Cumhurbaşkanı sürekli gündemde tutmaya çalışıyor. Yapacağız diyor başka bir şey demiyor. Bakanları devrede, demeç üstüne demeç veriyorlar. Sanki ilk kazma ha vuruldu ha vurulacak.
Tartışma programları sabaha kadar Kanal İstanbul’u konuşuyor. Birkaçını dinledim, konuşmacıların çoğu siyaseten pozisyon alıyor. Efendim, şu kadar gemi geçecekmiş de hazine şu kadar kâr edecekmiş de, falanmış da filanmış da... Boğaziçi'nden artık gemiler geçmeyeceği için kaza tehlikesi sıfıra inecekmiş de. Artık Independenta gemisi türü facialar yaşanmayacakmış da...
Bir sürü içi boş laf!
Geçen akşam izledim. Hukuk fakültesi mezunu doçent ünvanlı biri, "Gemiler Boğaz'dan geçerken 33 defa rota değiştiriyorlar, artık buna bir son vermek lazım" demez mi?
Kanal açılınca gemiler düz gidecekmiş! Adam doçent!
(Yeri gelmişken parantez açıp son günlerde dillere yapışan gemi kazasını hatırlatayım. 1979 yılıydı. 94 bin 500 ton ham petrol taşıyan Rumen bandıralı Independanta gemisi ile Yunan bandıralı kuru yük gemisi Haydarpaşa açıklarında çarpıştı. Büyük patlamalar oldu, gemideki yangın 27 gün sürdü. İstanbul’un üzerini simsiyah petrol dumanı kapladı. Geminin enkazı yaklaşık 10 yıl Haydarpaşa açıklarında kaldı. 1987 yılında Tuzla’ya çekildi.)
Petrol tankeri, doğalgaz tankeri kazası artık çok zor. Çünkü hem gemilerin teknolojisi farklı boyutlara ulaştı hem de artık petrol ve doğalgaz boru hatlarıyla naklediliyor. Türkiye enerji koridoru. Bununla da övünüyoruz. 10 yıl sonra, 20 yıl sonra boru hatları daha da genişleyecek. Gemilere ihtiyaç kalmayacak.
O halde, Boğaz'ı koruyoruz tezi tez değil.
Aslında mesele bu da değil.
Ne o zaman?
Mesele şu: Neden durup dururken, Türkiye tarihinin en ağır krizlerinden birini yaşarken, Boğaziçi’ne paralel kanal açma projesi gündeme getirildi?
Neden bu konunun konuşulması isteniyor? Neden medya bu meseleyle meşgul!
Başka meseleler konuşulmasın diye olabilir mi? Gündemi saptırmak için!
Bana öyle geliyor.
40 yıl önceki kazayı gerekçe göstererek Boğaziçi’ni kurtarıyoruz kampanyasının bir anlamı olmalı!
Bakan kazmayı vurursak seneye vurabiliriz, diyor.
İyi de hangi parayla?
Kazmayı vururuz dediği proje 40-50 milyar dolarlık proje.
Varsa paramız Tank Palet Fabrikası’nın modernizasyona harcasaydık da, Katar ordusunu işin içine sokmasaydık. Katar ordusuyla BMC ortaklığına 50 milyon dolarlık yatırım karşılığında vermeseydik.
Katar ordusu bizim Altay tanklarının ıcığını cıcığını bilmeseydi.
İşin aslı astarı şu: İktidar bizi Kanal İstanbul projesi ile meşgul ediyor. Seneye kazma vuracağız diyen bakana soruyorum; yatırımın kaynağını açıkla! Kanalı açmak için 40-50 milyar doları nasıl bulduğunuzu izah et.
Edemez, çünkü böyle bir para yok.
Haa, şunu yaparlar, yapmasına; cumhurbaşkanı seçimine yakın bir tarihte ışıltılı organizasyonlar, devasa temel atma törenleriyle ilk kazmayı vururlar.
Ama o kadar.
Demem şudur; Kanal İstanbul sizi fazla meşgul etmesin. Suni gündem.