Suruç Katliamı... Bu büyük acıyı daha uzun süre yüreğimizde hissetmeye devam edeceğiz. Katliamda yaşamını kaybeden güler yüzlü, aydınlık yüzlü gencecik insanların fotoğraflarına baktıkça, onları anımsadıkça içimiz acıyacak. Kobanê’yle dayanışma için yola çıkan gençleri ölüme gönderenleri lanetlemeyi sürdüreceğiz. Bununla birlikte, yaşanan bu trajediyle gelinen yaşamsal bir noktayı vurgulamaktan başka çare yok: Ders çıkarmak! Yapabilecek miyiz?.. Bu açıdan kafamı burgaç gibi oymakta olan sorular azalmıyor, gitgide çoğalıyor. Kendi kendime soruyorum: Yoksa bu ülke ‘kan gölü’ne mi dönecek?.. Yoksa bu ülke ‘cehennem çukuru’na mı yuvarlanacak?.. Yoksa bu ülkenin çapsız, kafasız siyasetçileri daha hâlâ kan üzerinden iktidar hayalleri görmeye devam mı edecekler?.. Yoksa bu ülkenin çapsız, kafasız siyasetçileri daha hâlâ kanlı kaos ortamlarında seçim zaferi düşleri görmeyi sürdürecekler mi?.. Yoksa aklını ekmek peynirle yemeyenler mi, basireti bağlanmayanlar mı ağır basacak siyaset meydanında?..
Suruç trajedisiyle gelinen yaşamsal bir noktayı vurgulamaktan başka çare yok: Ders çıkarmak! Yapabilecek miyiz?..
Belki lafı dolandırmadan söylemekte yarar var: Erken seçim, kan gölü demektir! Evet öyle. Böylesine korkunç bir tuzaktan sakınmak istiyorsak, bunun mevcut siyasal koşullarda bin değil bir yolu vardır: Büyük koalisyon. Evet öyle. Ancak AKP ile CHP arasındaki bir koalisyon hükümetiyle Türkiye’nin önünde normalleşme kapısı aralanabilir. Ancak böyle bir koalisyonla Türkiye yeniden istikrar yoluna girebilir. Ancak böyle bir koalisyon, Türkiye’yi barış rayına oturtabilir. HDP’nin de dışarıdan köstek olmayacağı böyle bir koalisyonla, Türkiye’de savaş değil barış hükümeti siyaset sahnesine çıkabilir. Ben böyle düşünüyorum. AKP ile CHP saflarında da büyük koalisyon eğiliminin güçlendiğini sanıyorum. Böyle bir ‘büyük koalisyon’u gerekçeleyen uzun bir yazı da yazılabilir. Ama şimdi geçiyorum bunu.
Bugün aklın yolu AKP-CHP koalisyonudur; erken seçim ise çılgınlık... Ancak böyle bir koalisyon barış ve istikrar getiri...
Bardağın dolu tarafını görmek istiyorum. Ekonomide reformcu adımlardan ‘çözüm süreci’ne, yeni bir dış politikadan demokrasi ve hukuk devletine kadar AKP-CHP koalisyonunun yapabileceği olumlu işler vardır. Türkiye’nin bugün artık siyasette ‘yumuşama’ya, ‘uzlaşma’ya, ‘normalleşme’ye olan ihtiyacı her zamankinden çok daha fazladır. Bugün Türkiye son derece kritik bir kavşakta: Ya ‘cehennem çukuru’na yuvarlanacak. Ya da ‘aklın yolu’nu bulacak, ‘istikrar’ı bir ucundan yakalamaya başlayacak. Bugün aklın yolu AKP-CHP koalisyonudur; erken seçim ise Türkiye’yi kan gölüne çevirecek bir çılgınlık... Aklımızı ekmek peynirle yemediysek, ‘Suruç katliamı’ndan gerekli dersler çıkar diye düşünüyorum, umuyorum.