Bu “yangın” üzerine 3. yazım.
Öncekiler otobüs yangınları özelinde; Devletimizin “karar almada” halen uygulamakta olduğu “eski ve çağın bilgi birikimini kullanamayan” metotlar ile bu yangınların önlenemeyeceğini anlatıyordu.
Orman yangınlarında da aynı fenomen ile karşı karşıya kaldık..
Ben bu tip devletin yaptığı (bana göre!) yanlışları yazarken kimileri benim için “İktidar karşıtı” diyor!.. Böyle bir şey yok; ben ne iktidar yanlısı nede karşıtıyım; sadece yıllar yılı “gazete köşe yazarı ne yapar” diye öğrendiğimi yapıyorum. Üstelik sadece tenkit etmiyorum; (kendimce) bildiğim konularda (ki bu “sanayileşme” ve ilintili konular oluyor) çıkar yol gösterip, gerektiğinde bizden daha iyi bilenler ne yapmışlar, nasıl yapmışlar, şimdi ne yapıyorlar onları yazıyorum.
Yani (yönetim teknolojisi dahil) “teknik” yazılar yazıyorum. Kendime göre bir görev yerine getiriyorum; yapıp yapmamak muhataplarımın elinde. Yani “siyaset yapmıyorum.”
Gelelim konumuza;
Türk Hava Kurumu, Türkiye'de havacılık sanayisini kurmak; askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak için 16 Şubat 1925'te Mustafa Kemal Paşa'nın emri ile kurulmuş kamu yararına çalışan bir dernek. Dünyada sivil havacılık ile uğraşan, kural koyan, kontrol eden kurumların hepsi ile kuruluşlarından beri; ya kuruluşuna katılmış veya teması olmuş ve olmakta olan bir “milli kuruluş.”
“Havadan yangın söndürme” konusunu ülkede en iyi bilen kurum!
Nasıl Sanayi Bakanlığı, Otobüsçüler Federasyonu’nu dinlemeden otobüsçülük hakkında kararlar veriyor; böylelikle insanlarımız ölebiliyor ise; Tarım Bakanlığı da koskoca Türk Hava Kurumu’nu yok sayacak metotlar ile yangın söndürmeye çalışıyor.
Günler süren İzmir yangınından sonra; Tarım Bakanı kendisine yöneltilen “Niçin hazır bekleyen ve milli sermaye ile satın alınmış olan THK’nın yangın söndürme uçaklarını kullanmadınız” tenkitleri karşısında; “Efendim yangın söndürme ihalesi açtık; onlar kazanamadı” dedi!.. Aynı bakanlığın bağlı olduğu hükümet bir süre önce Yunanistan yangınında Yunanlılara yardım teklif etmiş; “Size yangın söndürme uçağı yollayalım” demişti.
Yunanistan’da ihale mi kazanmıştık?
Öte yandan sayın pilot bakan THK uçakları için “Hurda! Ben bunlar ile uçmam demişti!”
İşte bu konuda “teknik” bir şeyler yazabilirim.
Uçak bakımı, diğer vasıtalar (mesela otomobil) bakımı yapar gibi yapılmaz. Uçakların otomobil gibi “ömrü” yoktur. Garanti dönemleri otomobiller gibi “süreli” değildir ama “Tüm parçalarının” birer ömrü vardır ve buna bağlı olarak bu parçalar bozulduğunda değil “günü, saati geldiğinde” değişirler; çünkü uçağın “filan parçası” bozulduğunda; otomobil gibi sağa çekip tamirci çağıramaz Düşer ölürsünüz!
Ben uçaklar ile ilgili ne zaman bir şey öğrenmek istesem; kadim dostum, kardeşim Atilla Parla’yı ararım.
Atilla ile Ankara Koleji İlkokulu’ndan başlayan sınıf arkadaşlığımız var.
Yanlış hatırlamıyorsam ortaokulda; THK okulda bir “planör” kursu açmıştı. Ben ve Atilla da katılmıştık. İşte zannederim Atilla’yı “ruhen havacı” yapan o kurs oldu. Biraz da Eskişehirlilik! Önceleri dünya çapında bir paraşütçü sonra da ülkeye çok faydalı hizmetler yapan bir “havacı” oldu. Eski THK Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve eski Genel Başkan Vekili idi. EUROCONTROL’de (Brüksel) yıllarca yöneticilik yaptı.
“Hava” için bir ömür harcayıp, ülkemiz havacılığına bir şeyler de katarak, hükümetin bu işlere bakan en tepe resmi kuruluşu Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürü de oldu.
Şimdi emekli; benim gibi tuhaf arkadaşlarına laf yetiştirmeye gayret ediyor…
Uçak ile yangın söndürme suallerimi hemen ona sordum; Cevaplarını size yazıyorum;
“Türk Hava Kurumu envanterinde görev yapan yangın söndürme uçağı CL-215 başlangıçta Canadair tarafından üretilen Kanada yapımı bir amfibik uçaktı. Daha sonra Kanada uçak üreticisi Bombardier tarafından üretimine devam edilmiştir.
Uçak, çift motorlu ve yüksek (üstten) kanatlı olup orman yangınları gibi düşük sürat de gerektiren ve yüksek yükleme ortamlarında çalışmak üzere tasarlanmıştır.
En yüksek hız: 348 km/sa
Menzil: 2.260 km
Düz uçuş hızı: 291 km/sa
Ağırlık: 12.060 kg
Motor tipi: Pratt & Whitney R-2800 Double Wasp (2,100 HP X 2) 18 silindirli yıldız tipi
Yangın söndürme Su kapasitesi; 5,455 Litre
Herhangi bir su yüzeyinden (deniz, göl, gölet) uçarak 12 saniyede deposunu tekrar su ile doldurabilir. Bu da yangın söndürme yeteneğini artıran en önemli faktördür. Diğer deyişle, sorti başına düşen zamanı -su kaynağının yakınlığına bağlı olarak- önemli ölçüde azaltmaktadır.
CL-215 uçakları 23 Ekim 1967 tarihinden itibaren 21 yıl süre ile 125 adet üretilmiş ve 11 (on bir) ülkeye satılmıştır.
Hangi ülkeler bu uçakları kullanıyor?
YUNANİSTAN: Toplam 20 yangın söndürme uçağının 13'ü CL-215, diğerleri de CL-415.
FRANSA: Toplam 26 uçaktan 11'i CL-415
İSPANYA: Toplam 17 uçak. 14 CL-215, 3 adet CL-415.
İTALYA: Toplam 19 uçak. Bunlardan 3'ü CL-215, diğerleri CL-415
TÜRKİYE: Günümüz itibariyle toplam 5 (beş) adet CL-215. (Diğer üç CL-215 gayrıfaaldir)
KANADA: (Tam adet bilinmiyor)
ABD: (Tam adet bilinmiyor.)
THK'ya ait CL-215'lerin uçuşa elverişlilik kontrolleri:
Türkiye'de işletilmekte olan Türk tescilli (TC) tüm uçaklar uçuşa elverişlilik kontrollerine tabidir. Bu işlemi Sivil Havacılık Gn. Md.lüğü (SHGM) yapar.
İlk tescil işlemleri yapılmadan önce işletici firmanın her türlü bakım anlaşmasını yaptığına ilişkin sözleşme metni ve hat bakım ve diğer bakım teknisyenlerinin bu uçak tipine uygun bakım lisansına sahip olduğu ve bu lisansların geçerli olduğu tespit edilir. Aynı durum pilotlar için de geçerlidir.
Bu temel ve diğer gerekli işlemlerle Türk tesciline ve işletme esaslarına bağlanan uçakların her türlü periyodik bakımları (gövde, motor ve diğer tüm aksam) yetkili bakım kuruluşu tarafından eksiksiz yapılmalıdır.
Türk Hava Kurumu'nun bu uçaklara bakım yetkisi vardır.
Söz konusu uçuşa elverişlilik sertifikaları belirli zaman aralıklarında, ya da kırım, arıza, modifikasyon vb. durumlarda temdit edilmek üzere tekrar kontrole alınır.
SHGM uçaklara ait üretici firma ile ve üreticinin ait olduğu ülke Sivil Havacılık otoritesi ile temas halinde olup, zaman zaman yayımlanan Uçuşa Elverişlilik Direktiflerini (Yönergelerini) izler. Birer kopyası işletmeci, tescilli olduğu ülke SHGM'ne iletilir ve Direktifin önem sınıflandırmasına göre bu direktiflerin eksiksiz uygulandığı denetlenir. Bu teknik yöntem Türkiye'de tescilli tüm uçaklar için eksizsiz geçerlidir. (Türk Hava Yolları uçakları dahil)
Türk Hava Kurumu'nun işletiminde olan CL-215 yangın söndürme uçaklarının faal olanlarının tamamı bu işlemden geçmiştir ve Uçuşa Elverişlilik Sertifikaları SHGM tarafından verilmiştir.
2019 yılına ait Orman Yangınları sözleşmelerine esas olan teklif sonucu Türk Hava Kurumu ihaleyi kazanamamış ve son günlerde ortaya çıkan orman yangınlarında kullanılamamıştır. THK yönetimi ise beş adet CL-215 ile yangınlara müdahale edebileceklerini ve uçuşa hazır olduklarını vurgulamıştır.
Öte yandan, Orman Bakanı Sn Bekir Pakdemirli THK uçaklarının hiçbirinin faal olmadığını, hatta mevcut uçuşa elverişlilik sertifikalarına da "güvenmediğini" medyada ifade etmiştir. Sn Bakan ilk açıklamasında bu sertifikaların THK tarafından verildiği yönünde bir yanlış bilgiye sahip olduğu izlenimini vermiştir. Oysa, bilineceği gibi, bu sertifika ve ilgili teknik kontrol yetkisi SHGM'ya (yani Devlete) aittir. Söz konusu sertifikalar SHGM tarafından verilir. Yani sertifikaları veren Sn. Bakanın da mensubu olduğu kurumdur!.
Bir hava aracının uçuşa elverişlilik kontrolleri hiçbir zaman "masa başında" verilemez. Bizzat bakım, onarım, tadilat ve Direktif uygulamalarının eksiksiz yapıldığı kalem kalem kontrol edilir. Ayrıca her uçuş sonrası o uçağın pilotu uçak bakım defterine daha uçağı terk etmeden varsa arıza veya uçağın performansıyla ilgili yazılı bildirimini yapar. Bir sonraki uçuşta bu sorun, ya da arızanın giderildiğini teknisyenle kontrol eder ve uçak kalkışa hazır olur. Bu tür pilot raporları da zamansız veya periyodik SHGM kontrollerinde denetlenir.
Bu spekülasyonlar üzerine THK'na ait iki adet faal CL-215 uçağı Etimesgut'taki Türkkuşu Gn. Md.'lüğü hava alanında İzmir yangınından hemen sonra yangın söndürme eğitim tatbikatı yapmış olup, bu medyada yayımlanmıştır.
Hiçbir pilot böylesine zor koşullar altında yapacağı yangın söndürme uçuşlarını arızalı ve/veya uçuşa elverişsiz, arızalı bir uçakla kesinlikle yapmaz, yapamaz!
İşte Atilla böyle diyor.
Sayın Bakan; lütfen yangın söndürme işinde ihaleyi filan unutun! Bu tip kriz anında hem bireyler hem gruplar hem de ülkeler ellerin de ne varsa “felaketi HEMEN önlemek için” hepsini kullanırlar. Deprem olunca insanlar “ihale şartı” mı arıyor? Yangın söndürme işinde “siyaset” olmaz.
Lütfen bu işten anlayan birilerine talimat verin yangın ile ilgili ihale şartlarına muhakkak “elde ne varsa kullanma hakkı” maddesini eklesin. Lütfen şimdiden planlayın; bomba patladıktan 2 saat sonra yol kesip kontrol yapan görevlilere benzemeyin…
Ülkede ne imkân varsa (hatta komşularda) bunların HEPSİ nasıl ve zamanlarda kullanılır hesap edin, ŞİMDİDEN ÖNLEM ALIN…
Yüz yıllık ağacı yaktıktan sonra yerine 3 günlük fidan ekip bir yüz yıl daha beklemek marifet değil…