Bugünlerde dikkatimi çekiyor, bazı Saray sözcülerinin ağzındaEcevit-Kıbrıs sözüne rastlıyorum.Lafı dolandırmadan yazmakta yarar var.Kıbrıs'ta haklıydık amaKıbrıs-1974'le birlikte Türkiye içinPandora'nın Kutusu açıldı.Ve o zamana kadar Türkiye'nin saklı kalmış temel sorunları su yüzünevurmaya başladı ya da dışarıdan tetiklendi.
1. Kürt sorunu ve PKK sahneye çıktı.
2. ASALA'nın şiddet eylemleriyle1915 Ermeni Soykırımıuluslararası platformlarda yerini aldı.
3. Siyasal İslam siyasetteben de varım demeye başladı.
4. 1975'de Amerikan silah ambargosuile birlikte uygulanan üst örtülü"ekonomik yaptırımlar"la Türkiye,zamanın Başbakanı Demirel'indeyişiyle, 70 sente muhtaç hale gelmişti.
5. Yine Kıbrıs '74 sonrasıDevrimci-Ülkücü çatışmalarının şiddetlenmesiyle Türkiye kanlı bir kısır döngüye itildi, cephe hükümetleri ile kutuplaşmakeskinleşti ve 1980'nin 12 Eylül'ünde askeri darbe başımıza indi.
Şimdi sıralayın alt alta:
Kürt sorunu...1915...Siyasal İslam...Ekonomide yapısal değişimler...Demokrasi ve hukuk reformu...
Türkiye bu konularda yıllar boyu çözüm değil sorun biriktirdi.Demokrasi ve hukuk devletinin gereklerini yerine getirmedi."Birinci sınıf demokrasi"yi başaramadı.Yunanistan "AB treni"ne atlamayahazırlanırken Türkiye seyirci kaldı.Kürt sorununda demokrasi ve insanhakları açısından gerekli adımları atmadı. Siyasal İslam'ı tam anlamıyla demokrasi sahnesine çekecek dönüşümleri yapamadı Türkiye.1915'le yüzleşmek, "resmi tarih"lehesaplaşmak devlet aklından geçmedi.Ekonomide yapısal değişimler yapılamadı. Bazen radikal adımlar atılmadı değil ama arkası gelmedi.Bütün bu temel sorunlar yıllar içinde birikti, derinleşti.Bugün de bu yakıcı sorunlar gündemdeki yerini koruyor.Bugün de sağa sola kafa tutarak,Zaloğlu Rüstem gibi yedi düvele pala sallayarak, "milliyetçi kabadayılıklar"la teknenin yürüyeceğini sanıyoruz.Ama olmuyor.Olmaz da.Haklı olduğumuz konular yok mu?Var tabii.Eskiden de vardı, bugün de var.Evet, Kıbrıs'ta da haklıydık.AB, ABD ilişkilerinde de hiç kuşkusuz haklı olduğumuz taraflar vardı, bugün de var.Ama haklı olmak yetmiyor.Sorunlar çözümsüz kaldıkça, o sorunlar dışarıdan mıncıklanıyor. Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak,istikrarsızlaştırmak için kullanılıyor.Kürt sorununda böyle...PKK sorununda böyle...1915'te böyle...Kıbrıs'ta öyle...Ekonomide öyle...Siyasal İslam'da öyle...AB, ABD ilişkilerinde öyle...Sorunlarımızı eğer zamanında çözseydik,birinci sınıf demokrasi rayındayol alsaydık, bütün bunlarıelbette kendimiz için yapmış olsaydık,bugünkü hazin, acıklı hallere düşmezdik.Sonuç olarak:Bugün avazımız çıktığı kadar bağırıp çağırsak da, milliyetçi naralaratsak da, değişen bir şey olmuyor,olmayacak da...Daha iyiye değil, daha kötüye gidiyoruz.Yazık bu ülkeye, çok yazık.