Kürt yok Türk var, dedik.Kürtçe yok Türkçe var, dedik.Kürdistan yok Türkiye var, dedik.Ben Kürdüm, diyeni hapse attık.Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşanilkokul öğrencisi çocuğa tokatı bastık.Kamuya açık yerlerde Kürtçeyi yasakladık.Kasaba pazarında Kürtçe konuşan köylüyü jandarma karakoluna çektik,ürününe el koyduk.Bir başka deyişle:Anadillerini yasakladık, öğretmedik.Kültürlerini yok saydık, hatta aşağıladık."Ben Kürdüm" demeyi hapislik suç saydık."Kürdistan" demeyi hapislik suç saydık."Kürdistan" demeyi "vatan hainliği" saydık. Kürtlere "eşit vatandaşlığı" çok gördük.Doğdukları büyüdükleri yerlerin,köylerinin, kasabalarının, şehirlerinin,yani memleketlerinin isimlerini değiştirdik,Kürtçe isimleri Türkçeleştirdik.Evlerini barklarını yakıp yıktık.Köyleri, mezraları devlet tarafından yakılan Kürt köylülerini kitleler halinde göç yollarına düşürdük.Kendi yurtlarında onlaraderin sürgün acıları yaşattık.Devleti hukuk dışına çıkardık,"faili meçhul cinayetler" işledik.Diyarbakır Askeri Cezaevi gibizulümhaneler kurduk, oralarda bok yedirdik.
Kürtlüklerini özgürce yaşamalarınaizin vermedik.Kürt kimlikleriyle siyaset yaptırmadık.Parti kurdular kapattık, parti kurdular kapattık.Milletvekili seçildiler, hapse attık.Belediye başkanı seçildiler, hapse attık."1938 Dersim"deki gibi binlercesinimağaralarda gazlayarak katlettik. Kürt sorunu böyle doğdu."Dağın yolu" böyle açıldı.Kürt sorunuyla silah ve şiddet arasında kan ve gözyaşıyla yüklü acımasız bağ böyle doğdu. PKK sahneye böyle çıktı. Kürt gençleri dağın yolunu böyle tuttu."Kürt sorunu yok, terör sorunu var" dedik.Kürt sözcüğünden korktuk."Kürt sorunu"nu ağzımıza almaktan korktuk.Böyle yaparsak, Kürt sorunu buharlaşır sandık.Böyle yaparsak, dağın yolu kapanır sandık.PKK biter sandık.Beklentilerimizin hiçbiri gerçekleşmedi.Sorunlar çözülmedi.Tersine derinleşti.Türkiye'yi maddi ve manevi bakımdan yıllar boyu kanatan, demokrasi ve hukuk devletini ikinci sınıflığa, üçüncü sınıflığa mahkûm eden, kalkınma ve ekonomik büyümeyi köstekleyen, refah çıtasının yükselmesini engelleyen, bir başka deyişle, bu memleketteki "sorunların anası" olan Kürt meselesini yıllar geçti çözemedik.Yaşanan acılardan, akan gözyaşı ve kandanhiç ders almadık.Hâlâ da öyle...Parti kapatmaya devam ediyoruz.Hapishaneler Kürt siyasetçilerle,milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla dolu.Şimdi de 6 milyon oyu olan HDP'yi kapatmaya, HDP'li yüzlerce siyasetçiye"siyaset yasağı" koymaya hazırlanıyoruz.Bu yöntemlerle sorun çözülmez.Sorun azar, derinleşir.Barış ve huzur hayal olur.Hiç mi ders almayacağız?..Yazıklar olsun!