Hem Boğaz’da evim var. Hem viski içerim. Hem de HDP’ye oy verdim. N’olacak şimdi?.. Şerefsiz! Vatan haini! Satılmış! Öyle mi?.. Haydi ordan, gidin işinize. Ve çizin altını teker teker: Bu kafa demokrasiyle ilgisiz. Bu kafa farklılıklara saygısız. Bu kafada hukuk yok. Hoşgörü yok. Tolerans, tahammül yok. Bu kafa nefret saçan bir kafa. Bu kafa ırkçı. Bu kafa empati duygusundan yoksun. Evet öyle.
Çizin altını teker teker: Bu kafa demokrasiyle ilgisiz, farklılıklara saygısız. Bu kafada hukuk yok. Tolerans, tahammül yok. Bu kafa nefret saçan bir kafa
Çantalarında şerefsizler listesi varmış... Ellerinin altında vatan hainleri listesi varmış... Şimdi anlaşılan fırsat kolluyorlar. Belki adres tespitleri yapılıyor. Sıra, ev kapılarına çarpı işareti konmasına da gelir. Bu işleri iyi bilirler. ‘Darbe ortamları’nın oluşturulmasında taşeronluk da, gönüllü işbirlikçilik de yaptılar geçmişte. Unutmadık. 12 Eylül öncesi Kahramanmaraş, Çorum katliamları böyle başlamıştı, ev kapılarına konan çarpı işaretleriyle. Şerefsizler listesi... Vatan hainleri listesi... Neden?.. Yeniden söz konusu vatansa, gerisi teferruattır cinayetleri için mi?.. Bu kafayla bugüne kadar oluk gibi kan akıttınız da ne oldu? Bu kafayla hapishaneleri doldurdunuz da ne oldu? Darağaçları diktiniz de ne oldu? İnsanoğluna bok bile yediren işkencehaneler kurdunuz da ne oldu? Faili meçhuller işlediniz de ne oldu? Ne oldu, söyleyin bakalım. Memlekete barış mı geldi? Demokrasi mi geldi? Huzur mu geldi? Hukuk mu geldi? Birlik beraberlik mi geldi? Hayır hiçbiri gelmedi, hiçbiri. Kanla siyaset yapanlar şunu iyi bilsin: Bugüne kadar bu memlekete bir hayırları dokunmadı. Bundan sonra da dokunmaz. Ve not edin bir kenara: Asıl bölücü olan sizsizin!
Ellerinde vatan hainleri listesi varmış. Bu işleri iyi bilirler. ‘Darbe ortamları’nın oluşturulmasında gönüllü işbirlikçilik de yaptılar geçmişte. Unutmadık...
Her şeyi siyah-beyaz gören öylesine bir kafa yapınız var ki, toplumu bölüyorsunuz. Keskin cephelere ayrıştırıyorsunuz. Uçlara itip kutuplaştırıyorsunuz. Zavallılar. Bunu da bir marifet sanıyorsunuz. Şu günlerde, gönüllü olarak el uzattığınız Saray’daki Sultan’la aynı sularda yüzmeye başladınız. O da sizin gibi vatan haini, satılmış söylemini çok sever oldu son yıllarda. Hoşlanmadığı kararları alan Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı hain ilan eden de oydu. Faizleri indirmeyen Merkez Bankası Başkanı’na satılmış diyen de oydu. Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı isteyen TÜSİAD başkanlarını hain listesine ekleyen de oydu. Kendisi gibi düşünmeyenlere pek sık vatan haini damgasını vuran da Saray’daki Sultan’dan başkası değildi. Bir ülkede vatan hainliği bu kadar ucuzlamış, ayağa düşmüşse, o ülkede kötüye, hatta çok kötüye giden işler olduğunu vurgulamak falcılık değildir. Çantalarında “şerefsizler, kötü adamlar, vatan hainleri” listeleriyle dolaşanlara bir çift sözüm daha var: Ayağınızı denk alın! Bu ülkede demokrasi ve barışı, özgürlük ve hukukun üstünlüğünü sonuna kadar savunacak, ‘demokrasi bayrağı’nı ellerinden hiç düşürmeyecek çok insan var, hem de çok...