Fazıl Ödülleri'ni hiç kaçırmaz,kazananlara ödülleri kendi eliyle verir.Geçen günkü törende Erdoğan, "İslam medeniyeti"ne vurgu yapmış, bu çerçevede Necip Fazıl'ı yere göğe koyamamış:
İlim, hikmet, ahlak ve adalet temelleri üzerine kurulan İslam medeniyeti, dünyayı güzelleştirmeyi ve bütün mahlukat için daha yaşanılabilir hale getirmeyi gaye ediniyor. Bu ödüller kendileri dışında hiç kimseye var olma hakkı tanımayan fikir ve sanat dünyamızın zorbalarına karşı açılmış bir bayraktır.
Erdoğan, Necip Fazıl'a neden bu kadar hayran?Şöyle sıralanabilir:Necip Fazıl "demokrasi"yi sevmez. Bir zamanların Milli Görüşçüleri gibi o da, demokrasiyi eski Yunan'dan, Batı'dan gelenbir küfür düzeni sayar. Ama Necip Fazıl da, bu "küfür düzen"inden yararlanmak, yani demokrasiyi ara istasyonolarak kullanmak ister. Bir başka deyişle: Necip Fazıl da, Türkiye'yi Batı'dan kopartıp Doğu'ya açmak için demokrasiyi bir basamak, bir proje olarak görür. Hayranlarının bir başyapıt saydıkları İdeolocya Örgüsü'nde Necip Fazıl şöyle der:
Bu emrin neşriyle beraber, "Matbuat Hürriyeti" isimli milli ve içtimai felaket vesilesi kaldırılmıştır. Bundan böylematbuat bilinen manada hür değildir. Her şekli ve her neviyle matbuat, en sert murakabe (denetim) ve en keskin güdüme tabi tutulacaktır. Büyük Doğu nizamı, demokrasilerde olduğu gibi serbest basına tahammül edemez. İnsan hür değildir, hür olan eşek veya köpek...
Necip Fazıl, İdeolocya Örgüsü'ndeki son sözüyle taşı gediğine koyar:
Demokrasya, getirdiği prensiplerle, icap ederse kendisini tepeletmek yolunu da açık bırakan telakki ve teşkilatın ismidir. Biz kanuna aykırı şekilde "İslamı getirin" demiyoruz. "Demokrasyayı getirin, ötesi kolay!” diyoruz.”
Necip Fazıl son derece açık sözlüymüş. Hiç saklısı gizlisi yok, olanca içtenliğiyle yazıyor. Demokrasiden nefret ediyor. Basın özgürlüğü deyince, tüyleri diken diken oluyor. "Büyük Doğu nizamı, serbest basına tahammül edemez" diyor. Ama demokrasiyi ve basın özgürlüğünü kullanmak istiyor, "Büyük Doğu nizamı"nı kurmak için... Demokrasi Necip Fazıl içinbir ara istasyon... Son derece açık dilli:
"İslamı getirin" demiyoruz. "Demokrasyayı getirin,ötesi kolay!" diyoruz.
Erdoğan'ın Necip Fazıl'a hayranlığının nedenleri çok açık değil mi?Erdoğan da Doğu'ya hayran,Batı'ya sırtını dönüyor.Batı değerlerini günahı kadar sevmiyor.Batı değerlerinin ürünü olan demokrasi deyince tüyleri diken diken oluyor.Bağımsız yargıyı, güçler ayrılığınıgömüyor. Hukukun üstünlüğü Erdoğan'ın vücut kimyasını bozuyor.Kısacası:Necip Fazıl'ın bir zamanlar hayalinikurduğu Büyük Doğu Nizamı'nın yolunda yürüyor Tayyip Erdoğan...
Bu konuda 20 Aralık 2017 tarihli T24 yazım da okunabilir.