Haftalık gazete Oksijen'de gençlerle yapılmış bir röportajı okuyorum, başlık çarpıcı:
Bu ülkedegelecekten korkuyoruz!
Çoğu kapağı bir an önce yurt dışına atmak istiyor. Söylediklerini okudukça,içimde bir hüzün dalgası kımıldıyor.Lübnanlı yazar Amin Maalouf'un o sözlerini hatırlıyorum yine:
Ama beklediğim yarınlar dünde kaldı. Hayır kızım, bir daha hiç gelmediler.
Yıllar sonra kızına kavuşan bir baba, hayatta uğradığı hayal kırıklıklarını böyle özetler. Her seferinde içimi acıtan bu iki cümleyikim bilir kaç defa okudum.
Doğu'nun Limanları adını taşıyan ve Osmanlı İstanbul'undan başlayıp Paris ve Beyrut'ta devam eden, Türklerin, Ermenilerin, Yahudilerin,Arapların, Hıristiyan ve Müslüman Lübnanlıların rengârenk yelpazeler çizdikleri romanının sonuna doğru, hayatta umduğunu bulamamış bir baba, kızına itiraf eder:
Beklediğim yarınlar dünde kaldı, hiç gelmediler!
İçimde duygu fırtınası estirmişti bu cümle. Bilinmez bir geleceğin arayışı içinde insanların bazen kendilerini nasıl tükettikleri kafama takılmıştı ilk okuduğumda. Ve düşünmüştüm:
Kendimizi hayat boyu hep hayallerde gezinerek mi avutacağız?
Gençlerin sesine kulak veriyorum.
Ayça Meriç Çelik 23 yaşında, Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu.
Ağustos 2021'de Londra'da yazılım mühendisi olarak işe başlayacağım. Yurt dışına gitmedeki asıl sebebim toplumdaki huzursuzluk ve ülkede bir öngörülemezliğin hakim olması...
Gülin Özcan.23 yaşında, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
Daha iyi bir eğitim almak içinyurt dışına gitmek, orada yaşamak istiyorum. Bu zaten kendimi bildimbileli aklımda olan bir şeydi,fakat üniversitemize rektör atanması olayından sonra yaşananlar bu kararımın tuzu biberi oldu. Sene sonu itibarıyla Cenevre'de yüksek lisansıma başlayacağım.
Berfin Şimşek.26 yaşında, Koç Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Matematik mezunu
Mezun olduktan sonra akademik kariyerimi devam ettirmek üzere Lozan'a geldim. Şu anda École Polytechnique'te doktora yapıyorum. Düzenli bir hayatım, üretken olabildiğim bir işim var. Beklentilerimin karşılandığını söyleyebilirim. Türkiye'ye dönmek bir adım geri gitmekolacakmış gibi hissediyorum.
Aydın Ulu.23 yaşında. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi
Ağustos'ta Johns Hopkins Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler yüksek lisansına başlayacağım. Yurt dışı hayalim vardı, ancak ülkenin özellikle son yıllardaki genel huzursuzluğundan dolayı kararım netleşti.
Şule Güneş.24 yaşında, Marmara ÜniversitesiTıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi
Bu seneye kadar yurt dışı planım yoktu. Fakat Ankara, Keçiören'deki bir hastanededoktorlara hasta yakınlarının saldırdığını, doktorların ise barikat kurduğunu görünce, "Ben bu insanlara mı hizmet edeceğim,emeğimin karşılığını nasıl alacağım" diye düşündüm ve bugün bu noktayageldim. Mesleği ülkemde yapmak istememem çok acı bir durum. ABD'ye gitmek için sınavlara hazırlanıyorum, mesleğimin orada çok kıymetli olduğunu biliyorum.
Yiğit Barkın Ünal.23 yaşında. Hacettepe ÜniversitesiBilgisayar Mühendisliği mezunu.
Londra'da yazılım mühendisi olarakçalışma teklifi aldım. Hayallerimi ülkemde çalışarakyakalayamam.
Gençlerin sesine kulak verirken56 yıl öncesine, 1965'e gidiyorum.İstanbul, Sirkeci Tren İstasyonu.Siyasal Bilgiler Fakültesi, yani Mülkiye mezunu HC,arkadaşları, anası babası, ailesi tarafından Almanya'ya uğurlanıyor. Babası ona Bremen'de bir iş bulmuş,"Git çalış, biraz da Almanca öğren" demişti.HC elinde ikinci mevki tren bileti,Almanya'ya gidecek işçilerle sırasını bekliyor.Pasaport polisi aksi biri, soruyor HC'ye:
Kaç paran var?
HC'nin yanıtı:
50 dolar karşılığı Alman markı...
Bu yanıt polise inandırıcı gelmiyor.HC sinirleniyor.Polis sesini yükseltiyor:
Çıkar cüzdanını!
HC tersleniyor, polis ayaklanıyor,HC'nin cüzdanını kapıp ters çeviriyor,50 Alman markı banknotlar halinde yerlere saçılıyor, arkadaşları teskinetmeye çalışırken HC ağlamaya başlıyor, sesi yükseliyor, avazı çıktığı kadar bağırıyor:
Bir daha bu memleketeayak basarsam...
Yurt dışı maceram böyle başlamıştı.Bir buçuk yıl geçti, yine memlekete döndüm,bir daha da hiç ayrılmadım. İki yıllık askerlik sonrası "Türkiye hayalleri"min peşinden koşmaya başladım.Önce "darbe"yle, "devrim"le Türkiye'yi"kurtarma"ya soyundum. 12 Mart darbesinde hapse girmekten kıl payı kurtuldum. Gerçek gazeteciliğe adım atarken yüzümü de"demokrasi"ye, hukuk ve özgürlüğe döndüm. Yarım asrı geçti, bu değerler için mücadele ettim, ediyorum.Peki, hayallerim gerçekleşti mi?Ne yazık ki hayır.
Beklediğim yarınlar dünde kaldı, hiç gelmediler!
Eyy gençler!Diliyorum, sizin hayalleriniz gerçek olur.