Demokrasi deyip deKürt sorunu demezsen,olmaz!Demokrasi deyip decemevi demezsen,olmaz!Demokrasi deyip deİstanbul Sözleşmesi demezsen,olmaz!Demokrasi deyip de"siyasal İslam dayatması" demezsen,olmaz!Ne olur?Yine de demokrasi olur amakusurlu demokrasi olur.İkinci sınıf demokrasi olur.Ayrıca şunu unutmayın:Demokrasinin birinci sınıfındanikinci sınıfından önce"Erdoğan engeli"nin aşılması gerekiyor.Önümüzde bir seçimden çok,bir referendum var,"Tek adam"a evet/hayır referandumu...Sandıktan hayır çıktı mı,hadi sana güle güle..Bu kadar basit.Ama o "hayır"ın çıkabilmesi için,HDP desteği şart,ortak aday şart.HDP oyları olmadan,Türkiye "tek adam"dan da,"tek adam rejimi"nden dekurtulamaz.Bu kadar basit.Türkiye, HDP'yi dışlayarak yol alamaz,birinci sınıf demokrasikapısını açamaz.HDP ile oturup demokrasi, Kürt sorunugibi konuları konuşmadan,diyaloglar örmeden,uzlaşma kapılarını aralamadanTürkiye'nin önü açılmaz,çünkü Erdoğan yine kazanır.Ama diyelim ki bir mucize oldu,HDP de fazla ses etmedive Erdoğan seçim sandığında kayboldu...Peki ya sonrası?Kürt sorununu çözüm rayına oturtmadan,1. sınıf demokrasi olur mu?Hayır."Alevi sorunu"nu çözmeden1. sınıf demokrasi olur mu?Hayır.İstanbul Sözleşmesi tam uygulanmadan1. sınıf demokrasi olur mu?Hayır.Kadın-erkek eşitliği olur mu?Hayır."Siyasi İslam dayatması"etkisiz kılınmadıkça,"1. sınıf demokrasi" olur mu?Hayır.Laiklik olur mu?Hayır.Peki, son bir soru daha:Bütün bu sorulu-cevaplı girizgah,"Millet İttifakı"nın 240 sayfalık"kurtuluş reçetesi"nin önemsiz kılar mı?Hayır, kılmaz!Demokrasinin birçok temel kurumunuiçinde barındıran bu uzlaşma metnidemokrasi açısından önemlidir.Çok partili rejime-ya da kusurlu demokrasiye-adım attığımız 1946 yılından beribirbirine benzemez muhalefet partileriilk defa bir ortak demokrasi metni üzerindeuzlaşıyorlar.İlk defa bir demokrasi çatısı altındatoplanıyorlar.Bu gelişme tarihidirve küçümsenemez.Ammaa...Erdoğan'dan kurtulmak istiyorsak...1. sınıf demokrasininkapısını açmak istiyorsak...Kürt sorunu da demeliyiz.HDP ile de karşı karşıya oturupmemleket meselelerini konuşabilmeliyiz.
Hasan Cemal kimdir? Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: - Tank Sesiyle Uyanmak (1986) - Demokrasi Korkusu (1986) - Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) - Özal Hikâyesi (1989) - Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999) - Kürtler (2004) - Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) - Türkiye'nin Asker Sorunu (2010) - Barışa Emanet Olun (2011) - 1915: Ermeni Soykırımı (2012) - Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014) - Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014) - Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018) - Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var. |