2022 yılı ile birlikte, dünyada ve Türkiye'deki saygın araştırmalara baktığımızda podcast formatının yükselişinin katlanarak artacağını öngörmek zor değil.
Elbette tüm içerik üretenler, hangi formatta içerik üretiyorsa üretsin haklı olarak bundan temel ya da yan gelir elde etmek ister. Çünkü tutkunu olunan şeyi hobi olarak üretmeyi seçsek dahi bunu bir gelir modeline dönüştürmek ekstra motivasyon kaynağı oluyor. Bu yazıda, dünyada ve Türkiye'de kullanılan bazı gelir modellerinden bahsetmek istiyorum. Hepsinin işe yaradığını, kurucu ortağı olduğum Podfresh'teki deneyimlerimden ötürü halen gözlemliyorum.
Patreon uzun yıllardır süregelen bir destek platformu. Patreon hesabınıza üye olan aboneler ya da diğer adıyla patronlarınız, ürettiğiniz içeriğe erişmek için aylık para öderler. Bu tür bir ödeme duvarını hayata geçirebilmek için elbette dinleyici için çekici özgün bir format yaratmak gerekiyor ki insanlar içeriğinizi tüketmek için para ödemeyi istesin. Bu tür içerik duvarlarının tüm dünyada çok güzel örnekleri var. Podfresh içerisindeki programların bile kendi kişisel Patreon hesapları var ve bu da ayrıca yayıncılar için pasif bir gelir kaynağı oluyor.
Podcast üreticileri genelde dışarıdan sponsor alacak seviyeye henüz gelmediklerini düşündüklerinde Patreon'a başvuruyorlar. Bu arada tüm bölümleriniz ödeme duvarı arkasında saklanmıyor. Ekstra olarak abonelere özel ürettiğiniz içerikler ödeme duvarının arkasına saklanarak ilgi çekici bir model oturtulmaya çalışılıyor. Bu aynı zamanda kendi dinleyicilerinizle de iletişim kurup bir komünite yaratma imkanı sunabilir ki bu da bir içerik üreticisi için oldukça önemli.
Birçok sivil toplum örgütü özellikle dünyadaki güncel sorunları kapsayan podcast projelerine ekipman, seyahat ya da maddi desteklerde bulunabiliyor. Örneğin mülteci sorunu, kadın sorunu, iklim krizi ya da sürdürülebilirlik benzeri konular sivil toplum örgütlerinden destekler alabilir. Podfresh'te de yayıncılarımıza programları karşılığı telif ödemesi yapmak için destek aldığımız sivil toplum kuruluşları var. Genellikle yıl sonuna doğru başvuruları açılan bu tür desteklere proje dosyaları hazırlanarak başvurulabilir.
Türkiye'de çok fazla örneklerini henüz göremiyor olsak da, birçok yabancı yayıncının ürettikleri şeye özel ürünler tasarladığına denk geliyorum. Örneğin bir kupa bardak, örneğin bir t-shirt ya da benzeri promosyon ürünleri, iyi dinlenen bir podcast projesinin ek gelir kaynağı neden olmasın? Bunları satmak için de çeşitli e-ticaret sitelerinde dükkanlar açılıp profiller yaratılabilir.
Aynı model, bir ürün satan dükkan ile online ya da offline iş birliklerini geliştirerek de yapılabilir. Böylece bir aracı kullanarak ürünlerinizi daha fazla insana ulaştırma imkanınız olur.
Bu modelin ne kadar başarılı olacağı ya da kazanç getireceği elbette hedef kitlenizin doğru belirlenmesine ve yayınlarınızın dinlenmesine doğrudan bağlı.
Marka sponsorlukları elbette insanların çok fazla kovaladığı ve takip ettiği bir gelir modeli. Şirketler kendi projeleriyle ilgili yayınlarınıza sponsor olabilir ya da direkt olarak sizin programınızı temasından dolayı desteklemek isteyebilir. Bunun iyi tarafı şu, podcastinizin dinlenmesi arttıkça sponsorluk fiyatı da doğru orantılı olarak artıyor.
"Benim çok networkum yok dolayısıyla markalara ulaşamam" diyorsanız da elbette dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Podfresh benzeri podcast ajansları, belirledikleri politikalarla örtüşmesi durumunda programları kendi bünyesine dahil edip telif ödemeleri yapabiliyor. Bir de güzel teknik ayrıntı sıkıştırmadan olmaz; podcastin "gösterim başına maliyet" fiyatları YouTube'a oranla çok daha yüksek. O yüzden bu model de podcast yayıncıları için üzerinde durulması gereken bir şey olabilir.
Bitirirken…
Yukarıda saydığım maddeler, podcastlerin orta ve uzun vadede inşa edebilecekleri ekstra gelir modelleri. İlerledikçe ve dinleyici desteklerinin de artmasıyla birlikte gelir modeli aynı kalsa dahi miktarının artacağına şüphe yok. Podcast üreticileri belli sayıda kitleye erişince canlı etkinlikler, bağış kampanyaları, kitap yazmak gibi eylemlere başvurabiliyor. Ne kadar sadık ve kemik bir kitle yaratırsak doğru orantılı olarak eğlencemizi gelire çevirebiliriz. Topluluk yönetimini bu noktada asla küçümsememek ve özel olarak üzerine eğilmek gerekiyor.