İsterseniz böyle bir liste yapmadan önce bir havalimanını ya da pisti tehlikeli ve/veya zor hale getiren unsurların neler olduğuna bakalım.
Kullanılacak pistin uzunluğu ya da kısalığı, çevresel rüzgârlardan ne kadar etkilendiği, uçağın iniş ve kalkışlar sırasında herhangi bir coğrafi engelle karşılaşıp karşılaşmadığı, pistin deniz seviyesinden yüksekliği, atmosfer basıncı, hava sıcaklığı, uçağın piste yaklaşma esnasında ne kadar uzun bir mesafede pisti hizalayabildiği pistin zorluk derecesi üzerinde faktörler.
Bu bakış açısıyla şimdi listeye bakalım.
Nepal'de, Everest Dağı'na yakın bir noktada bulunan Lukla olarak da bilinen Tenzing-Hillary Havalimanı listenin başında.
9 bin 500 feet (yaklaşık 2 bin 900 metre) yükseklikte bulunan bu havalimanına yaklaşırken, Himalaya Dağları'nın dakikası dakikasına uymayan havasında, güçlü rüzgârlarla yüreğinizi ağzınıza getirecek ani irtifa kayıplarına ve sert türbülanslara her an rastlamak mümkün.
Ayrıca sık rastlanan elektrik kesintileri bu pisti daha maceralı hale getirebiliyor.
Pistin kısalığı, bir ucunda dağ, diğer ucunda ise var olan derin vadi, bu pisti listenin başına doğal olarak yerleştiriyor.
Pistinin uzunluğu 7 bin 500 feet (yaklaşık 2 bin 300 metre) olan bu havalimanı, geniş gövdeli uçaklar için çok sınırlı bir uzunluğa sahip. Pistin tamamını kullanmak zorunda olan pilot, pistin tam başında tekerlerini piste koymak zorunda. Bu durum pist başı için pilotları çok alçak bir yaklaşmaya zorluyor. Bir plajın hemen üstünden inen uçakların, neredeyse denizde yüzenlerin kafalarının üstünden geçtiği videoları internette görmek mümkün.
Madeira ya da Funchal Havalimanı olarak bilinen bu alan, pilotlar için bazen gerçek bir meydan okumaya dönüşebiliyor. Atlantik Okyanusu'ndan esen çok güçlü yan rüzgârlar, uçağın pist üzerinde beşik gibi sallanmasına sebep olduğu gibi, inemeyen uçakların sıklıkla pas geçmesine yani inişten vazgeçmesine sebep oluyor. Uçak fobisi olan yolcular, inmeye çalışan uçakların videoları izlememeli.
Courchevel Havalimanı pisti sadece 1722 feet (525 metre). Fransız Alpleri'nin en lüks kayak merkezi Courchevel'de bulunan bu havalimanında, pilotlar pistin sonunda yer alan tepeden aşağı düşmemek için kalkış esnasında uçağın uygun hıza ulaştığından emin olmak zorunda. Uçağın ani bir durum karşısında kalkıştan vazgeçmesini neredeyse olanaksız hale getiren bu şartlar önemli bir risk oluşturuyor.
Ayrıca pistin aşağı doğru yüzde 18,6 derece eğimli olması pisti daha da zor hale getiriyor. Bunlar yetmezmiş gibi, pilotlar hem iniş hem de kalkışlar esnasında Alp Dağları'nın arasında keskin manevralar yapmak zorunda.
Neredeyse bir dağın zirvesine uçakla inmeğe benzer bir deneyim yaşatan bu havalimanı Himalayalar'da yer alan Bhutan'ın tek havalimanı. İniş için yaklaşma aşamasında yapmak zorunda kaldığınız keskin manevralar yolculuğunuzun son anlarında tadınızı kaçırabilir. Çeşitli kaynaklara göre sayıları 20'yi geçmeyen pilotun bu limana inme lisansı olduğu biliniyor.
Havalimanını zor ve ilginç kılan özelliği tek pistinin olması ve pistin her iki başının da denize açılması. Yani inişte ve kalkışta sorun yaşayan pilotların denizle kucaklaşması garanti. Deniz çarpma esnasında karaya göre daha olumlu imkânlar sunsa bile, kurtarma çalışmaları açısından önemli zorluklar yaratan bir alan. Dağlık bir bölgede yer alması, pilotları her zaman güçlü rüzgârlara ve keskin yaklaşma ve kalkış manevralarına mecbur bırakıyor.
Bu havalimanı Grönland'ın güney kesiminde yer alıyor. Havalimanın en belirgin özelliği fiyordların arasında yer alması ve inmeyi zorlaştıran çok güçlü rüzgârlara sahip olması. Buzla kaplı ve sadece 5 bin 900 feet (1800 metre) uzunluğunda olan pist gerçekten zorlu. Ayrıca yakında yer alan aktif volkan her zaman için bir tehlike unsuru.
Havalimanının dağların arasında yer alması pistin son yaklaşmasında pilotları keskin manevralar yapmaya mecbur bırakıyor. Ayrıca pistin eni son derece dar. Bu da tekerlekleri piste koyma aşamasında pilotları kısıtlayan ve stres yaratan başka bir faktör. Son aşamada pilotlar 45 derecelik keskin bir manevra yapmak zorunda.
İnen yolcuları bekleyen ağır silahlı askerler ise Honduras'ın siyasal iklimi üzerine yolculara önemli ip uçları veriyor.
Havalimanın buz üzerindeki pisti, Hut Point yarımadasında yer alıyor. Buz pisti olarak da adlandırılan pist, US Antarctic Programı tarafından yaz aylarında kullanılıyor. Kıtanın tek pisti olan bu askeri üs kış aylarında 24 saat karanlıkta kalıyor. Pist üzerinde herhangi bir aydınlatma olmaması pilotları kör inişe mecbur bırakıyor. 1970'te pistten çıkarak kaza yapmış bir C-121 hâlâ pistin sonunda karların altında yatmakta.
Telluride Havalimanı ABD'de Colorado eyaletinde yer alan ve Amerika kıtasındaki en yüksek rakıma sahip havalimanı. 9 bin 70 feet (2 bin 760 metre) yükseklikte, küçük bir plato üzerinde olan pistin her 2 ucu 1,000-feet (300 metre) yükseklikte bir vadiye açılıyor. Kış aylarında dikey türbülanslara sıklıkla rastlanıyor.
Barra Eollgary olarak da bilinen bu havalimanı, İskoçya'nın en kuzeyinde bulunan Barra adasının Traigh Mhòr körfezinde yer alıyor. Bir plajı pist olarak kullanan bu havalimanı, dünyada bu özelliğe sahip tek liman.
Plajın kumu, ıslaklığı, zaman zaman yükselen sularla beraber su altında kalması pisti maceralı hale getiriyor.
İlginç olan şu ki, yapısal bir pist bir olmadığı için GoogleMaps'te havalimanının ismini girdiğinizde bir pist göremeyeceksiniz.
Ülkemizde çevresel ya da meteorolojik faktörler sebebiyle özellikle zor ya da tehlikeli bir havalimanı bulunmamakla beraber, pilotların pisti görmeden de iniş yapmalarını sağlayan elektronik donanımın bulunmadığı havalimanları, hava durumunun uygun olmadığı durumlarda, zorluk çıkarabilecek havalimanları olarak değerlendirilebilir.