Geçen haftaki yazımda Blockchain'in temel kavramlarını ve işleyişini anlatmıştım. Bu hafta ise Blockchain türlerini ve kullanım alanlarını yazdım. Konunun daha iyi kavranması açısından, geçen haftaki yazı ile birlikte okunmasını tavsiye ederim.
Blockchain türlerini Genel (Public) ve Özel (Private) Blockchain'ler olarak iki ana başlık altında inceleyebiliriz.
Genel Blockchain'ler, her tür makinenin izin almadan istediği gibi bağlandığı ve bir parçası olabildiği sistemlerdir. Kripto parası olan herkes, bilgisayarlarına yüklediği bir yazılım vasıtasıyla sisteme dahil olup, her türlü işlemi yapabilir. Genel Blockchain'de tüm veriler herkese açıktır. Burada yapılan işlemler bir merkez tarafından denetlenmez.
Ancak Genel Blockchain'ler de kendi içlerinde ikiye ayrılır:
Eğer bir Blockchain ağına girerek kayıtlı verileri okumak için, bu ağın "mutabakat yapısına" uyarak, yeni bloklar ekleyebilmek için ve "mutabakat sürecine" dahil olmak için izin gerekmiyorsa, bu tarz ağlara Bütünüyle İzin Gerektirmeyen Blockchain Ağları adı verilir.
Eğer bir Blockchain ağına girerek kayıtlı verileri okumak için izin almanız gerekmiyorsa ama bu ağın "mutabakat yapısına" uyarak yeni bloklar eklemek ve "mutabakat sürecine" dahil olmak için izin gerekiyorsa, bu tarz ağlara Kısmen İzin Gerektirmeyen Blockchain Ağları adı verilir.[1]
Özel Blockchain ise, adından da anlaşıldığı gibi, kullanıcıların sisteme dahil olmasını ve işlem yapmasını, sistemi yöneten otoritelerin iznine bağlı olan ağlardır. Genel ve özel Blockchain'ler iki önemli fonksiyonun kullanımı açısından farklılaşmaktadırlar; bu fonksiyonlar, sisteme blok eklemek ve işlemlerde mutabakat sağlamaktır.
Her Blockchain'in kendi kuralları vardır. Uygulama üzerindeki işlemler bu kurallara göre yapılır. Ancak gelişen koşullara göre bu kurallar yetersiz kalabilir. Bazı kuralların değiştirilmesi ya da yeni kuralların konulması söz konusu olabilir. Bu durumda Blockchain kullanıcıları arasında bir uzlaşma sağlanması gerekebilir. Kural değişikliğinin gündeme geldiği ve kullanıcılar arasında tartışılmaya başlandığı duruma "Çatallanma" adı verilir. Çatallanma sonucunda Blockchain uygulamasının bölünüp, yeni uygulamalar doğurma olasılığı da vardır.
Çatallanma kavramı, "Gönüllü Çatallanma - Soft Fork" ve "Mecburi Çatallanma -Hard Fork" olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Kural değişikliği önerisinin sistemdeki kişilerin büyük çoğunluğu tarafından kabul görmesi hâlinde "Gönüllü Çatallanma" söz konusu olmaktadır. Bu durumda yeni bir zincirin oluşması ya da zincirde kopma meydana gelmemektedir. Mevcut zincir yeni kurallarla varlığını sürdürmektedir. Gönüllü Çatallanma ile birlikte getirilen kural değişikliğinin uygulanacağı bloktan itibaren yeni kurallar geçerli olmaktadır.
Değişikliğin kabul edilmesini ya da engellenmesini sağlayacak düzeyde bir çoğunluğun bulunmadığı hâllerde ise Mecburi Çatallanma olmaktadır. Diğer bir deyişle, bu hâlde değişikliğin kabul edilip edilemeyeceği hususunda bir uzlaşmaya varılamamaktadır. Bu durumda değişikliği kabul eden ve etmeyen gruplar arasında uzlaşma sağlanarak mevcut zincir ikiye bölünmesi suretiyle kendilerine özgü farklı kurallara sahip iki Blockchain oluşmaktadır. Mevcut zincir, değişikliği kabul etmeyen katılımcılarıyla aynı kurallarla yoluna devam ederken; yeni oluşan zincir, değişikliği kabul eden katılımcılarıyla değişikliğin meydana geldiği bloktan itibaren yeni kurallarla işleyecektir.
Kripto para tarihinin ilk çatallanması, 1 Ağustos 2017 tarihinde Bitcoin tarafından gerçekleştirilmiştir. Çatallanma, Mecburi Çatallanma – Hard Fork türü olduğundan topluluk ikiye bölünmüş ve Bitcoin Cash ismiyle yeni bir kripto para doğmuştur. Pek çok kripto para birimi bu tür çatallanmalar sonucu ortaya çıkmıştır.[2]
Dijital dünyada pek çok Blockchain uygulaması kullanılmaktadır. Akıllı sözleşmelerin kullanılmasını mümkün kılan ilk Blockchain uygulaması Ethereum'dur. Bu özeliğinden dolayı, Ethereum, "Blockchain 2.0" olarak nitelendirilmektedir.
Kurucusu, 1994 doğumlu Rus - Kanadalı yazar ve programcı Vitalik Buterin'dir. Buterin, bu yeni Blockchain türünü geliştirirken asıl amacı yeni bir kripto para yaratmaktı. Ethereum adını verdiği para dünyanın en çok tercih edilen kripto para birimlerinden biridir. Ethereum uygulaması da, şu an için, ikinci en yüksek piyasa kapitaline sahip konumdadır.
Blockchain uygulamasının pek çok kullanım alanı vardır. Bu kullanım alanlarından en popüleri ise kripto paralar ile yapılan işlemlerdir.
Kripto para çeşitlerinin neredeyse tamamı Blockchain uygulamaları üzerinde kullanılmaktaydı. Ancak, IOTA adlı kripto paranın işlediği "Tangle" adlı yeni uygulama, Blockchain felsefesinden tamamen farklı bir sistem ortaya çıkardı.
Tangle'da, Blockchain'de olduğu gibi bloklar ve zincirler bulunmamaktadır. Bu sistemde madencilik yapılmamaktadır. Madencilik yapılmadığından ve sistemin işleyişi her bir kullanıcıya bırakıldığından işlemler nedeniyle bir ücret söz konusu değildir. Bu özellikleri ile Blockchain'den tamamen farklılaşmaktadır.
Bu sistem, ağ şeklinde kurulmaktadır. Bu sistemde işlemlerin onaylanması her bir kullanıcı tarafından gerçekleştirilir. Sisteme kayıtlı olan kullanıcılar gerçekleştirmek istedikleri her bir işlem için geçmişteki iki adet işlemi doğrulamak durumundadırlar. Sistemin güvenliği bu şekilde sağlanmaktadır.
Tangle teknolojisinde işlemlerin kaydedildiği defter, Blockchain'de olduğu gibi, dağıtık yapıda ve herkesin kullanımına açıktır.
BLOCKCHAIN KULLANIM ALANLARI
Bu teknolojinin en yaygın kullanıldığı alan finansal piyasalardır. Blockchain sistemi kullanılarak her türlü ödeme işlemi kripto paralar vasıtasıyla yapılabilmektedir. Sistem üzerinde ödemeler doğrudan kişiden kişiye (peer to peer) yapıldığından, aracıları ve bu aracıların yarattığı (faiz, komisyon, transfer ücreti vbg.) finansal maliyetleri ortadan kaldırılabilmektedir.
Blockchain sadece ticari kuruluşların kendi aralarında yaptığı işlemlere değil, tüketicilerin yaptıkları satın alımlar için de maliyet avantajları sağlayabilir. Kredi kartı firmalarının aldığı tüm ücret ve komisyonlar ortadan kalktığı için hem satıcı hem de alıcı avantaj sağlamaktadır. Halihazırda Victoria's Secret, Amazon, eBay ve Kmart gibi ünlülerde dahil olmak üzere pek çok firma Blockchain üzerinden, kripto paralar vasıtasıyla ödeme kabul etmektedirler.[3]
Blockchain sistemi, en fazla aracının olduğu ve çok yüksek faiz ve komisyon ücretlerinin ödendiği dış ticaret işlemlerinde avantajlar sağlayabilir.
Avrupa'dan Doğu Afrika'ya giden bir soğutucu için 30'un üzerinde kişi ve kurumdan onay ve 200'ün üzerinde bilgi alışverişi yapıldığını biliyor muydunuz?[4]
Blockchain teknolojisi, nesnelerin interneti teknolojisiyle birlikte, dış ticaretin getirdiği birçok sorunun (güven, evrak akışı, aracılar ve hızlı işlem) giderilmesine katkı sağlayabilir. Şöyle ki, alıcı (ithalatçı) Blockchain vasıtasıyla sipariş emrini satıcıya (ihracatçı) iletebilir. Sipariş emrini alan satıcı buna ilişkin üretim planlamasını yapar ve başladığına ilişkin mesajı yine Blockchain vasıtasıyla alıcıya otomatik olarak bildirebilir. Nesnelerin interneti ve Blockchain teknolojisinin birlikte kullanımı ile üretime ilişkin bilgiler alıcıya gönderilebilir. Bu sayede alıcı ürünün kalitesi hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Ürünün tamamlanması hâlinde, bu bilgi, yine Blockchain teknolojisi üzerinden alıcıya ve ürünün sevkiyatı için belirlenmiş kişilere otomatik olarak iletilip, sevkiyat işlemleri başlatılmaktadır. Ürün sevkiyatın başladığına ve ürünün alıcı tarafından teslim alındığına ilişkin bilgi, satıcı tarafından düzenlenen fatura ve diğer belgeler sistem üzerinden hızlı ve güvenli bir şekilde ilgili kişilerle paylaşılmaktadır. Süreçteki tüm ödemeler, akıllı sözleşmelere uygun olarak, kripto paralarla yapılabileceği gibi, bankalar üzerinden de yapılması mümkündür.[5]
Tedarik zinciri, X malının üretimi için gerekli olan hammadde ve yarı mamül ürünlerin üretiminden başlayıp, X ürününün tamamlanmasına ve tüketicinin eline geçmesine kadar yürütülen işlemlerin tümüne verilen addır.
Bu süreç içinde yer alan tüm kişi ve kurumların, akıllı kontratlar vasıtasıyla Blockchain'de yer alması halinde maliyetler düşecek, süreçler hızlanacak, her aşama tüm ilgili kişi ve kurumlar tarafından anında denetlenebileceğinden güvenli bir alış veriş süreci yaşanacaktır.
Günlük hayatta yaptığımız her türlü sözleşmeyi Blockchain sistemi üzerindeki uygulamalar için de yapabiliriz. Bu sözleşmeler sayesinde taraflar, güven içinde alış verişlerini yapabilirler.
Özellikle noterde yapılan araba alımı, ev alımı gibi işlerin Blockchain üzerinden yapılması hem maliyet hem de vakit tasarrufu sağlar.
Günlük hayatta sıkça diploma, ikametgâh, tapu senedi gibi pek çok değerli evrakın noter onaylı bir kopyasına ihtiyaç duyarız. Bu işlemler bile başlı başına bir maliyet ve zaman kaybıdır. Oysa mezun olduğunuz okul, diplomanızı Blockchain üzerinde saklarsa, ihtiyaç duyulduğunda, ilgili kişi ya da kuruluş, Blockchain sistemi üzerindeki bir uygulama adresinden, bu bilgiye hızlıca ulaşabilir.
Diplomadan bahsederken, iş başvuruları için hazırladığımız CV'leri de örneğimize dahil edelim. İş başvurularında, insan kaynakları departmanlarının en büyük çekincesi CV üzerindeki bilgilerin doğru olup olmadığıdır. Blockchain vasıtasıyla bu bilgilere çok rahat ulaşmak mümkündür; kişinin eğitim geçmişinden çalıştığı kurumlara, referanslarının verdiği bilgilere kadar her türlü veriye Blockchain üzerinden kolayca ulaşılabilir.
Kişilerin sağlıkla ilgili bilgileri genel olarak değişik sağlık kuruluşlarının özel veri tabanlarında tutulmaktadır. Bir tıbbi kurumdan diğerine gittiğinizde, sıklıkla aynı tahlilleri ya da MR/tomografi gibi tetkikleri yeniden yaptırmak zorunda kalıyorsunuz. Oysa tüm sağlık bilgileriniz bir Blockchain uygulaması üzerinde olsa, muayeneye gittiğiniz doktorlar tüm tıbbi geçmişinize ulaşabilecek ve sizin lüzumsuz yere yeni bir tetkik işlemi yapmanıza gerek kalmayacaktır.
Bilgiye hızlı ulaşmak, size sadece zaman ve para tasarrufu sağlamakla kalmamaktadır. Özellikle, kaza gibi acil durumlarda tıbbi özgeçmişinize ulaşım hızı hayati önem taşıyabilir.
Bağış toplama konusunda en büyük sıkıntı bağış yapacak kişi ve kurumların güvenini kazanmaktır. Bağışçılar yaptıkları yardımın yerine ulaşıp ulaşmadığını merak ederler.
Blockchain teknolojisinde süreçlerin tüm aşamaları kaydedilip, herkesin denetimine açıldığından, yapılan bağışların nereye gittiğini gün be gün izlemek mümkündür. Dolayısıyla Blockchain uygulamaları kurumların bağış toplama potansiyellerini artırabilecek bir mekanizmadır.
Akademisyenlerin önemli bir sıkıntısı eserlerinin izinsiz ve kaynak belirtmeden kullanılmasıdır. Benzer bir sorun bilim adamlarının ve kâşiflerin yarattığı eserlerin ve buluşların patent haklarında yaşanmaktadır. Sanatçılar da telif haklarının ihlali konusunda şikâyetçiler. Yazılan kitaplar, makaleler, buluşlar, yaratılan eserler Blockchain üzerinde muhafaza edildiği takdirde yukarıda bahsedilen sorunların üstesinden kolayca gelinebilir.
Blockchain'in kullanım alanları, askeriye ve devlet kurumları da dahil olmak üzere, sonsuzdur; her alanda kullanılabilir. Kullanılmama nedeninin başında kişi ve kurumların henüz bu sisteme güvenmemeleri gelmektedir. Oysa Blockchain uygulamasının ana satış noktası, güvendir. Bu güven unsuru oluştukça kullanım da artacaktır.
Peki, bu güvensizliğin kaynağı nedir? Neden güvenmiyorlar?
Blockchain teknolojisinin yumuşak karnı, yapılan işlemin geri alınamıyor olmasıdır. Yapılan bir hatalı ödemeyi geri çevirme olasılığınız yoktur. Daha da önemlisi, özel anahtarınız dolandırıcıların eline geçtiğinde, bu dolandırıcıların yapacakları işlemleri iptal etme şansınız da yok. Bu konuda Blockchain kuruluşunun size söyleyebileceği tek şey; üzgünüz, olacaktır. Blockchain'in daha güvenilir hale gelebilmesi, mevcut özel anahtarların yanı sıra kişilerin biyometrik bilgilerinin de anahtar olarak kullanılması ile sağlanabilir.
Blockchain binlerce makine tarafından kullanılan bir ağdır. Bilginin binlerce makineye dağılması ve orada tutulması ister istemez sistemi yavaşlatıp, hantallaştırmaktadır. Her işlem için minimum 10 dakika harcanmaktadır.
Aynı zamanda enerji bakımından da oldukça maliyetlidir. Merkezi bir sistemde olsa tek bir makine için harcayacağınız elektrik masrafı ile binlerce makinenin aynı bilgiyi tutmasından dolayı gerekecek enerjinin farkını düşünün. Sadece Bitcoin madencilerinin toplamda her gün yaklaşık 15 milyon dolarlık elektrik harcadığı söylenmektedir.[6]
Bu yeni web'in gelişmesi ve yaygınlaşması için öncelikle, devletlerin, sisteme destek vermesi, kanun ve yönetmeliklerle güvence altına alması gerekir. Bunun yanı sıra, lider kuruluşların, tedarikçilerini ve iş ortaklarını teşvik etmesi ya da zorlaması da Blockchain kullanımını hızlı bir şekilde yaygınlaştıracaktır.
Endüstri 4.0'ın en önemli özellikleri; üretimde insan emeğini minimuma indirip, üretimi ve karar alma süreçlerini akıllı makinelere yaptırmasıdır. Bu özellikler, Blockchain uygulamalarının da temel özellikleridir. Tüm süreçler makineler tarafından izlenip, denetlenmekte ve gerekli onaylar verilmektedir. Dolayısıyla sistem, Endüstri 4.0 felsefesi ile çok iyi örtüşmektedir.
Endüstri 4.0 sistemleri, Blockchain'i hem üretim süreçlerinin izlenip, denetlenmesinde, hem dağıtım ve tüketiciye ulaşma süreçlerinde kullanabilir. Bunların yanı sıra Blockchain, Endüstri 4.0'ın ödeme ve para transfer işlemleri için de biçilmez kaftandır.
[1] USTA Ahmet, Serkan Doğantekin, Blockchain 101, BKM yayınları
[2] BİLGİLİ Fatih, CENGİL Fatih, Blockchain ve Kripto Para Hukuku, Dora Basım-Yayım Dağıtım Ltd.Şti, Bursa 2019, s.76
[3] ROSS Alec, Geleceğin Endüstrileri, Orion Kitabevi, Ankara 2017, s.103
[4] SERT Turan, Sorularla Blockchain, Türkiye Bilişim Vakfı Yayınları, s.25
[5] BİLGİLİ Fatih, Fatih Cengil, Blockchain ve Kripto Para Hukuku, Dora Basım-Yayın, Bursa 2019, s.44
[6] ROSS Alec, Geleceğin Endüstrileri, Orion Kitabevi, Ankara 2017, s.122