Yangın, sel, deprem gibi felaketler tüm ülkelerde meydana gelebilir. Önemli olan, ülke yönetimlerinin bu felaketlere ne derece hazırlıklı olduğudur.
Örneğin; İstanbul depreminin geleceği belli olmasına rağmen, kimlerin evleri yıkılacağı, kaç kişinin öleceği semt semt, mahalle mahalle belli iken bu evler yıkılıp yerine yenileri yapılmaz.
Çünkü para yoktur.
Depremzedelere yardım ulaştırmada büyük öneme sahip viyadükler, köprüler, yollar güçlendirilmez.
Çünkü para yoktur.
Deprem toplanma alanlarına AVM’ler, plazalar yapılır. Halk deprem sonrası toplanmasa da olur.
Ama Kanal İstanbul’u yapmaya para vardır.
*
Ülkemizde sürekli sel felaketi yaşanır.
Ama bile bile sel yataklarına inşaat yapılmasına izin verilir.
Vatandaşa dere yatağına ev yaptı diye kızılır ama ona müsaade eden belediye yetkililerine tek kelime edilmez.
Rize'de 15 Temmuz'da sel felaketi yaşandı. Evler yıkıldı, ahırlar göçtü, insanlar hayvanlar suya kapıldı… Onarılmaz hasarlar oluştu. Binden fazla ev hasar gördü.
TOKİ, 550 ev yapacağını söylüyor.
Geçen yıl da Rize de, aynı dönemde sel felaketi yaşanmıştı. Ama henüz teslim edilmiş bir ev yok.
Çünkü para yok.
*
Ülkemiz boydan boya alevler içinde. Bu olay her sene yaşanıyor.
Yanan ağaçların da canlı bir varlık olduğunun kaç kişi farkında?
Üstelik yanan sadece ağaçlar da değil; börtü-böcek, çayır-çiçek, hayvan-insan tüm canlılar yok oluyor.
Ama yetkililerden gelen ilk açıklamaya göre yangın turizm bölgesinin dışında…
*
Bir yerler yanıyor ve hemen ertesi yıl yanan yerlere oteller yapılıyor. Üstelik ilgili bakanın oraya imar izni verilmeyeceği sözüne rağmen.
Şimdiye kadar bu yangınları çıkartanlar için ya PKK’lı ya da Yunan istihbaratı denildi.
Yangınları kimlerin çıkarttığını bulup, ortaya çıkartmak MİT’in, kolluk güçlerinin, savcıların işi.
Beni, yangınları kimlerin çıkarttıklarından çok, niye büyümeden, ortalığı yok etmeden söndüremediğimiz ilgilendiriyor.
*
Türk Hava Kurumu'nun elindeki uçakları kullanmayıp, ihale ile yangın söndürme işini yabancı firmalara verenler, yaşanılan tüm felaketin vebali altındadırlar.
Saraya 13 uçak alıp tüm sarayın mensuplarının lüks içinde seyahat etmesini sağlayanlar, yangılarda kullanılacak 3 uçak için para bulamıyorlar.
Bu paraları esirgeyenler, yaşanılan tüm felaketin vebali altındadırlar.
19 yıldır yangın söndürme teşkilatlarını güçlendirmeyip, yatırım yapmayanlar, yaşanılan tüm felaketin vebali altındadırlar.
Bu vebal öyle büyüktür ki, altından kalkmak mümkün olmaz!
*
NOT: Yangın bölgesinin yöresel ürünü portakal, muz, limondur.
Felaketzedelerin başına yöresel ürün fırlatma geleneğini hatırlayınca bir süre TV haberlerini seyretmeme kararı aldım.