Nelson Mandela’ya şükranlarını sunan Drogba ve Eboue’yi cezalandırmak üzere Disiplin Kurulu’na sevk eden Türkiye Futbol Federasyonu’nun yöneticilerine soruyorum: Aklınızı ekmek peynirle mi yediniz? Irkçılık diye bir suç var, farkında mısınız?
Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri! Üyesi olduğunuz UEFA'nın yeşil sahanın üstüne serdiği Mandela pankartını gördünüz mü? Şike skandallarından sonra bu kez de Türkiye futbolunun alnına ırkçılık damgasının vurulmasına mı yol açacaksınız?
Drogba’yla Eboue...
İki Afrikalı siyah futbolcu...
Maç bitmiş, sahadan çıkıyorlar.
Galatasaray Arena’da maçı kazanmış ama ikisinde de hüzünlü bir yüz ifadesi...
Formalarını çıkarmışlar, fanilalarının üstüne hüznün adını yazmışlar:
Mandela.
Drogba’nın göğsündeki İngilizce yazının Türkçesi çok yalın:
Teşekkür ederiz Madiba.
Eboue’ninki de öyle:
Huzur içinde uyu Mandela!
İki Afrikalı siyah, Mandela’ya şükranlarını sunuyor.
Bundan daha doğal, bundan daha normal ne olabilir ki?
Nelson Mandela değil mi, ömrü boyunca siyahla beyazın eşitliğini savunan...
Ömrü boyunca ırk ayrımcılığına karşı mücadele eden...
Ömrü boyunca Güney Afrika’da insanlığın yüz karası bir rejimle, Apartheid’la savaşan...
Ömrü boyunca barış ve demokrasi kavgası veren...
Bu soylu amaçlar uğruna tam 27 yıl zindanlarda yatan ama insanlık onurundan hiçbir ödün vermeden ömrü boyunca siyahların eşitlik ve özgürlüğünü sonuna kadar savunan Nelson Mandela değil miydi?
Yalnız siyah Afrika’nın değil, barış ve demokrasi açısından bütün insanlığın yüz akı olmadı mı Mandela?
Peki öyleyse?..
İnsanlığın alnındaki kapkara bir lekeyi temizleyen ve siyahlara analarının ak sütü gibi helal insanlık onurunu kazandıran, bunu yaparken de siyahla beyazı demokrasi çatısı altında eşitlemeyi unutmayan bir büyük insana, efsane bir lidere, Drogba’yla Eboue’nin teşekkür etmeleri, ona şükranlarını sunmaları doğru olanı, isabetli olanı, insani olanı yapmaktır.
Şimdi onları bundan dolayı cezalandıracak mısınız?
Türkiye Futbol Federasyonu’na, yöneticilerine soruyorum.
Aklınızı ekmek peynirle mi yediniz?
Şike skandallarından sonra bu kez de Türkiye futbolunun alnına ırkçılık damgasının vurulmasına mı yol açacaksınız?
Şunu bilin:
Bu yolda ilk adımları attınız bile.
Drogba’yla Eboue’nin cezalandırılmak üzere Disiplin Kurulu’na sevk edilmiş olmaları, bu bakımdan son derece vahim bir gelişmedir.
Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri!
Farkında mısınız?
Irkçılık diye bir suç var.
Üyesi bulunduğunuz FIFA ve UEFA, ırkçılığa karşı öteden beri bayrak açmış uluslararası kurumlardır.
Altında devlet olarak Türkiye’nin de imzasının bulunduğu uluslararası antlaşma ve sözleşmeler ırkçılığı, ırk ayrımcılığını büyük bir suç sayar.
Bu konularda mücadeleyi, ırkçılığın, ırk ayrımcılığının silinmesini, insan haklarının en önde gelen gereği sayar.
Bunun için devletlere görev ve sorumluluk yükler.
Dünya Kupaları, Avrupa Şampiyonaları, Devler Ligi, Avrupa Ligi maçlarında hep ırkçılığa karşı mücadele ve duyarlılık en başa konur.
Bu nedenledir ki, Nelson Mandela’nın ölümüyle birlikte bütün stadyumlara Mandela’ya şükran pankartları asıldı.
Arena’nın ön cephesine Juventus maçı öncesi Mandela için asılan pankartta şu yazılıydı İngilizce:
“Renklerin kardeşliği:
Mirasın kalbimizde!”
UEFA'nın yeşil sahanın üstüne serilen pankartında da şu slogan vardı:
"Madiba.
Dünya asla unutmayacak."
Bunları gördünüz herhalde.
Ama galiba bilincinde değilsiniz.
Öyle anlaşılıyor ki, ne yaptığınızı, neyi neden astığınızı anlamamışsınız.
Yazık!
Bakın, bir kez daha tekrar ediyorum.
Drogba ve Eboue’nin ceza kuruluna sevkleri, ırkçılık suçunun işlenmesine iştiraktir.
Bir adım daha ileri gideyim:
‘İfade özgürlüğü’nü de çiğnemektir.
Bu nedenle, Drogba’nın federasyon tarafından ceza kuruluna sevk edilmesinden sonraki şu tepkisini haklı buluyorum:
“Üzgünüm ki ben bu hareketi tekrar tekrar yapacağım. Çünkü Nelson Mandela beni, bir ülkeyi, bir kıtayı, bütün bir dünyayı etkiledi. Tekrar teşekkürler Madiba."
Drogba’nın bu mesajını anlayabiliyor musunuz?..
Aynı noktayı bir defa daha vurgulamak isterim.
Türkiye Futbol Federasyonu tehlikeli sularda!
Böyle giderse, ‘şike’den sonra bu kez de, ırkçılık damgasını alnına yiyecek.
Yemeye başladı bile.
Hâlbuki futbolumuzun hali ortada.
Perişanları oynuyoruz.
Çok kötü yönetiliyor futbolumuz.
Avrupa Şampiyonaları'nda, Dünya Kupaları'nda kaç seferdir yokuz.
Ve şike rezaletlerinden sonra şimdi de ırkçılık...
Öyle mi?
Gerçekten yazık.
İyi pazarlar!
Twitter: @HSNCML