Erdoğan'ı dinliyorum televizyondan:
Salgın etkisini yitiriptaşlar yerine oturdukçaTürk ekonomisi yeni rekorlara koşacaktır.
Gülmem tutuyor.Oturup hemen yazmak geliyor içimden:
Eyy... Buraya baksana! Bütün bunlar senin eserin, algı operasyonlarıyla kurtulamazsın bu çıkmazdan!Öylesine günahlar işledin ki, gitti gider, bundan sonra toparlayamazsın.Algı operasyonları işe yaramaz!
Evet öyle.Ekonomi çok büyük bir açmazın içinde.Tüm günahların acı faturası burnuna dayanmış durumda.Bakalım bu faturayı nasıl ödeyeceksin?Ekonomiyle, piyasayla inatlaşıp durdun da ne oldu?..Piyasanın, ekonomik gerçeklerin sopası dan dan kafana vurmaya başladı.Faizle inatlaştın.Enflasyonun altında tuttun.Ele güne alay konusu oldun.Ama sonunda dolar alıp başını gitmeye başlayınca, zevahiri kurtarmak için faizi şöyle bir yükselttin.Enflasyonla eşitledin.Ama bir işe yaramadı. Dolar bir ara duraklar gibi oldu, sonra kendi yoluna gitti.Temel konularda bir şeyleri ya yapmıyorsunya da gecikmeli, eksik ve yetersiz yapıyorsun.Ekonomi yönetimi dökülüyorTürkiye'nin 1970'li yıllardan beri en kötü, en çapsız ekonomi takımı iş başında.Algı yönetimiyle, dış güçler edebiyatıyla, cılkı çıkmış gündem değiştirme oyunlarıyla bu işleri artık toparlayamazsın.İpler kayıp gidiyor elinden.
Soruyorum:
Devletin dış borcunu ödeyebilecek misin?
Soruyorum:
ABD'nin Ankara Büyükelçisi açıkladı:SSK'nın, devlet hastanelerininAmerikan ilaç şirketlerine olan borcu200 milyon dolardan2.3 milyar dolara çıkmış;Türkiye bu borcu uzun zamandırsallıyormuş ve Damat Bey son Amerika seyahatinde,Türkiye'ye döner dönmez ödemelerebaşlanacağını söylemiş.Türkiye ne hâllere düştü,görüyor musun? Ne yazık!
Soruyorum:
Özel sektörün dış borçödemelerine destek verebilecek misin?Bunun için yeterli dövizin var mı?
Soruyorum:
Döviz mevduatlarının karşılığı var mı bankalarda?
Soruyorum:
Yarın öbür gün vatandaş bankaların kapısını çaldı,dolarını, avrosunu talep etti,verebilecek misin?Bir kriz çıkmasınıönleyebilecek misin?
Soruyorum:
Türkiye'nin Cumhuriyet tarihindeen çok yalnızlaştığı, yedi düvelle kavgalı hâle geldiği bir dönemdedış borç bulabilecek misin?Ve dış borcu hangi faizlebulabileceksin?
Soruyorum:
Dolar bazında herkes yüzde 1.5'la borçlanırken, Türkiye de ancak yüzde 6'larla borçlanabiliyor.Bu durumda hâlâ faizleri düşük tutmaya devam etmek, eşyanın tabiatına aykırı beyhude bir politika değil mi?
Soruyorum:
Türkiye tarihinin en yüksekgenç işsizliğiyle karşı karşıya.Bu da senin eserin.Ekonomi de küçülüyor,bunun altından nasıl kalkacaksın?
Soruyorum:
Aşırı devlet garantileriyleolmadık fiyatlara yaptırılan köprülerin,yolların, hava limanlarının, hastanelerin bütçeye dönükolağanüstü yükü nasıl karşılanacak? Hangi vergileri kimlerin sırtına vuracaksın?
Soruyorum:
Enflasyon ve işsizliğin geniş kitleleriezdiği bir dönemde, onların sırtınabir de vergi mi bindireceksin?
Soruyorum:
Ekonomi öylesine yerlerde sürünmeye başladı ki,Türkiye'nin en önde gelen şirketlerinin,bankalarının değeri baş aşağı gitmiş durumda...Yarın bu kuruluşların beş paraya yabancı ellere geçmesini nasıl engelleyeceksin?
Soruyorum:
Kredi derecelendirme kuruluşlarıTürkiye'nin ülke notunu, Türkiye'nin enbüyük banka ve şirketlerinin kredi notunu çöp seviyesine indirdi; bizi yatırım yapılamaz ülke sınıfına soktu.
Soruyorum:
Bak, TÜSİAD Başkanı Kaslowskine diyor:"Artık parasal ve mali genişlemeylebüyümeye devam edemeyiz.Hep günü kurtarmaya odaklandık, uzun vadeli istikrarı tehlikeye attık.Ekonomiyi yönetenler salt algı yönetimiyle başarılı olamaz.Bizim de artık algı yönetimini bırakıpgerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor. (23 Eylül Osman Ulagay'ın yazısı, T24)
Soruları kesiyorum.Uzun lafın kısası:Türkiye'de işsizler ordusu büyüyor. Yoksulluk derinleşiyor. Enflasyon başını kaldırdı. Sosyal adaletsizlik her yanı sarıyor. Eşitsizlik gitgide çarpıcı bir hâl alıyor. Büyüme tepetaklak. Turizmden hayır yok.Döviz rezervleri berbat.Çok ciddi bir sermaye çıkışı var Türkiye'den... Yabancılar, daha doğru deyişle, yabancı portföy sahipleri ellerinde ne var ne yok satıp bay bay Türkiye diyorlar. Borç sorunu gün geçtikçe içinden çıkılmaz hâle gelmekte. Ekonomik bozulma Korona öncesi uç vermişti. Korona sonrası daha kötüye savrulduk. Bütün bunlar senin eserin.