Cumhurbaşkanı, Libya’ya asker göndermek istiyor. Meclis açılır açılmaz (8 Ocak) asker gönderme tezkeresini göndereceklerini açıkladı.
Partisinin il başkanları toplantısında dedi ki: "Davet olduğu üzere icabet ederiz."
Peki davet var mı?
Trablus hükümeti (BM’nin tanıdığı meşru yönetim) gelin bize destek olun veya gelin bizi kurtarın diyor mu?
Galiba şu an kaydıyla böyle bir talep yok. Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin İçişleri Bakanı Trablus’ta çarpışmalar şiddetlenirse Türkiye’den resmi olarak yardım isteyeceklerini açıkladı.
Bu sözlerden çıkan sonuç şu; henüz resmi bir davet yok.
Veya var da bu açıklama Hafter'in tüm güçlüyle saldırmasının önünü kesmek için diplomatik manevra. Türk askeri gidene kadar 'oldu-bitti'nin önünü kesme hamlesi.
Nasıl okursanız okuyun, sonuçta Ankara asker göndermekte kararlı.
Peki Türk askeri Libya’da ne yapacak?
Kısaca durumu özetleyeyim. Ülkenin yüzde 70’i Hafter’ın komuta ettiği Libya Ulusal Ordusu denen güçlerin kontrolünde.
Adı Libya Ulusal Ordusu ama savaşanların çoğu paralı asker. Sudan’dan gelen, Mısır’dan öteki Arap ülkelerinden toplanan paralı askerler savaşıyor. Rusya, Fransa, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ,Mısır açık açık destekliyor. Para, silah her türlü yardımı yapıyorlar.
Başkent ve küçük bir bölgeyi kontrol eden Serraj hükümeti askeri açıdan zayıf. Türkiye ve Katar’ın dışında destekçisi yok gibi. Biraz İtalya denebilir.
Ankara, deniz sınır anlaşmasını imzaladığı Serraj hükümetini ayakta tutmak için Trablus’a asker göndermek istiyor. Çünkü Serraj hükümeti çökerse anlaşma çöp olacak.
Soru şu.
Türk askeri Libya’ya gidip ne yapacak?
Hafter güçleriyle mi savaşacak?
Yoksa; danışmanlık hizmeti verecek, Libya’nın resmi ordusunu eğitecek, silah desteği mi yapacak?
Kimine göre evet; destek bununla sınırlı kalacak.
İyi de Ankara zaten bu desteği el altından yapıyor.
O halde tezkereden sonra gönderdiğimiz askerler Serraj hükümetini nasıl savunacak, nasıl ayakta tutacak, Libya’da Serraj - Hafter arasındaki güç dengesini nasıl sağlayacak?
Bu sorunun cevabı yok. Çünkü iç savaşın geldiği boyut, danışmanlık, eğitim, silah malzeme yardımı aşamasını çoktan geçti. Hafter’in paralı askerleri başkenttin kapısına dayandı.
O halde Türk askeri gidip Trablus’u mu savunacak?
Bu sorunun cevabı evetse; Hafter güçleriyle çatışmaya girecek demektir. Sıcak savaşta yerini alacak demektir.
Bir soru daha: Libya iç savaşı kaç yıl sürer?
Türk askeri yıllarca orada mı kalacak? Türk askeri yıllarca paralı askerlerle mi savaşacak?
Bu soruların cevabı verilmeli.
"Kardeşlim bağımız çok farklı. Osmanlı’dan miras.Atatürk de Libya’yagitmişti. Masada güçlü olmak için sahada güçlü olmak" sözleri kesmez.
Soru açık ve net: Türk askeri Libya’da savaşacak mı?
Yanıt evetse; çok riskli. Çöle saplanıp kalmayalım!