Erdoğan'ın yine 'savaş'a ihtiyacı var. Çünkü seçimler yaklaşıyor. Her seçim öncesi şöyle bir savaş cayırtısı kopmadan olmaz. Anlaşılan bu kez de yaşanacak. Manşetlerin dili böyle diyor.
Komutanlar sınırda! Devlet kararını verdi. Komando birlikleri ve zırhlı araçlar Hatay Yayladağı'ndan Suriye'ye geçti. Teröristler hendeklere gömülecek.
Savaş tamtamları güm güm çalıyor. Görünen o ki, kontrollü bir savaş kapımızda... Şimdi yapılmakta olan, kapalı kapılar arkasında Suriye’ye muhtemel bir askeri operasyon konusunda sınırların çizilmesi… Kolay değil. Çünkü Kuzey Suriye'de, Suriye Kürdistanı'nda Türkiye'nin serbestçe at koşturmaya kalkışması birçok başkentte kaşların çatılmasına yol açıyor. Yeşil ışık yakan yok gibi.
Washington karşı. Moskova karşı. Tahran karşı. Şam karşı. Berlin karşı. Paris karşı. İsrail karşı.
Türkiye, Kürtlerle barış ve çözüm süreçlerine öncelik vermeli
Bütün bu ülkelerin elinde de Kürt kartı var. Eskiden beri öyle. Hiç biri 'Kürt kartı'nı bırakmak istemiyor, istemez de. Bırakırsa eğer diğerinin ekmeğine yağ sürmüş olacağını bilir. Bırakırsa eğer Ortadoğu'nun bıçak sırtı dengelerinde oynanan acımasız oyunda etkisinin azalacağını, manevra alanının daralacağını bilir. Bütün bu başkentlerin PKK'ya, YPG'ye, PYD'ye çok mu sempatileri var? İç içe geçmiş bu örgütleri pek mi seviyorlar? Yanıtın hayır olduğu malum. Ama malum olan bir nokta daha var. Bu başkentler, bu örgütlerin Kürt kitleleri içinde birer realite olduklarının farkında. Hiç kimse bu örgütleri satmaya yanaşmıyor. Çünkü biri satarsa, karşı tarafın derhal sahipleneceğini çok iyi biliyor. Bazen -Trump gibi- bazıları satar gibi yapıp, aba altından sopa gösterse de, pek öyle değişen birşey olmuyor. O yüzden, Amerika'sı da, Rusya'sı da, İran'ı da, İsrail'i de, Almanya'sı da, Fransa'sı da hepsi Ortadoğu'daki bu oyunu "PKK, YPG, PYD realitesi"ne göre oynamayı sürdürüyorlar. Bugün için durum böyle. Dış basındaki manşetlerin dili de şimdilik aynı minval üzere devam ediyor.
Pentagon'dan: Amerika'nın Suriye'den çekilme süreci dörtle altı ay arasında tamamlanacak. Amerika, Suriye'den şimdilik asker değil, bazı ekipmanları çekmeye başladı.
Moskova'dan: ABD'nin çekilmesinin ardından Kürtlerin bulunduğu bölgeler Suriye hükümetinin kontrolüne girmeli.
Almanya'dan: Hükümet sözcüsü, Türkiye'yi Suriye'ye dönük bir askeri operasyondan uzak durmaya çağırdı.
Trump'ın danışmanı Bolton'dan: "Türkiye bizimle tam koordinasyon olmadan Suriye'de operasyon yapmasın."
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'dan: ABD’nin Suriye siyasetinin öncelikleri, “Türkiye’nin Kürtleri katletmesini önlemek ve Hıristiyanları korumak”tan geçiyor. London Times gazetesinden: Türkiye'nin işgalinden korkan Kürtler Şam'a, Esad'a yöneldi
Türkiye'nin muhtemel bir askeri operasyon öncesindeki manevra alanı geniş değil, dar!
Dış başkentlerde hava böyle. Şu noktayı not etmekte yarar var: Türkiye'nin muhtemel bir askeri operasyon öncesindeki manevra alanı geniş değil, dar! Türkiye buna rağmen kontrollü bir operasyon yapabilir. Böyle bir operasyon Erdoğan'a seçim sandığında oy getirebilir mi? Bilemiyorum. Ama bir kez daha vurgulamak isterim. Türkiye'nin oyun planı savaş değil barış olmalı! Türkiye, Kürtlerle barış ve çözüm süreçlerine öncelik vermeli. Savaş oyunları Türkiye'yi bunca yıl siyasi, ekonomik ve diplomatik açılardan güçlendirmedi. Tam tersine zayıflattı. Zayıflatıyor. Savaşa karşıyım.