Reza Zarrab hayaleti, bir heyula gibi dolaşmakta Saray'ın üzerinde! Bu yüzden, Erdoğan açısından zaten kötü olan siyasal ve ekonomik beklentiler her geçen gün bozuluyor. New York'taki dava 27 Kasım'da. Reza Zarrab’ın itirafları ile "17-25 Aralık tapeleri"nin ortalığa saçılması ihtimali, hiç kuşku yok, Erdoğan ve çevresini ürkütüyor. Hem ekonomik hem siyasi bakımdan ürkütüyor. Özellikle Halk Bankası'na gelmesi muhtemel okkalı bir ceza Türk bankacılık sistemini de olumsuz etkileyebilir. Dolar karşısında Türk Lirası inişte. Türkiye'ye dolar girişi azalıyor. Aşırı borçlanmış reel sektör kıvranıyor, çünkü borç ödeme sorunu derinleşiyor. Kur arttıkça, ekonomiye dönük beklentiler kötüleşiyor. Merkez Bankası faize dokunamıyor, 'Erdoğan korkusu'ndan dolayı, hain ilan edilirim diye... Faize dokunsa, faizi yükseltse bile, bu saatten sonra etkisinin kısa süreli olacağının da farkında galiba... Açmaz içinde açmazlar söz konusu. Bunlardan biri de OHAL. Olağanüstü hâl uygulaması, ekonomiye köstek olmaya devam ediyor. Mülkiyet hakları konusunda baştan beri kaygılara yol açan hukuksuzluk ortamı, yerli ve yabancı yatırımcı açısından caydırıcı etki yapıyor. Ekonomiye ilişkin bütün bu olumsuzlukları bilen biliyor. Ama konuşamıyorlar. Özgürce tartışamıyorlar. Zira Saray korkusu var.
AKP oyları yüzde 40'ın altında. İYİ Parti MHP'yi çökertiyor, AKP'den tırtıklıyor
Özgürce konuşulamadığı, tartışılamadığı için de çıkan söylentiler ekonomide beklentileri daha çok bozuyor. Bütün bunlar yaşanırken, Tayyip Erdoğan Amerikası ile, Avrupası ile, Almanyası ile papaz olmuş durumda... Oysa, 2002-2008 dönemini anımsıyorum. Ekonomi IMF disiplini içindeydi. AB ile üyelik işleri ciddi gidiyordu. Bu sayede Türkiye tam 20 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmişti. Geçti gitti o günler. Ekonomide disiplin kalmadı. Demokrasiydi, hukuktu boşlandı. Ekonomide yapısal sorunlar tekrar kapımızı çaldı. Eskisi gibi kamu açıkları ile büyümeye çalışıyoruz. Yine geçmişteki gibi enflasyon artıyor, işsizlik büyüyor. Öte yandan seçim araştırmaları da Erdoğan'ı korkutuyor. AKP oyları yüzde 40'ın altında. İYİ Parti MHP'yi çökertiyor, AKP'den tırtıklıyor. Bir başka deyişle: 2019 seçimleri Erdoğan için tehlikede! Ama o hâlâ emir demiri keser zihniyetiyle, kıvranmakta olduğu çıkmazdan çıkabileceğini sanıyor, tabii kendini aldatıyor. Erdoğan kendisiyle birlikte partisini de, Türkiye'yi de bir 'kaos'a doğru sürüklüyor. Türkiye için bir yumuşak geçiş konusunda kapıları birer birer kapatıyor. Ne yazık ki öyle. 1950'lilerden bu yana Türkiye siyasetine şöyle bir bakın. Her seferinde kafamızı duvara dan diye çarpmadan doğru yolu bulmaya çalışmadık. Hep yuvarlandık. Yuvarlandıktan sonra da aklımız başına gelir gibi oldu, doğru yolu buluyoruz dedik, ama bir süre sonra yine saçmaladık, olmadık sulara savrulduk. Şimdi de böyle bir karanlık dönemi yaşıyoruz. Günlük deyişle: Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete, haydi hayırlısı!