Mimiklerden, yüz çizgilerindenterör eylemi çıkartıp gazeteciye, medyaya ceza kesen bir ülkede yaşamak...Ve bundan dolayı kıyametin kopmadığı,hayatın devam ettiğibir ülkede yaşamak...
Türkiye'nin en büyük şehrinin seçilmiş belediye başkanınınbir "yargı darbesi"yle hapse ve siyaset yasağına mahkûm edildiğibir ülkede yaşamak...Bir parti il başkanının polis tarafından tokatlandığı,bir parti liderininkendi partisinin binasına girmesininpolis tarafından engellendiğibir ülkede yaşamak...Altı milyon oy almış bir partininher an kapısına kilit vurulmayı beklediğibir ülkede yaşamak... 85 yaşındaki alzheimer hastası -ve 28 Şubat tutuklusu- bir orgeneralin hapishanede hayata veda ettiğibir ülkede yaşamak... *(Bir Vicdan Notu, yazının sonunda)Altı yaşındaki bir kız çocuğununevlendirildiği, tecavüze uğradığıve de bu korkunç gerçeğin bilinmesine rağmen devletin sessiz ve kayıtsız kaldığıbir ülkede yaşamak...Bu liste rahatça uzatılabilir.
Evet, böyle bir ülkede yaşamanınkabus görmekten farkı yok. Burası bizim ülkemiz, Türkiye...Ama Saray iktidarı not etsin:Bu ülkeyi kabus olmaktan çıkaracağız.Bu ülkede demokrasiyi, özgürlük ve hukukugeçerli kılıncaya kadardevam edecek mücadelemiz...İkinci Covid sonrasının halsizliğiyle ancak bu kadar bir yazı çıkarabildim,kusura bakmayın.
* Oya Baydar'ın dünkü T24 yazısından:
Bir vicdan notu: 28 Şubat tutuklusu 85 yaşındakiAlzheimer hastası general Vural Avar hapishanede yaşamını yitirdi. Askerî vesayetin, darbeciliğin her zamankarşısında durmuş ve her defasındamağduru olmuş biri olarak vicdanımne bu ölümü ne de bu yaşta insanların hapishanelerde tutulmasını kabul ediyor. Muhalefet bu konuyu üzüntülerini belirterek,hesap soracağız falan diyerek geçiştiremez.Hapishanelerdeki istisnasız bütün hasta mahkûmların tahliyesini, 65 yaş üstü bütünmahkûm ve tutukluların serbest bırakılmasını acil talep olarak yükseltmekle; bununla dayetinmeyip iktidara geldiğinde atacağı ilk adımın bu olacağını taahhüt etmekle yükümlüdür. Mafya babalarının özel aflarla, özel infaz yasalarıyla serbest bırakıldığı, adaletin,hukukun yok edildiği bu düzende hiç değilsevicdanlarınızın sesini dinleyin.
Hasan Cemal kimdir? Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013’ten beri T24’te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. Bir dönem Bilgi Üniversitesi’nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal’in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: - Tank Sesiyle Uyanmak (1986) - Demokrasi Korkusu (1986) - Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) - Özal Hikâyesi (1989) - Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999) - Kürtler (2004) - Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) - Türkiye'nin Asker Sorunu (2010) - Barışa Emanet Olun (2011) - 1915: Ermeni Soykırımı (2012) - Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014) - Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014) - Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018) - Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var. |