8 Haziran 2015 Pazartesi günü Türkiye’nin gelecek dört yılına imza atacak milletvekilleri ve milletvekillerinin partileri belli olacak. Bu süreç içerisinde geçmişte medya aracılığıyla çoğu zaman tek yönlü kurulan iletişim sosyal medya aracılığıyla karşılıklı iletişime izin veriyor. Geçmişte köy kahvesinde, esnafın ve vatandaşın yoğun olduğu çarşıda vatandaşın nabzını tutan, kürsüye çıkıp nabza göre nutuk atan siyasetçi günümüzde artık daha dikkatli bir şekilde iletişim sürecini yürütmek, kulaklarını (en azından meclise girene kadar) daha açık tutmak zorunda. Bu süreç içerisinde Ekşi Sözlük dikkat çekici işlere imza atıyor. Türk demokrasi tarihi açısından küçük ancak özellikle son 12 yıl açısından önemli gelişmeler yaşandı Ekşi Sözlük’te. 12 Nisan 2015’te Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan Ekşi Sözlük yazarlarının internet üzerinden sorularını yanıtladı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sözlük yazarlarının 1300 civarı sorusunun 71 tanesini iki saat gibi kısa bir zamanda yanıtladı. Kılıçdaroğlu, ciddi sorulara ciddi cevaplarla karşılık verirken Ekşi Sözlük’ün mizahi diline de yine mizahla karşılık verdi. Kılıçdaroğlu tarafından yanıtlanan bütün sorulara bağlantısından ulaşılabilir. Sözlük okurları ve yazarları tarafından Kılıçdaroğlu’na sorulan sorulardan en beğenileni ve verilen cevap ise şu şekilde;
Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan’a sorulan sorulara ve Tarhan’ın yanıtlarına Ekşi Sözlükte “Ben Emine Ülker Tarhan Sorularınızı Yanıtlıyorum” başlığından ulaşmak mümkün. Ekşi Sözlük yazarları ve okurlarının Tarhan’a sorulan sorulardan en beğendikleri soru ve soruya verilen cevap ise şu şekilde;
Ekşi Sözlük bir yandan seçimlerle ilgili çalışmalar yaparken bir yandan kendi içerisinde de görev değişikliği yaptı. Son yıllarda “Sedet” olarak da anılan sözlük kurucusu Sedat Kapanoğlu, Ekşi Sözlük’ün yönetimini başka bir sözlük yazarı olan Başak Purut’a bıraktı. Başak Purut ile siyasi liderlerin sözlük yazarlarının sorularını yanıtlaması ve Ekşi Sözlük’ün seçim sürecindeki duruşuna ilişkin görüştüm.
- Konuya Ekşi Sözlük deyimiyle “minibüsle dalıp” ilk sorumu sormak istiyorum. Ekşi Sözlük neden Kılıçdaroğlu ile böyle bir etkinliğe imza attı?
Sözlük olarak uzun yıllar siyasi reklam almadık ancak siyasetin yoğun tartışıldığı bir platformu siyasi figürlerden uzak tutmanın yanlış olacağını düşünerek fikrimizi değiştirdik ve son birkaç seçimdir siyasi reklam alıyoruz.
Bu çerçevede diğer mecralardan temel farkımızın etkileşim olmasını bir avantaj olarak kullanıp, böyle bir model geliştirdik. Bu aslında yurt dışında AMA(Ask Me Anything) olarak bilinen türden bir buluşturma.
Soru-cevap talebi kimden geldi? Süreç nasıl ilerledi?
Projeyi siyasi partilere biz önerdik, ilk olumlu dönüş de Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Etkinlik öncesi bir toplantı yaparak genel olarak modelin nasıl işleyeceğini, dünyadaki örneklerin nasıl olduğunu, sözlük uyarlamasının nasıl olacağını ve sözlük yazarlarının olası tepkilerini konuştuk.
Soru-cevap sürecinden memnun musunuz?
Açıkçası her açıdan beklediğimizden çok daha verimli ve olumlu geçti, çok güzel sorular soruldu. Her soru cevaplanamasa dahi vatandaşın, herkesin huzurunda siyasetçiye soru sorması ve aldığı cevabı da yorumlayabilmesi inanılmaz bir etkileşim ülkemiz açısından. Ayrıca hem sosyal medyada, hem de yazılı ve görsel basında yoğun bir ilgiyle karşılaştı bu etkinlik.
Soru-cevap sürecine ilişkin şikayetler veya eleştiriler geldi mi?
Sürecin kendisine ilişkin eleştiri pek gelmedi, başta CHP özelinde gerçekleşen bir etkinlik algısı oluştu ancak sanıyorum sonrasında CHP politikalarını eleştirmesiyle bilinen Anadolu Partisi ile de aynı etkinliği gerçekleştirmiş olmamız sonrasında bu konuda bir soru işareti de kalmamıştır sanırım.
Diğer parti liderleriyle benzer etkinlikler gerçekleştirmeyi düşünüyor musunuz? Ya da Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra diğer partilerden de teklif geldi mi?
Tüm siyasi partilere bu etkinlik için gidiyoruz ve amacımız soru-cevap etkinliğinin bir yerleşik kültür olmasını sağlamak. İfade özgürlüğünü internet ortamında olabildiği kadarıyla Türkiye’ye kazandırmış bir kurum olarak böyle bir sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz.
Ekşi Sözlük’ün seçim sürecine kadar duruşu nasıl olacak? Yazarların arasında oybirliği sağlanamayacağı kesin ancak Ekşi Sözlük yönetimi olarak bir parti veya adayı desteklemeyi düşünüyor musunuz?
Sözlük her siyasi görüşten on binlerce yazarın olduğu bir ortam. Herhangi bir konuda bir ortak kanıya varılmaması, varılamıyor olması Sözlük’ün güzel yanı. Tam olarak bir iletişim ve sosyalleşme platformuyuz, her siyasi görüşe kurum olarak eşit mesafede duruyoruz, durmak zorundayız, bu nedenle de herhangi bir sebepten kurum olarak bir partiyi veya siyasi bir oluşumu desteklemiyoruz, desteklemeyeceğiz. Ancak bizimle iletişime geçen her siyasi partiye kapımız açık.
Ekşi Sözlük içerisinden bir milletvekili adayı çıkar mı?
Ekşi Sözlük siyasi bir oluşum değil, bir parti gibi sadece belli görüşte insanların toplaştığı bir ortam değil. Her siyasi görüşten, farklı ilgi alanlarından Sözlük yazarları bulunmakta, bu yüzden böyle bir misyonumuz da yok açıkçası. Ama tabii ki bir veya birkaç Sözlük yazarı milletvekili adayı olabilir veya halihazırdaki milletvekillerinden yazar olanlar da vardır belki, her durumda bu bizim dahil olmayacağımız bir süreç olacaktır.
Son olarak eklemek veya iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Ekşi Sözlük’te bugüne kadarki tek taraflı etkileşim kültürünü karşılıklı etkileşim fırsatlarıyla zenginleştirmek bizim çok hoşumuza gitti, bunu her alanda geliştirme, arttırma düşüncesindeyiz.
Vakit ayırıp yanıtladığınız için yeniden teşekkür ederim.
Güzel ve net sorularınız için ben teşekkür ederim.
Kılıçdaroğlu ve Tarhan’ın Ekşi Sözlük üzerinden kendisine yöneltilen soruları yanıtlaması, tam da yurt dışında yapılan seçimlerde parti liderlerinin canlı yayında karşılıklı konuştuğu ama bizim liderlerimizin kendi yuvalarında propaganda yaptıkları bir dönemde gerçekleşmesi açısından, demokrasi anlayışı açısından önemli. Medya kanalları parti liderlerinin bir arada konuşmayı kabul etmemesi nedeniyle muhtemelen her parti lideriyle ayrı ayrı röportajlar yapacaklar seçim dönemine kadar. Medya önünde halktan gelen soruların kaçının ve hangilerinin parti liderleri ve milletvekili adayları tarafından cevaplanacağı ise meçhul. Kullanıcı ve takipçi sayısıyla bir medya haline gelen Ekşi Sözlük’ün en azından sözlük yazarlarının soru sormasına ve bir parti lideri tarafından soruların yanıtlamasına olanak tanıması takdire şayan.
Ekşi Sözlük 15 Şubat 1999 tarihinde Sedat Kapanoğlu (ssg) tarafından kuruldu. (Ekşi Sözlük hakkında yine T24’te yazdığım blog yazıma buradan ulaşabilirsiniz.