Kimse kendini aldatmasın. Yeni Türkiye tek adam yönetimidir. Yeni Türkiye diktadır. Bugüne kadar yapılanları hatırlayın. Anayasa değişikliklerini okuyun. İkisi birlikte 'yeni Türkiye'yi çırılçıplak gözler önüne seriyor. 'Yeni Türkiye'de güçler ayrılığı yok. Yargı bağımsızlığı yok. Yasamanın denetimi yok. Kontrol ve denge mekanizmaları yok. Bağımsız ve özgür medya yok. Sadece tek adam var. Yargı da onun ağzına bakıyor. Yasama da öyle. Medya da öyle. Akademiya da öyle. İş dünyası da öyle. Asker de öyle. Polis de öyle.
Demokrasiyi, hukuk ve özgürlüğü sonlayan bir oylamaya neden saygı duyacakmışım ki?
Türkiye'de bütün güç odakları bundan böyle 'tek adam'ın ağzına bakacak, onun sözünden hiç çıkmayacak. Demokrasi bu değildir. Tekrar ediyorum. Kimse kendini aldatmasın. 'Yeni Türkiye' demokrasi değildir! Bu ülkede hukukun üstünlüğü artık geçersizdir. Özgürlükler rafa kaldırılmıştır. Ya da 'tek adam'ın istediği kadar hukuk ve özgürlük olacaktır bu ülkede. Ve bu tek adam düzeni epeyce tartışmalı bir referandumla sahneye çıkıyor. Üstelik, sonuç kıl payı çıktı. Ankara'yı, İstanbul'u, İzmir'i, birçok büyükşehiri kaybetti tek adam. Her 2 seçmenden 1'i kendisine hayır dedi. Koca ülkeyi ortasından karnıyarık gibi ikiye bölen, kutuplaştıran 16 Nisan'la Türkiye'nin önünde bir kaos dönemi açılıyor. İstikrarsızlık dönemi açılıyor. Bu iç karartıcı tabloya rağmen hala "Atı alan Üsküdar'ı geçti" diye sevinebilen tek adam, şunu iyi bilsin, böylesine kutuplaştırdığı Türkiye'yi kolay yönetemeyecek. Seçim sonrası dönemlerin o klasik, hepimiz kardeşiz söylemleri ya da birlik beraberlik nutukları inandırıcı olmaktan uzaktır. Çünkü, 16 Nisan demokrasiye, hukuk ve özgürlüğe nokta koyan bir referandumdur. Bu nedenle, sonuca saygı duymak gerekmiyor. Demokrasiyi, hukuk ve özgürlüğü sonlayan bir oylamaya neden saygı duyacakmışım ki?.. Neden neden?.. Bir dikta düzeni sandıktan çıkıyor, ben ona saygı duyacakmışım. Hadi canım sen de. Ben ancak hukuk ve özgürlüğün geçerli olduğu, demokratik bir çerçeve içinde yer alan seçimlerin sandık sonucuna saygı duyabilirim. 16 Nisan böyle değil. Bunun için de saygı duymuyorum.
Seçim sonrası klasik, hepimiz kardeşiz söylemleri ya da birlik beraberlik nutukları inandırıcı değildir
Yine, Cumhuriyetten intikamcı bir tarafı olduğu için de 16 Nisan'a herhangi bir saygı beslemiyorum. Ama beni her şeye rağmen heyecanlandıran bir konu var: Yüzde 49 hayır oyu. Tüm olumsuzluklara, ağır baskılara rağmen tek adama hayır diyebilen, dikta düzenine boyun eğmeyi reddeden yüzde 49 hayır oyu Türkiye'nin umududur. Bu yüzde 49, Türkiye'de demokrasi, hukuk ve özgürlüğün geleceği açısından umut vericidir. Son söz: Yeni Türkiye dedikleri tek adam yönetimidir, diktadır demeye gücümün yettiği kadar devam edeceğim. Unutmayın: Tek adamlığa, diktaya direnmek ise demokratik bir haktır.