Motivasyonunuz tam, cesaretinizi topladınız ve podcaste başladınız. Ancak bir süre sonra istatistiklerinizi incelediğinizde başlamadan önce hayal ettiğiniz dinlemeye ulaşamadığınızı gördünüz. Durun. Motivasyonunuzu yerlerde süründürmeden önce yapılabilecek her şeyi yaptığınızdan emin misiniz? Bir podcasti büyütmenin ve pazarlamanın türlü yolu var. Neler yapabileceğimize gelin hep beraber göz gezdirelim.
Bölümünüzün yazılı versiyonu sizin düşündüğünüzden çok daha önemli. İşin içine teknik girdiğinde, dinleyicilerin sizleri SEO aracılığıyla bulması ihtimalini görmezden gelmemek gerek. Birtakım araçlar kullanarak değerli bir yatırım aracı olarak SEO'nun gücünü kullanabilirsiniz. Elinizdeki hazır transkriptler sosyal medyadaki paylaşımlarınızı da oldukça kolaylaştırır. Yani podcastinizin blog ya da web sitesine mutlaka transkriptleri eklemelisiniz. Bu arada evet. Podcastinizin bir web sitesi olmalı. Sesi yazıyla, yazıyı da sesle beslemek güçlü bir çapraz etkileşim taktiğidir. Bunun için PodPage gibi uygulamaları kullanabilirsiniz.
Çok fazla gelen sorulardan biri. "Neden podcastim için kişisel hesabımı değil de ayrı yeni açacağım bir hesap kullanmalıyım?" Cevabı ise basit. Kişisel hesabınızın dili ile podcastinizin hesabının dili aynı olmayabilir. Örneğin siz kendi hesabınızda kurumsal bir dil ile ciddi paylaşımlar yapıyorsanız, eğlenceli içeriklerle dolu olan podcastinizi sürekli oradan pazarlamak biraz atıl durabilir. O yüzden kurumsal kimliğini baştan yaratacağınız başka bir hesap çok daha fazla dinleyici çekecektir.
Kendi sesinizi dinlemek berbat bir şey, burada sizinle aynı noktadayım. Birçok podcast atölyemizde henüz kendi sesini bir cihazdan duymamış çok fazla insanla da tanıştım ve bunu yapmama sebepleri olarak henüz hazır olmadıkları tarzında bir şeyler söylemişlerdi. Bir alıcı kulağıyla objektif olmaya çalışın ve kendinizi dinledikten sonra şu cevabı verin: Ben olsam kendimi dinler miydim? Hatalarınızı duymaya çalışın, ufak notlar alın ve işe tekrar girişin. Mutlaka ama mutlaka iyileştirebileceğiniz yerler vardır. Bu geri dönüşleri dışarıdan birinden alsanız hoşunuza gitmeyebilir ancak kendi eleştirinizi kendiniz yaparsanız bu motivasyonel bir şeye dönüşür.
Headliner ya da Wavve gibi araçları kullanarak podcastinizin içerisinden kısa ses parçaları ile insanların dikkatini çekebilirsiniz. Sesi kullanmak, sesli bir içerik formatını tanıtmak için en etkili araçtır.
Bazen dinleyiciler sizi değil, siz dinleyicilerinizi bulursunuz. Sosyal ağlarda podcastinizin hesabı ile kuracağınız etkileşimler sizlere tahmin bile edemeyeceğiniz kapılar açıp dinleyici kazandırabilir. Sık sık anketler düzenleyin, kitlenizi tanıyın, cevaplar verin. Zaman içerisinde güven endeksiniz yükselecektir.
Türkiye'de podcast dinlemek için en çok kullanılan uygulamalar Spotify, Apple Podcast ve Google Podcast. Ancak ufak oranlarda da olsa farklı kesimlerin kullandığı PocketCast, CastBox vb. çok fazla platform var. Programımızı her yerde kolayca yayınlamak, daha fazla yerde bulunmamızı sağlayacak ve ulaşabileceğiniz potansiyel insan sayısını arttıracak.
"Ya zaten editiydi, sosyal medyasıydı bir sürü iş var. Bir de bülten mi göndereceğim!" diye isyan eden birçok insan var. Ancak podcast sadece ses kaydı alıp yayınlama ile işin içinden çıkabileceğimiz bir tüketim formatı değil. Dinleyicilerinizle bağlantı kurabilmeniz için onlarla doğrudan bir etkileşim yollarından biri de mail bültenleri. Eğer sizi takip eden insanların e-mail'lerine sahipseniz, sizi artık onlardan hiç kimse ayıramaz!
Sanıyorum ki video podcastlerden haberdarsınızdır. Eğer bir video podcast üreticiyseniz mutlaka YouTube'da olmalısınız. Ancak elinizde sadece ses varsa da, dünyanın en büyük ikinci arama motoru olan YouTube'da olmamanız için bir sebep yok. Sadece program tanıtımınızı bile YouTube'a koyup podcast kanalınıza dinleyici çekebilirsiniz.
Podcast yapan herkes, sizin potansiyel pazarlamacınızdır. Başka yayıncıları programınıza davet edip çift yönlü etkileşiminizi artırabilirsiniz.
Yukarıda davetten bahsettim ancak bu madde direkt olarak kişisel ilişkileriniz ile ilgili. Tanıdığınız podcast yayıncılarına, yayınlarında sizden bahsetmelerini isteyin. Elbette sizin programınızın dinleyicileri ile aynı demografik yapıya sahip, tanımadığınız bir yayıncıya da karşılıklı olarak yapmak üzere bu rica ile gidebilirsiniz.
Podcastinize denk gelen bir dinleyici, önce sesinizle değil podcastinizin kapağıyla muhatap oluyor. Hiçbirimiz grafik tasarımcı değiliz ancak iyi bir kapak tasarımı yapmak için olmamıza gerek de yok. Canva gibi uygulamalardan güzel podcast kapakları tasarlayabiliriz. Eğer podcastiniz için ufak da olsa maddi bütçeniz varsa bionluk gibi sitelerden işin profesyonellerine ödeme yaparak kapağınızı tasarlatmanız mümkün. Unutmayın, kapak önemli.
Yukarıda saydığım kısa ipuçlarını podcastinize zaman içerisinde entegre edin, arkanıza yaslanın ve sürdürülebilirliğinizi koruyarak programınızın gelişimini keyifle izleyin. Aklınıza gelen ya da kullandıktan sonra işe yaradığınız deneyimlediğiniz diğer ipuçlarını da bana mail olarak iletebilirsiniz!