İnişten vazgeçme, pisti pas geçme ender de olsa uçak seyahatlerimizde başımıza gelebilecek bir durumdur. Araştırmalar binde 3-5 oranında, uçağın inişten vazgeçmek, pisti pas geçmek zorunda kaldığını gösteriyor. Havacılık tutkunları için heyecanlı olabilecek bu durum, diğer yolcular içinse ciddi bir endişe kaynağı olabiliyor.
Öncelikle şunu söyleyelim, pilotun inişten vazgeçmesi, havalanması ve tekrar iniş denemesi için rotasına girmesi (konuyla derinleşmek isteyenler için buna 'go-around' diyelim) tamamen güvenlik standartları içinde yer alan bir uygulamadır. Pilotların eğitimleri bu tür operasyonları hatasız yapacak şekilde tasarlanır.
Pilotlar çeşitli sebeplerle inişten vazgeçip, pisti pas geçebilirler. Bu bazen inişi düzenleyen hava kontrol merkezinin kararı ile olabileceği, gibi çoğunlukla pilotun farklı şartlara bağlı olarak karar alması ile gerçekleşir. Havacılık otoriteleri tarafından belirlenmiş güvenli iniş standartlarını ve stabil alçalma şartlarını sağlayamayan pilot pisti pas geçme kararı alır.
Pilotlar hangi durumlarda stabil alçalma ve güvenli iniş standartları yakalayamaz, bunun içinde uzun bir liste yapmak mümkün. Gelin şimdi pilotlar hangi sebeplerle inişten vazgeçer listeleyelim.
Şiddetli rüzgâr: Kuvvetli bir kuyruk rüzgârı veya yan rüzgâr uçağın stabil olarak alçalmasını engeller. Bu durumda istikrarlı bir şekilde pisti hizalamayacak pilot inişten vazgeçer. Rüzgâr hızında ve yönünde beklenmeyen ani değişiklikler de alçalmayı istikrarsız hale getirir. Özellikle pistin tam üstünde olabilecek rüzgâr hızındaki ani değişimler pilotun iniş esnasında pisti hizalamasını imkânsız hale getirebilir. Bu durumda tek çare inişten vazgeçmektir.
Görüş kısıtlamaları: Özellikle sisli ve yoğun yağışlı havalarda, elektronik sistemler sayesinde uçağını belli bir yüksekliğe getiren pilot, son aşamada (karar yüksekliği diyelim buna) iniş yapacağı pisti göremediyse inişten vazgeçer.
Pistte yer alan beklenmedik cisimler: İniş yapmış ve pisti henüz terk etmemiş bir uçak, pistte bulunmaması gereken bir havalimanı aracı, piste çıkmış bir hayvan, iniş hattında rastlanabilecek kuş sürüsü pilotun pas geçmesine sebep olur. Ender olsa da pistte ortaya çıkmış bir kaza da pisti kullanılamaz hale getirebilir.
Pistin uzunluğu: Pilot çeşitli sebeplerle piste geç teker koymuş olabilir. Bu durumda durabilmek için pistin tamamını kullanamayacağı anlayan pilot, neredeyse iniş gerçekleşmiş olmasına rağmen tekrar havalanmayı tercih edebilir. Stabil olmayan yaklaşma, arkadan alınan güçlü rüzgâr ve pilotun uçuş deneyimi bazen hedeflenen iniş noktasından daha ileride bir noktaya teker konmasına sebep olabilir.
Uçak ve/veya pilotajla ilgili sebepler: Uçağın ideal alçalma açısından ve hızından farklı yaklaşması, uçağın havada tutunmasını sağlayan flap'lerin (kanatların üzerindeki hareketli parçalar) pozisyonu, motor gücündeki farklılıklar, iniş takımlarında ortaya çıkabilecek problemler inişi imkânsız hale getirir.
Pilotlar için önemli sorumluluklardan biri de inişten vazgeçme ve pisti pas geçme kararını doğru zamanda almaktır. Her inişten vazgeçme kararı uçak için rötar ve uçağın sonraki operasyonunda aksama demektir. Bu da havayolunu işletmecisinden ya da pilotun kendi yaklaşımdan kaynaklanabilecek bir şekilde pilot üzerinde iniş yapma baskısı oluşturur. Bu baskı ve stres pilotu iniş için zorlar ve inişten vazgeçme kararı almasını geciktirebilir. Ender de olsa pilotun kendi kişisel kararı ile inişi zorladığı durumlar olabilir. Acemi pilot algısının yaratılmaması, kişisel gururunun zedelenmesi ihtimali gibi bireysel sebepler pilotu inişten vazgeçme kararı almaktan caydırmamalıdır.
Uçağın ve pilotun uyumuna geldiğimizde ise öncelikle şunu söyleyelim, uçakların iniş anındaki hız ve kanatların kaldırma gücü uçağı güvenli bir şekilde yeniden havalandırmak için yeterlidir İnişten vazgeçme kararını alan pilotun ilk yapacağı işlem motorlara tam güç vererek uçağın hızlanmasını sağlamaktır. Aynı esnada uçağın burnunu kaldırarak yükselmeye başlar. Flap'lerin doğru pozisyona getirilmesi, açık olan iniş takımlarının toplanması uçağı güvenli bir şekilde yükselmeye hazır hale getirir. Standart yükselme açısını ve hızını sağlayan pilot tüm standartları yerine getirmiş olur. Aynı zamanda uçağı uçuran pilot veya varsa ikinci pilot, hava trafik kontrol merkezini bilgilendirerek, oradan gelecek talimatlarla ne yapacağına karar verir.
Bu aşamada iki alternatif olabilir. Pilot aynı piste yeni bir iniş denemesine karar verebileceği gibi, hava şartlarının uygun olmadığı durumda başka bir havalimanına yönlenmeyi de tercih edebilir.
Havalimanları için uçuştan vazgeçme prosedürleri ve bu durumda pilotun nasıl bir güzergâh izleyeceği önceden belirlenmiştir. Havalimanı bilgileri içinde yer alan bu rota pilotlar tarafından uygulanır. Ancak her durumda pilot kule ile temasa geçmeli ve güncel rota ve manevra bilgisini almalıdır. Bu durumun istisnası kontrol merkezi olmayan küçük pistlerdir. Bilgilendirilmesi gereken bir kule olmadığı için pilot standart prosedürü uygular, hava trafiğini gözlemleyerek doğru manevraları yapar.
Uçuş korkusu ya da endişesi olan yolcunun, inişten vazgeçme kararından olumsuz etkilenmesi normal. Tam tekerleklerini piste koymakta olan bir uçağın içinde rahatlamış olan yolcu, aniden uçağın burnunu kaldırması ve dik bir açıyla yükselmesi ile koltuğuna çakılacaktır. Buna bir de motorlardan gelen yüksek sesi de eklediğimizde haklı bir endişe oluşur. Tüm bu gerginlik çok insani bir durum bile olsa, inişten vazgeçmek ve sonrasında yapılan işlemler tamamen güvenlik standartları içindedir. Amerikan Havacılık İdaresi'nin (FAA) tanımıyla "inişten vazgeçme bir acil durum prosedürü değildir, acil durumlarda kullanılan standart bir manevradır."